Süleyman Demirel’in siyaset öncesi kariyerinin anlamı
Uzun zamandır bir Süleyman Demirel yazısı yazmayı düşüyordum. Tanıl Bora’nın başarılı Demirel biyografisi ve üç doktora tezi beni Türk siyasetine yarım asır süreyle damgasını vuran Demirel üzerine yazmaya teşvik etti. İncelediğim doktora tezleri şunlardır: Murat Arslan, Süleyman Demirel: A political biography, Ayşegül Komsuoğlu, Siyasal liderlik ve Süleyman Demirel örneği, Zeynep Çağlıyan İçener, ideas and praxis of Süleyman Demirel. Hemen belirteyim ki bu yazımda Demirel’in hayatı sadece siyaset öncesi mühendislik kariyeri ekseninde ele alınacaktır. Başbakan Demirel ve cumhurbaşkanı Demirel’i iki makalede ayrı ayrı ele almayı düşünüyorum.
Süleyman Demirel, Isparta’nın, Atabey ilçesine bağlı İslamköy’de doğduğunda cumhuriyet daha bir yaşında idi. Altında hayvanların barındığı tek derslikli ilkokulda öğrenimine başladı. Öğretmeni Sadık Doğan-ondan- en önde oturan ve vücuduna göre büyükçe başı ile dikkat çeken zeki, çalışkan, çocuk olarak söz ediyor. Çocuk oyunlarına pek itibar etmeyen, kavgalara girmeyen bir çocuk Dolaksızoğlu Süleyman Sami. Köy Isparta il merkezine 21, ilçe merkezine 3 km uzaktaydı. İlçe merkezinde ortaokul yoktu. Isparta’da vardı. Bu da köyden epey uzakta bir yerde okumak anlamına geliyordu. Kalabilecek bir yer yoktu. Babası İstiklal savaşı gazisi Yahya Çavuş’un kiraladığı evde annanesinin himayesinde dayısının oğlu ile birlikte ortaokula devam etti.
Erken cumhuriyet döneminden yakın zamanlara kadar-Anadolu çocukları için- devlette kariyer yapmanın yolu, parasız yatılı sınavını kazanmaktı. Bu aynı zamanda iyi bir eğitim alarak yüksek öğrenim kapısını aralamak anlamına gelirdi.
Ortaokul müdürü Hilmi Dilmen’in teşviki ile parasız yatılı sınavına girdi. Sınavı kazanan dört öğrenciden biriydi. Onları 1936’da tamamlanan ve başvekil İsmet Paşa tarafından açılışı yapılan tren istasyonundan törenle uğurladılar.
Başta gönderildikleri okul Muğladaydı. 3 ay sonra gelen müfettiş çocukların yatakhane koşullarını yetersiz buldu. Demirel’in de içinde bulunduğu bir grubu Afyon Lisesi’ne gönderdi. Afyon Lisesi çok iyi bir okuldu. 10 cumhurbaşkanımız Sezer de o okulun mezunudur. Yüksek Mühendis Mektebini leyli meccani (parasız yatılı devlet burslusu) olarak kazandı. Bir süre makine mühendisliği şubesinde okudu. Sonra İnşaata geçti.
Standart üniversite öğrencisi sosyalleşmelerine pek itibar etmiyordu. Beyoğlu’na eğlenmeye gitmiyor, kağıt oyunlarına katılmıyordu. Haftada üç gün Berlitz dil kursuna gidiyordu. Kendi beyanına bakılırsa, Hasan Ali Yücel’in öncülük ettiği Batı Klasikleri çevirilerinin pek çoğunu kütüphanede okumuştu. Demirel’in öğrenci iken bu 691 çeviriden bir kısmını bile okuması Türk Aydınlanma devriminin başarısına işaret eder. 1948’de daha mezun olmadan Nazmiye Şener ile evlendirildi.
Demirel mezuniyetinden sonra, İstanbul Sular idaresinde (İSİ/ İSKi değil) bir süre çalışmış, sonra devlet burslusu olarak tahsil gördüğünden Elektrik İşleri Etüt İdaresinde istihdam edilmiş. Bu daire kariyerinin başlangıç noktası. 1949 baharında Gediz Havzasının su kaynaklarının düzenlemesi projesinde ilk kez ABD’li mühendislerle birlikte çalışma imkanı bulmuştur. CHP iktidarının sonuna doğru. Aynı yılın sonbaharında Enerji ve su kaynakları eğitimi görmek üzere, küçük bir ABD bursu ile Bureeau of Reclaimation nezdinde ABD’de görevlendirildi. 1949-1950. Emsallerinden önemli bir üstünlüğü İngilizce bilmesiydi. Gediz projesi sürecinde Amerikalılarla temasta başarılı olması ilk gidişinde anahtar rol oynamıştı.
Demirel ABD’ye ilk kez DP iktidara gelmeden gitmişti. Gediz havzası sularını ıslah etme (amenajman) programı çerçevesinde CEA bursu ve görevlendirme ile ilk kez ABD’ye gittiğinde yıl 1949 idi. İktidarda CHP vardı. Hükümetin resmi politikası, yeni dünya düzeninde, ABD öncülüğündeki “hür dünyada” yer almaktı.
Çok partili seçimler yapılmış, Missouri uçak gemisi İstanbul’a gelmişti. Büyükelçimiz Münir Ertegün’ün cenazesini getirmek resmi gerekçesiyle. Türkiye’nin safı belli olmuştu: Sovyet Rusya’nın karşısında cephe. Bu arada Demirel, İTÜ’den yeni mezun olmuş, parlak bir mühendistir. ABD’ye ilk gidişinde bursunun yetersiz oluşu ( ( 8 USD/günlük ) nedeniyle-yeni evlendiği- eşi Nazmiye’yi götürememişti yanında. Demirel ABD’ye görevlendirme ile giden ilk mühendistir bunu da belirtelim. Bu ilk gidiş, genç yüksek inşaat mühendisi Demirel üzerinde kalıcı etkiler bırakacaktır. Dünya görüşü ve siyasi yönelimleri açısından.
Burada, Arizona, Nevada, Denver ofislerinde bir yıl çalışmış, “hür dünyanın “ mühendislerinin yanında büyük sulama ve elektrik üretimi projelerinin hayata geçirilmesini görmüştür. Bu ilk gidişinde ABD’de bir yıl kalıyor. Dönüşünde Seyhan Baraji proje müdürü oluyor. 1954’te Barajlar Dairesi Başkanlığına atanıyor.
Demirel, ABD’ye ikinci defa gittiğinde DP’nin gözde bir bürokratıdır. Fulbright bursuyla (Başkan Eisenhower dönemi) ABD’de bulunmuştur. New York, Washington, Boston ve San Fransisco ‘da bu kez de bir yıl bulunmuştur. Bu defa yanında eşi Nazmiye Hanım da vardır.........© 12punto
visit website