Tarımda şeytanın gör dediği!

TBMM’de Tarım ve Orman Bakanlığı’nın 24 Kasım 2025 tarihli bütçe görüşmelerinde tarımın içinde bulunduğu çıkmazlar konusunda kimi tespitler yapılmış ve sonuçlar bildirilmiş.

Örneğin; 2002’de tarımın istihdamdaki payı yüzde 34.9 iken , 2024’ün ikinci çeyreğinde yüzde 14.8’e gerilemiş.bir başka ifadeyle bu pay 7.5 milyondan 4.8 milyona düşmüş.

Tarımsal üretim nüfus başına artmamış. Söz gelişi dünyada en çok buğday ithal eden ülke durumuna gelmişiz.

Bu tespitlere katılmamak olası değil.

Ancak burada tarımda olumsuz sonuçların ortaya çıkmasına neden olan kök nedenleri de görmek gerekiyor. En azından gazetelere yansıyan haberlerde, kök nedenlerle ilgili bildirişler yok.

Kimilerini sıralamak isterim.

• Tarımsal Kitler Özelleştirildi.

Çiftçileri,belli ölçülerde yerli ve yabancı tekellere karşı korumakla görevli tarımsal kitler özelleştirildi.Örneğin;SEK, YEMSAN, TÜGSAŞ ve İGSAŞ, TEKEL ,KHGM ve TZDK özelleştirilerek tasfiye edildi. TKK özerkleştirildi. DSİ, özel bütçeli kuruluş haline dönüştürüldü. EBK, ESK’na dönüştürülerek işlevsiz duruma getirildi. TMO, işlevinden uzaklaştırıldı. Ziraat Bankası, özelleştirilme sürecine girdi. TİGEM’lerin kimileri elden çıkarıldı. ÇAY-KUR, özelleştirme sürecine kapsamına alındı. Ve üretici yabancı yerli tekellerin fiyat belirlemesine mahkum edildi.

• Çiftçilerin Ekonomik Örgütlenmesinde Güçsüzlük Egemen oldu.

Örgütlerin, teknik ve ekonomik etkinlik alanları çatıştırıldı ve gereksiz sürtüşmeler ortaya çıkarıldı. Örgütlerin ekonomi politika oluşturmada etkinlikleri oldukça sınırlı kaldı, ekonomik örgütlenmede kooperatiflerin payı oldukça düştü. Türkiye kırsalında üreticilerin kooperatif örgütlenmeyle tarım ürünlerini işlemesinde payı, iyimser bir tahmin ile yüzde 3’ler civarında. Güçsüzlük, yetiştiricileri yabancı yerli tekellerinin egemenliğine mahkum etti.

• Çiftçiler, Pazarlama Kanallarında İşlevsiz Bırakıldı.

Ekonomik örgütlenmede çiftçiler örgütsüz olunca........

© 12punto