Bilimin çetin yolu, teknolojinin eşitleyici gücü

Bilim zor ilerler ama bir kez yol aldığında herkesin kaderini değiştirir.

David Hume, 1742’de şöyle yazmıştı: “Ticaretin yükselişini açıklamak kolaydır ama bilimin gelişimini açıklamak çok zordur”. Yaklaşık üç yüzyıl önce söylenen bu cümle bugün hâlâ geçerli. Çünkü ticaret, hırsın, rekabetin ve kazancın alanıdır. İnsan doğasının en güçlü dürtülerinden beslenir. Oysa bilim, Hume’un deyimiyle çok az kişiyi etkisi altına alabilen kırılgan bir tutkudur. Bilim merak ister sabır ister hatta çoğu zaman yalnızlık ister. Ve Hume’un hatırlattığı gibi, “merak yani bilgi sevgisi oldukça sınırlı bir etkiye sahiptir, birini yönlendirebilmesi için gençlik, boş zaman, eğitim, yetenek ve örnek gerektirir”.

Bilim yapmak zordur çünkü belirsizlikle yaşar. Bilim insanı kazanç peşinde koşmaz, anlam peşindedir. Onun emeği hemen karşılık bulmayan, bazen bir ömür boyu sessiz kalan bir çabadır. Hume’un dediği gibi, şansın ya da gizli nedenlerin büyük etkisi bilimin özündedir. Keşiflerin çoğu planlanmaz, doğar. Bilim, düzenin içinde değil çoğu zaman kaosun eşiğinde büyür.

Ancak ne tuhaftır ki, bilimin en........

© 12punto