İlk insan ile görme kavramı ortaya çıkmıştır ve o günden bugüne kadar insanlar çevrelerine bakarak anlam çıkarmaya çalışmışlardır. Görme kavramı, başlangıçtan günümüze süregelen bir oluşumdur. Bu oluşum içerisinde hepimiz görürüz. Ancak, gördüklerimizi anlamlandırıp anlamlandırmamak kişiden kişiye değişebilir. Görünenler farklı algılanıyor olsa bile, görme süreci her bireyde aynı şekilde meydana gelmektedir. Görüntü görmek kelimesinden türeyen, imaj kelimesinin Türkçesidir. İngilizcede “image” olarak geçen bu kelime Latince “imago” dan gelmektedir. Anlamı; gerçekte var olmadığı halde varmış gibi görünen şey (hayalet) olarak geçer. Bir diğer tanımda ise herhangi bir nesnenin mercek veya ayna ile oluşturulan biçimidir. Görüntü, Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünüdür. Özetle; evrende bulunan hacmi olan her cismin bir merceğe ya da göze yansıyan şekline görüntü denir.
Gözetim denildiğinde ilk akla gelen isim panoptikon’dur. Jeremy Bentham’ın 1786’da Rusya’dayken, gözetim-evi olarak adlandırılan, yeni tasarlanmış bir bina modelinin planlarını ve kullanımını anlatan bir dizi mektubuyla gözetim olgusu biçimlenebilmiştir. Panoptikon mimari yapı özellikleri tamamıyla bireyleri gözetim yoluyla kontrol etmek ve altında tutmak........