Misyonerlik ve küresel emperyalizm
“ Hıristiyanlık Afrika’ya geldiğinde, Afrikalıların toprakları, Hıristiyanların da İncilleri vardı.
Hıristiyanlar bize, gözlerimizi kapayarak dua ve ibadet etmeyi öğrettiler.
Gözlerimizi açtığımızda, onlar bizim topraklarımızı, biz de onların İncillerini almıştık.”
Bu Afrika özdeyişi durumu ne kadar yalın özetliyor….
Din, yüzyıllardır, emperyal hedeflere ulaşmanın bir aracı olarak kullanıldı.
Misyonerlik faaliyetleri ile ulusal kimlikler üzerine baskı uygulanarak, toplumların kılcal damarlarına kadar girildi. Etnik grupların toplumda “azınlık” olmaktan kaynaklanan ezilmişlik duyguları, inançlar üzerinden kullanıldı. Tarihimiz bunun örnekleriyle dolu.
Amerikan Yabancı Misyoner Komisyonu Kurulu ( American Board of Commisioners for Foreign Mission) 1810’da kurulan ilk ve en büyük Misyoner Örgütüdür.
Bu örgütün 1880’de yayınladığı Bartlett Raporunda “Misyoner faaliyetleri açısından Türkiye’nin Asya’nın anahtarı” olduğu yazılıdır.
Misyonerler 1820’den başlayarak Anadolu’da etkinliklerini başlattılar. İstasyonlar kurarak kiliseler, okullar ve hastaneler açtılar.
1904’te yayınlanan “ Asyalı Türkiye’de Amerikan Board’ın Misyonu” adlı raporda Anadolu topraklarının din dokusu şöyle yer almaktaydı;
“ Çok eşlilik nedeniyle büyük sayıda insan, Hıristiyanlıktan Muhammetçiliğe geçmiştir. Ermeni ve Rumların da yer aldığı Türkiye coğrafyası aslında İncil’in ülkesidir. Kutsal yazıtların açıklanmasında büyük katkısı olacaktır.
Evanjelizme olan ihtiyaç büyüktür.
Evanjelizm, dinin ölüm için değil, kutsal yaşam için gelmiş olduğunu halka anlatmak için gereklidir.”
1850’de Lord Stratford Canning’in girişimleriyle bir Padişah Fermanı çıkartıldı. Protestanlık, diğer Hıristiyan mezhepleriyle aynı statüye kavuştu. Böylece Patrikhanenin baskılarına karşı bir koruma kalkanına kavuşan Protestanlık ve onun yayılmacı ideolojisi olan Evanjelistlerin yolu açıldı.
Osmanlı Devleti dört bölgeye ayrıldı. Her bölgede istasyonlar kuruldu. ( Gaziantep, Bursa, Bitlis, Kapadokya, İstanbul, Diyarbakır, Erzurum, Harput, Mardin, Merzifon, Maraş, Sivas, İzmir, Van, Trabzon)
Kendi Raporlarında ( American Board of Commisioners in Asiatic Turkey/ 1904) yer alan bilgilere göre ;
1904 ’de kilise sayısı 120’ye ulaşmıştı. Hıristiyanlık propagandasına katılan misyonerlere yapılan ödeme 93 bin dolardı. Bağışlarla destek alıyorlardı. Kendilerine Ermeni ve Kürtlerden bağış yapıldığı da Rapor da açıkça belirtilmiştir.
Kiliselerin dışında bağımsız “Birlikler” kuruldu. Rapora göre, bu birliklerde çalışanlar özellikle “Kürdistan”’da misyonerlik faaliyetleri için görev aldılar.
American Board Okullarının da temeli atılmaya başladı. Eğitim onlar için özel bir önem taşıyordu. Amaç sadece gençleri eğitmek değildi. Yine Raporda yer alan ifadeye göre; “Doğal liderlerin keşfedilmesi amacıyla kullanılıyordu. Hıristiyan Kolejlerinin kurulmasıyla Doğu’da Işık parlamaya başlıyordu.”
Batı’daki ilk deneme Bebek’te Cyrus Hamlin tarafından kurulan bir okulla başlatıldı. Bu küçük binada, 1863’de American Board tarafından “Bebek Seminerleri” adı ile........
© 12punto
visit website