Hamit Coşkun Kararı ve İfade Özgürlüğü Üzerine
DARIO NAVARO / LONDRA – Londra’daki Türk Konsolosluğu önünde şubat ayında gerçekleşen protesto, Birleşik Krallık’ta ifade özgürlüğünün sınırlarını yeniden tartışmaya açtı. 51 yaşındaki Hamit Coşkun’un elindeki Kuran’ın bir kopyasını yakması ve buna eşlik eden sert ifadeleri, Westminster Sulh Ceza Mahkemesi tarafından religiously aggravated public order offence kapsamında suç sayılmış ve Coşkun mahkûm edilmişti. Ancak eylül ayında temyiz mahkemesi bu kararın hukuki dayanaklarını yetersiz bularak hükmü bozdu. Böylece mesele, tekil bir protestonun ötesine geçerek ifade özgürlüğünün çerçevesi üzerine güncel bir test niteliği kazandı.
Coşkun’un temyizine destek veren National Secular Society (NSS) ve Free Speech Union (FSU), protestonun içeriğini benimsediklerinden değil, devletin ceza hukuku yoluyla ifade alanına hangi koşullarda müdahale edebileceğinin belirginleştirilmesi gerektiği için Coşkun’un temyiz başvurusuna destek olduklarını açıkladılar. NSS, “İfade özgürlüğü yalnızca nezih ya da popüler görüşleri değil, rahatsız eden, hatta kışkırtıcı ifadeleri de kapsamıyorsa, gerçek anlamda bir özgürlükten söz edemeyiz” diyerek bu ayrımı vurguladı.
Temyiz hâkimi kararında bu noktayı daha açık ifadelerle ortaya koydu: Eğer........





















Toi Staff
Sabine Sterk
Gideon Levy
Penny S. Tee
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein
Rachel Marsden
Joshua Schultheis