menu_open
Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Siyasal sınıflar

8 0
10.01.2024

Sınıf kavramı Marksist yazında, sömürü ve gelir dağılımı kavramları bağlamında ortaya atılmıştır. Marx’ın temel yaklaşımında sınıfların tanımı, bir uçta üretim araçları sahipliliğine, diğer uçta ise geçimini sağlayabilmek için sadece satabileceği emek gücü sahipliliğine dayandırılmıştır. Bilindiği üzere, kapitalist sistemin oluşabilmesi için karşılıklı olarak bu iki sınıfın varlığı şarttır. Marx’ın temel sınıf tanımı üretim sürecinde oluşan sömürü ve bunun sonucunda gerçekleşen farklı gelir grupları ölçütüne dayandırılmış olmakla beraber, zaman içinde farklı ölçütlere göre farklılaştırılmış sınıf kavramları ve tanımları da iktisat ve sosyoloji yazınında kullanılagelmiştir. Tüm kullanım türlerinde farklı olmakla beraber, müşterek yönleriyle sınıf kavramı ve tanımı en yaygın kullanım şekliyle, iki karşıt sınıf/taraf olarak sömürenler ve sömürülenler olarak yapılmıştır. Bugünkü tartışmamızda, bu yazı boyutunda, sınıf kavramını ekonomi ve sosyal bağlamda kullanımından farklı ele alarak, siyasal bağlılık/bağımlılık ölçütüne dayalı oluşumların/kümelenmelerin yaratabileceği sosyal ve ekonomik patolojilerden söz etmek istiyorum. Sınıf kavramı tanımlamasında böylesi çok farklı boyuta uzanmamın sebebi, Türkiye gibi tam kapitalistleşememiş ve yoksulluğun giderek yaygınlaştığı toplumlarda siyaset ile sermaye, siyaset ile yoksulluk ve siyaset ile tarikat arasındaki ilişkilere işaret etmektir.

Siyasal sınıf/küme kavramının menşeini, insanların taparcasına siyasi yapılarla ilişki içinde olmasını sağlayıcı örgütlenme sistemleri oluşturur. Şöyle ki, siyasi partiler seçmen tabanlarını oluşturmak, genişletmek ve pekiştirmek amacıyla, gençlik örgütü ve sair çeşitli adlarla kurdukları teşkilatlarına üye kaydı yaparlar. Çeşitli parti örgütlerine genç yaşta üye olan insanlar, fevkalade bir durum olmadıkça büyük bir sadakat ve fedakârlıkla örgüte bağlı kalırlar. Örgüte genç yaşta kayıtlanan kişiler örgütle duygusal bağ içinde girer ve örgütle aidiyet bağı kurar. Örgüt açısından meseleye baktığımızda, örgüt de pek fazla çaba harcamaya gerek kalmadan örgüt tabanını garantili siyasi oy tabanı olarak görür ve algılar. Siyasi partilerin çeşitli örgütlerinde uyguladığı aday sistemi siyasi partilerce toplumun yönetimi anlamında demokrasinin tabanı olarak görülerek, bu yolla bir yandan bireylerin toplumsal kararlarda........

© 12punto


Get it on Google Play