Her geçen gün yeni bir duruma alışmak zorunda bırakıldığımız, nefes almanın bile güçleştiği, özgürlük alanlarımızın kısıtlandığı bu zaman diliminde, en büyük kurtarıcı kendi limanımıza sığınmak. Biraz nefeslenip arınmak ve tekrar güçlenmiş olarak mücadeleye geri dönmek.
Pandemiyle birlikte tanıdığımız enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Esin Şenol zor geçen pandemik iki yılın ardından bir süre kendi limanına çekildi. Kuşandığı kalkanlardan tek tek sıyrılarak ilk romanıyla edebiyat dünyasına soyundu. Öyle bir soyunma ki bu, “yaşamımın zorlu bir kavşağında kaleme aldığım” dediği, içinden taşan yazma arzusundan notlar paylaştığı edebiyatçı ruhu, karanlık dehlizlerimize giriyor ve okurla bir sırdaşlık ilişkisi kuruyor.
Esin’in edebi tattaki pandemi yazılarını kaçırmayan bir okuru ve yazmaya karşı duyduğu tutkuyu bilen bir arkadaşı olarak “Ay Işığıyla Yıkanan Kadınlar”ı okudum.
Öyle tanıdık geldi ki kahramanları, sormadan edemedim. Bu bir otobiyografik roman mı?........