Dünya George Soros adını, ilk önce Soğuk Savaş bittikten sonra, yaygın olarak da 2000’li yılların ilk yarısında duydu. “Para sihirbazı”, “borsa spekülatörü”, “para piyasaları cambazı” deniyordu onun için. Serveti büyüktü. Adeta, tuttuğu altın oluyordu.
Neye elini atsa, kazanıyordu. Kazancının hatırı sayılır bölümünü de “demokrasi”, “özgürlük”, “insan hakları”, “açık toplum” için harcıyordu medyada yazılanlara göre. O nedenle dünyada ve ülkemizdeki sivil toplumcular ve liberaller tarafından yere göğe konamıyordu.
Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, Doğu Avrupa ülkelerine yaptığı mali yardımlarla gündeme geldi ilk kez siyasi arenada Soros adı. Ardından, 2003, 2004 ve 2005 yıllarında sırasıyla Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan’da yaşanan renkli devrimler (iktidarların değiştiği, yerlerine ABD güdümlü hükümetlerin geldiği halk ayaklanmalarına turuncu devrim, lale, gül, karanfil devrimi de denir) sürecinde, adı daha yaygın biçimde dolaşıma girdi.
Muhalefeti, muhalif medyayı, sivil toplum kuruluşlarını, gençlik hareketlerini destekledi bu ülkelerde. O nedenle liberaller, liberal solcular (ne demekse) Soros’a adeta “mesih” gözüyle bakıyorlardı.
Onlara göre; Soros, “demokrasi”, “insan hakları” ve “özgürlük” için servetini cömertçe harcayan, bonkör yardımlar yapan bir “hayırseverdi”.
Peki, Soros, liberallerin, ikinci cumhuriyetçilerin sandığı gibi bir demokrasi havarisi mi?
Değil elbette…
Türkiye’de Soros adı renkli devrimlerle, ABD emperyalizminin hedefindeki ülkelerde yaşanan iç karışıklıklara verdiği maddi destekle gündeme geldikten sonra, 2000’li yıllarda Soros ve benzerlerinin yaptıklarını ayrıntılı, kapsamlı biçimde kitabında anlatan ilk isim Mustafa Yıldırım oldu.
İlk baskısı 2004 yılı Mayıs ayında yapılan ve büyük ses getiren, yüksek satış rakamlarına ulaşan “Sivil Örümceğin Ağında” adlı mükemmel eserinde Mustafa Yıldırım, Soros’un kurduğu “Açık Toplum Vakfı” adlı kuruluşla, Latin Amerika’dan Balkanlar’a, Orta Asya’dan Ortadoğu’ya dek kimleri, nasıl fonladığını belgeleriyle anlattı.
“Demokrasi”, “şeffaflık”, “adalet”, “özgürlük”, “sivil toplum” adı altında emperyalizmin, hangi örtülü ve açık darbeleri desteklediğini bir kez daha sıraladı.
Soros’un kurduğu Açık Toplum Vakfı, kendi internet sitesinde (www.opensocietyfoundations.org) faaliyetlerini, desteklediği projeleri, bütçesini, hangi ülkelerde çalışma yürüttüğünü anlatırken, “Biz kimiz?”, “Nasıl çalışırız?”, “Ne yaparız?” bölümlerinde ayrıntılı bilgiler de veriyor.
1979’dan bu yana neler yaptıklarını, 120’den fazla ülkede hangi projeleri yürüttüklerini sıralıyor. Bu siteden, şimdiye dek yaptıkları toplam harcamaların 16.8 milyar dolar, 2020 yılı bütçesinin ise 1.2 milyar dolar olduğunu öğreniyoruz. Pek çok kaynakta, Soros’un, kurduğu vakfın desteklediği projeler için, 32 milyar dolar para harcadığı ifade ediliyor.
George Soros, 1930 yılında Macaristan’da, Budapeşte’de dünyaya gelmiş. Yahudi bir aileye mensup. Alman işgali sırasında, ailesiyle birlikte sahte kimlik sayesinde hayatta kalabilmiş. İkinci Dünya Savaşı bittikten iki yıl sonra, 1947’de İngiltere’ye göç eden Soros, üniversiteyi dünyaca ünlü London School of Economics’te (LSE) okumuş.
Hocaları arasında, bilim felsefesi ve siyaset felsefesi alanındaki çalışmalarıyla........