menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Siyasilerin amacını kestiremiyorum

11 0
07.02.2024

Ulus devletlerin temelini ulusal birlik oluşturur. Ulusal birlik, biri dinsel ve kimlikler konusunda saygılı politika, diğeri ise güçlü ekonomi olarak iki temel üzerine oturur. Bu iki direğin de ortadan kaldırıldığı yenidünya düzeninde birey öne çıkartılırken, alt kimlikler de güçlendirilerek politik arenaya sürülerek ulus devlet dokusu yıpratılmaktadır. İlk bakışta demokrasi ve insan haklarına uygun görülen bu politik aletlerin, biraz derin analizde neoliberal dönemin etkili sömürü araçları olduğu anlaşılır. Farklı dinlere ve farklı kimliklere saygılı olarak, neden kapitalizmin sıkıştığı bu dönemde bu tür hilelere başvurulduğunu sakince konuşmalıyız.

Ülkemiz büyük bir kaosa sürüklenmektedir. Niteliği yerel seçim olmakla beraber, adeta Türkiye’nin kaderini belirleyecek bu seçimde partilerin birer sandalye kapmak dışında, ülkenin herhangi bir derin yarasına ucundan dahi olsun değindiğini gördünüz mü? İktidarın koalisyon ortakları, Japon sumo güreşçileri misali ne yenişebilmekte ne de birbirinden ayrılmaktadır, çünkü birbirlerine muhtaçlar. İktidar ve muhalefetteki tüm siyasi partilerin ülke lehine ilginç tezleri olsaydı, tümü tartışılabilirdi. Ne var ki ne iktidar ortaklarının ne de parçalı muhalefet gruplarının tezleri tartışılabilir niteliktedir. Daha doğrusu, iki cenahta da elle tutulur anlamlı tez görülmemektedir. Tüm tarafların tek amacı sandalye kapma yarışında başarılı olmaktır.

Partilerin birbirlerine anlamsız eleştiri yöneltmenin ötesine geçmediği görülüyor. Bunun anlamı şudur ki, böylesi rastlantısal yürüyüşte kim sandalyeye geçerse geçsin, ülkenin kaderinde büyük bir değişiklik olmayacaktır. Maalesef halkımızın karşı karşıya kaldığı durum tam da budur. Anayasa-Yargıtay çatışması üzerinden halkımız anayasa tartışmasına sürüklenirken, İslam kozunun ileri sürülmesi mevcut Anayasa’nın değiştirilemez maddelerinin de oyuna dâhil edileceğinin açık sinyalidir. Bu durum halka dayatmadır. Peki, durum bu ise, neden halk üzerinde böyle bir dayatmaya gidilmektedir? İşte soruların düğümlendiği bu nokta, dünya siyasetinde Türkiye üzerinde, belki de amaçtan bağımsız olarak, seçime hazırlanan parti ve/veya partiler aracılığı ile oynanan oyundur. Bu siyasetin niteliği ve amacı, Türkiye’yi böl-yönet ortamına sürüklemektir.

Şimdi gelelim alt-kimlikler tartışmasına. Bu tartışma yeni olmamakla beraber, kapitalizm sıkıştıkça........

© 12punto


Get it on Google Play