Şehrimiz İstanbul mütareke döneminde çok önemli gelişmeler yaşadı: siyasal, toplumsal, demografik. Önce limanda müttefik donanmasını gördük. Sonra şehrin her yerinde değişik üniformalarıyla savaşın galiplerini.
Limni’de Rauf Bey, bir silah bırakışması anlaşması imzaladığını sanmıştı. Müttefikler bunu kayıtsız şartsız teslim anlaşması olarak yorumladılar. Böyle uygulamak istediler. İstanbul’da ve ülkenin her yanında.
Mütareke İstanbul’u aynı zamanda kurtuluş düşüncesinin mayalandığı bir şehir oldu. Büyük halaskarımız altı ayını kurtuluş seçeneklerini etüt ederek burada geçirdi.
Bu arada Rusya’da çok büyük gelişmeler olmaktaydı. 1917 başında Bolşeviklerin iktidarı alması neredeyse imkansız iken bunu başardılar. Programlarının çok radikal olduğu bir süre sonra iyice anlaşıldı.
Yüzyıllardır sınıflı toplumun en katı örneklerinden birini yaşayan Rusya’nın eski egemenleri şiddetli bir direnişe geçtiler. Bu direniş kanlı bir iç savaş anlamına geliyordu. Sibirya, Uzak Asya, Baltık, Ukrayna ve Güney Rusya’ya kadar geniş bir alana yayıldı.
Taraflardan biri Bolşeviklerdi. Silahlı gücü de gittikçe güçlenen Kızıl Orduydu. Ötekiler ise, eski rejim yanlıları idi. Orduları Çarlık rengini taşıyordu: Beyazlar. Sonrasında hep bu renkle anıldılar. Beyaz Hareket, Beyaz Mülteciler, Beyaz Ordu gibi.
Farklı cephelerde farklı önderlerle savaşıyorlardı. Ama ortak noktaları tekti: Kutsal Rusya’yı komünistlerden kurtarmak.
Bu yazıda anti- komünist mücadelenin önemli bir aktörü olan General Wrangel ve ordusunun hikayesi ele alınıyor.
Hikayenin bizi ilgilendiren bir boyutu da şu: Wrangel- 1920 Kasımında- büyük bir deniz intikal operasyonu ile ordusunu Kırım’dan İstanbul’a getirmiş. Bu yazıda onun hikayesi kadar Beyaz Hareketin akıbetini de ele aldım.
(Beyazların Kırım’ı tahliyesi, 1920)
Baron Wrangel (1878-1928) soylu bir Baltık Almanı aileden geliyor. Bir bölgesel hanedan Wrangel ailesi. Ailede pek çok bilgin ve tanınmış insan var. Ailenin bir kolunun İsveç soylu sınıfı ile bağları var. Baltık aristokrasisi ve Çarlık arasındaki ilişki şöyle kuruluyor: 1844’ten sonra Baltık bölgesi Rus hakimiyeti altına giriyor. Baltık soyluları Rus Çarlığının hizmetine giriyorlar. Çocukları Rus okullarında okutuluyor. Wrangel de St. Petersburg’da Maden Mühendisliği tahsil etmiş. 1901’de mezun olmuş. Ama aklı askerlikte. Uzun boyu ve etkileyici fiziki görünümü ile süvari subayı olmak istiyor. Oluyor da.
Orduya intisap ediyor. Süvari okulunda çok başarılı bir eğitim alıyor. Mançurya’da, Rus-Japon savaşında, Slav-Kazak süvari birliklerinde komutanlık yapmış, savaşmış.
İngilizcede Cossaks Ortodoks Slav Kazakları anlamındadır: Don ve Kuban Kazakları. Çarlık ordusundaki özgün kiyafetleri ile tanınırlar. Bizim bildiğimiz Kazaklar değillerdir. Ortodoks Hristiyan Step halklarıdır. Wrangel, askerlik tecrübesini arttırmış. Nikolayef Kurmay okulundan 1911’de mezun olmuş, parlak bir askeri kariyeri olacağı, ilk tecrübelerinden ve eğitiminden anlaşılıyor.
Birinci Dünya Savaşında Çarlık ordusunda savaşmış. Doğu Prusya ve Avusturya-Macaristan cephesinde önemli görevler almış. Çok sayıda madalya ile taltif edilmiş.
Wrangel, 1917 burjuva devriminde (Prens Lvov ve Kerensky) geçici hükümetin emrinde yer almış, hoşnutsuzla olsa da. Bolşevikler kurucu meclisi dağıtıp, iktidara el koyunca, ordudan ayrılmış, Yalta’ya gitmiş oraya yerleşmiş, Bolşevikler bir süre tutuklamışlar. Sonra serbest bırakılmış. Her şeyden elini eteğini çekmiş küskün bir Çarlık generali muamelesi görmüş, Belki de savaş boyunca gösterdiği kahramanlıklar dolayısıyla serbest bırakmış olabilirler.
Wrangel, bir süre sonra Beyaz Ordunun çekirdeğini oluşturan Gönüllülere katılmış. Beyaz ordu, eski rejim yanlılarının bir araya geldiği anti komünist silahlı güçlerin ortak adıdır. En ünlü generaller de Kolçak, Yudeniç, Denikin ve Wrangel’dir. Giydiği siyah uzun Kazak kaputu nedeniyle Bolşeviklerin Kara Baron dedikleri Wrangel, 1918’den itibaren açıkça Bolşevik karşıtı bir siyasi pozisyon takınmış. Anti komünist mücadelenin en önemli simalarından biri olmuş.
Beyaz Ordunun kuruluşunun erken evrelerinde Güney Rusya’da cephe komutanı Anton Denikin. Bir işçi çocuğu Denikin, avamdan gelmiş, ama Çarlık düzeninin sadık bir koruyucusu. Hem de en katı olanlarından. Kara Baron Wrangel onun altında bir konumda ilk zamanlar. Savaş stratejisi konusunda farklı görüşteler.
Denikin Moskova’yı ele geçirebileceğini sanıyor. Wrangel ise, daha fazla süvari gücü oluşturmayı ve Sibirya’daki Beyaz Rus komutanı Amiral Kolçak kuvvetleri ile birleşmeyi savunuyor. Savaşçı sayısı ve silah gücü olarak cepheyi iyice tahkim ettikten sonra Moskova’ya taarruz edilmesini öneriyor. Planı benimsenmiyor. Denikin kısa sürede sonuç alma hayalleri peşinde. Sonunda Denikin’in planı uygulanıyor. Başarısızlığa uğruyor. Beyaz Ordu yeniliyor. Troçki’den sonra komutayı devralan Frunze, Denikin kuvvetlerini yeniyor ve Kırım’a doğru ilerliyor. Cephe dağılma aşamasında iken komutayı Wrangel devralıyor. 4 Nisan 1920.
Bundan sonra Kırım’dan yönetilen bir Beyaz Rusya Devlet’i kurmak istiyor. İç savaş koşullarında aşırı yoksulluğun giderilebilmesi için bir dizi tedbir almak istiyor. Özellikte tarımın canlandırılması ile ilgili düzenlemeler yapmak istiyor.
Bir taraftan Frunze komutasındaki Kızıl Ordu’yu durdurmak bir taraftan da halkı tatmin edecek tedbirler almak zorunda. Doğal olarak böylesine zaman ve kaynak yönünden sıkışık bir ortamda başarılı olabilmesi mümkün değildi. Olamayacak da. Sonuçta, elde kalan........