Nasuh Mahruki ve 9 gencin tutuklanmasında konuşulmayan ayrıntılar

AKUT eski Başkanı Nasuh Mahruki’yi anlatmaya gerek yok. 1999’daki Marmara ve Düzce depremlerinde yaptığı kurtarma çalışmaları dün gibi gözümüzün önünde.

O şimdi eski adıyla Silivri, yeni adıyla Marmara Cezaevi’nde!..

Suçu, son yılların “katalog” suçu haline getirilen “halk arasında korku, panik ve endişe yaratacak şekilde kamu düzenini ve iç ve dış huzuru bozacak yalan haber paylaşmak”.

Tabii ki, sosyal medya hesabındaki 557 bin 470 (dün itibarıyla) takipçisi sokağa fırlayıp ortalığı ateşe vermedi, ama yine de Mahruki’nin yaptığı paylaşımı ve sonrasındaki gelişmeleri özetleyelim.

12 Kasım akşamı saat 18.40’ta CHP’nin gerçek bir nüfus sayımı yaptırıp kayıtlardaki sahtekârlıkları bulup temizlemeden herhangi bir seçimi kazanamayacağını belirttikten sonra “FETÖ’den alınan akılla ölülere bile oy kullandırma” örneğinden başlayarak, seçim hilelerine dikkat çekti ve YSK’ya güvenilemeyeceğini kaydetti.

Aynı akşam saat 19.09’da da; “Büyük Türk milleti, çok dikkatli ve uyanık olmalısın. İktidar ve YSK son bir kez daha seçimleri çalmak için tezgâh kuruyor. Bilgisayar Mühendisleri Odası erken yapılacak bir Cumhurbaşkanlığı seçiminde mutlaka senin adına denetim yapma yetkisine sahip olmalıdır. Denetlenmezlerse oylarımızı çalarlar, sahtesiyle değiştirirler ve seçimi yine yasadışı kazanırlar. Bu Türkiye Cumhuriyeti’nin sonu olur ve bu son en kötü kabûslarınızda bile göremeyeceğiniz kadar korkunç olur.” dedi.

Bundan tam 3 saat sonra 22.09’da ise şunu yazdı:

“Değerli Dostlar, bu akşam bir grup arkadaşımla bir kebapçıda yemekteyiz. Evime sivil kıyafetli 7-8 tane polis olduğunu söyleyen polis gelmiş ve beni almaya geldiklerini söylemişler. Ben de şimdi restorandan çıkıp evime gidiyorum. Bilginiz olsun, lütfen süreci takip edin.”

İki günlük sessizliğin ardından 14 Kasım’da eşi Mine Mahruki, Nasuh Mahruki’nin gözaltında olmadığını, çünkü kendisine bir yazı, tebliğ ya da savcılık dosyası gelmediğini bildirdi.

Altı gün daha geçti. 20 Kasım’da Nasuh Mahruki, “Bu sabah savcılığa geldim ve ifade verdim. Gayet iyi geçti görüşme, ancak tutuklanmaya sevk edildim. Hakimin karşısına çıkmayı bekliyorum.” bilgisini paylaştı.

Ve aynı gün, o “şablon” suçtan tutuklandı.

14 gün sonra, önceki gün de iddianamesi tamamlandı. Mahkemenin kabul ettiği iddianamede Mahruki’nin, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. 26 Aralık’ta hakim karşısına çıkacak olan Mahruki hakkında “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılama” suçundan ayrı bir soruşturma daha yürütüldüğü de ortaya çıktı.

Şuraya kadar........

© 12punto