Türkiye'yi sevmemin birçok nedeni var. Bunlardan biri de hiç şüphesiz Türklerin hayvanlara duyduğu sevgi ve ilgidir. Biliyorum belki bu konu Türk okuyuculara banal gelebilir ama bugünkü yazımda bir süredir Türkiye'de yaşayan bir yabancının gözünden Türklerin hayvan sevgisinin boyutlarını sizlere anlatmak istiyorum.
Türkiye'ye yerleşmeden önce birkaç kez turist olarak gelmiştim ve her seferinde İstanbul sokaklarında gördüğüm bunca kedi ve köpek beni hayrete düşürüyordu. Bu paradoksu kendime açıklayamıyordum. 16 milyon insanın yaşadığı bir metropolde bu kadar çok hayvan nasıl yaşayabilir? Geceleri bile uyumayan bir şehirde bu hayvanlar nasıl bu kadar sakin ve rahat olabiliyor? Bu hayvanlar karanlık ara sokaklara bile nasıl bu kadar güzellik katabiliyor? Bu hayvanlar, bu kadar çok aceleci insana nasıl bu kadar pozitif enerji aktarabiliyor? Bu hayvanlar, kışın veya yağmurda şehrin kasvetli görüntülerini sadece varlıklarıyla nasıl "renklendirebiliyor"? Bütün bu soruların tek bir cevabı var: İNSANLAR. İnsanlar sayesinde bu hayvanlar, beton duvarlar veya asfalt yollarda bile yaşamlarını sürdürebilecek kadar şanslılar. İnsanlar olmasaydı etrafta bu kadar çok „canlı” güzellik olmazdı.
Sokak hayvanları konusunda yabancıların Türklere karşı tavrını onlarca kaynaktan biliyorum. Bunu sosyal medyada da, kitaplarda, filmlerde, çekilen belgesellerde de görmek mümkün. Türkler,........