Güzel bir bayram sabahından merhaba. Birçoğunuz 9 günlük tatili değerlendirmek için deniz kenarlarında uyandınız bayram sabahına. Evlerinde kalanlar, aile büyüklerini ziyaret edecek, belki dostlarıyla bayram sofrası kuracak, hayatın zor şartlarına kısa bir mola verip bayramın keyfini çıkaracaklar. Ben de öyle yapmaya niyetliydim. Ancak geçtiğimiz hafta, yeni belgeselimiz için Büyük Menderes Havzası’nda, Söke ve Aydın köylerinde, Manisa Demirci kırsalında çekim yaparken öğrendiklerim, keyfimi epey kaçırdı. Eğer takip ediyorsanız, son iki haftadır, başımıza gelecek büyük felaketi yazıyorum.
LGS ve YKS sınavının yapıldığı gün, Tahtalı Barajı’nda çekim yapıyorduk. Siz LGS, YKS sınavında ter döken çocuklarınızı heyecanla okul bahçesinde beklerken, hangi okulu kazanacağıyla ilgili hayaller kurarken, biz, İzmir’e içme suyunu sağlayan barajın üzerindeydik. Gördüğüm şey, tüyler ürperticiydi. Tahtalı Barajı’nın suları çekilmişti. Ağaç kökleri gözüküyordu. Yetkililer ilk kez bu kadar susuz bir dönemi yaşadıklarını söylüyorlardı.
Türkiye’nin en zengin tarım bölgesi olan, 700 bin futbol sahası büyüklüğündeki Büyük Menderes Havzası’nın, Egeli çiftçilerin can damarı sayılan Büyük Menderes Nehri’nin, can çekiştiğine tanık oldum.
Büyük Menderes o kadar cılız akıyor ki, yan kollarında hiç su kalmamış. Endüstriyel, kimyasal atıklar Büyük Menderes’i........