Cumhuriyetin ekonomi politiği: Nereden nereye?

Cumhuriyetimizin 102’inci yılını kutluyoruz. Ancak bugün, Cumhuriyetimizin kuruluş felsefesinden ve ideallerinden çok uzaklaştık.

Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın ortaya koyduğu iddia, yeni bir devleti, Cumhuriyeti kurarken esas olarak toplumu 20. Yüzyıla taşımaktı. Cumhuriyetin ve devrimlerin hedefi, ümmetten millete, padişah kulluğundan anayasa karşısında yurttaşların eşitliğine ve özgür bireye dönüşme hamlesiydi. Çağdaş uygarlık seviyesini yakalamak ve aşmaktı

İstiklal Savaşının Garp Cephesi Komutanı İsmet İnönü, İzmir’de Atatürk Heykelinin açılışında yaptığı konuşmada “Ordular İlk hedefiniz Akdeniz’dir” emrinin bir savaşı sonlandırma hedefi olmaktan ziyade büyük bir ekonomik hedefi olduğunu açıklar. Prof. Dr. Bilsay Kuruç’un Lozan üzerine verdiği bir konferanstan alıntı yapalım.

Lozan’dan 10 yıl sonra. İsmet Paşa, İzmir’de Gazi Heykelini açıyor. Şöyle diyor. Akdeniz binlerce senelere göre medeniyet havzası. Ordular İlk hedefiniz Akdeniz’dir emri… Bu ifade, meydan muharebesinin neticesini ifade eden hedefi değil, Akdeniz siyasetinde ve Akdeniz medeniyetinde Türk milletinin layık olduğu yerimizi alma hedefidir. Türk milleti binlerce senedir var olan Akdeniz medeniyetinden uzaklaştırılmak istendi, milli mücadele ile Akdeniz’deki medeniyeti de geri almış oldu. Ben Lozan’a arkamda Akdeniz medeniyeti ile geldim.”

Cumhuriyet’in ve devrimlerin öncelikle üç temel kolon üzerine oturduğunu söyleyebiliriz.

Birincisi, yeni kurulan devletin yasal yapısının oluşturulması… Anayasa, hilafetin, şeri kanunların kaldırılması, medeni kanun, ceza kanunu, medreselerin kapatılması, eğitim birliği yasası, Latin Alfabesine geçiş, gibi ekonomik ve sosyal hayata ilişkin düzenlemeler, Cumhuriyetin üst yapı kurumlarının oluşturulmasının örneklerindendir.

Cumhuriyet inşasının ikinci kolonu, sanayi hamlesidir… Kapitülasyonların yırtılıp atılması, kendi kaynaklarına dayalı bağımsız ve planlı kalkınma modelidir.

Cumhuriyetin ve Aydınlanma Devrimlerinin üçüncü kolonu ise toplumu 20. Yüzyıla taşımaktır, Nüfusun yüzde 85’i kırsal kesimde yaşamaktadır. Köylüdür ama çiftçi değildir. Devrimin amacı, Çiftçiyi Topraklandırma Yasası (Toprak Reformu) ve eğitim (Köy Enstitüleri) yoluyla, Cumhuriyet ile toplumu buluşturmaktır. Hedef, köylüyü çiftçi yapmak, ilkel tarımdan kurtarmak ve tarımda verimliliği artırmaktır. Bu üçüncü hamle maalesef karşı devrim tarafından engellenmiş ve Aydınlanma Devrimleri yarım kalmıştır. Bugün yaşadığımız sorunların kök nedeninin Köy Enstitülerinin kapatılması olduğunu söylemek, abartılı olmaz.

Gazi Mustafa Kemal Paşa ve Cumhuriyet Devriminin kurucu kadroları için ekonomi politikaların temel prensibi, kapitülasyonlardan kurtulmuş, kendi kaynaklarına dayalı planlı bir kalkınma modeliydi. Model, özel sektöre de yer veren devletçi bir ekonomik modeldi. Gazi Mustafa Kemal’in 1920 Eylülünde Büyük Millet Meclisine sunduğu meclis tarafından kabul edilen Halkçılık........

© 12punto