Türkiye siyasi tarihi boyunca kimi partiler varlık nedenini kaybettiğinde tabela partisine dönüşüp tarihe gömüldüler. Varlık nedenini kaybetmek bir siyasi parti için çoğu zaman daha iyi bir alternatifin çıkması yani seçmen tarafından ikamesinin bulunmasıyla mümkün oldu. Darbe dönemlerindeki parti kapatılmalarının dışında tarihin olağan akışında bu kırılmaların en büyüğü 2002 genel seçimlerinde baraj altı kalan Doğruyol Partisi ve Anavatan Partisi için geçerli oldu.
Aynı dönemde Demokratik Sol Parti yerine Cumhuriyet Halk Partisi’ni tercih eden seçmen bir dönem dinlendirdiği CHP’yi yeniden meclise soktu ve ana oyuncu haline getirdi.
1993 Yılında Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın vefat etmesiyle, merkez sağın bir diğer önemli aktörü Süleyman Demirel’in Cumhurbaşkanlığı makamına meclis tarafından seçilmesi ve ardından gelen Çiller hükümeti, 5 Nisan kararları, ekonomik kriz, doların 38 bin TL’ye yükselmesiyle Türk Lirasında yaşanan devalüasyon, borsa krizi, iflaslar derken hem liderlerini hem halkın güvenini kaybetmiş merkez sağ, muhafazakar sağ akımların merkeze yerleşmesine sebep oldu.
Böyle bir dönemde 1994 yerel seçimi ile başarıyı yakalayan Refah Partisi, ardından gelen 1995 seçimlerinde Türkiye’nin birinci partisi olarak çıktı. Refahyol hükümeti, 28 Şubat ve parti kapatmalar derken Refah Partisi önce Fazilet Partisi ardından da Saadet Partisi adıyla yeniden siyasi hayatına devam etti. 1995 seçimlerinde Özal ve Demirel’in aktif siyasetten çekilip cumhurbaşkanlığı makamına geçmeleri ile boşalan merkez sağda artık muhafazakar sağın........