Çocuklarımızı Koruyabiliyor muyuz?

Tek satır yazı yazmak veya tek kelime konuşmak istemediğimiz, ruhumuzun sıkıldığı Narin Güren cinayeti ile birlikte yurdun dört yanından gelen sayısız kayıp, istismar ve cinayet haberleriyle içimizin karardığı şu günlerde hepimizin zihninde benzer düşünceler, kaygılar ve sorular var.

Kendi kendimize sorular soruyoruz: “Çocuklarımızı koruyabiliyor muyuz?” “Çocuklarımızı nasıl koruyabiliriz?” veya “Çocuklarımız güvende mi?” gibi sorular bunlar. Bu soruları sormakta ve kaygı duymakta çok haklıyız. Ancak bu sorulardan önce ebeveynler, eğitimciler ve bakım verenler olarak bilmemiz ve çok dikkatli olmamız gereken önemli meseleler var. Öncelikle bilinçli ebeveynler olmalı ve bizden sonrası için bilinçli ebeveynler yetiştirmeliyiz. Devletimiz, toplumumuz ve tüm sosyal kurumlar her şeyi bir yana bırakıp buna odaklanmalı. Bu konuda ciddi bir seferberlik ilan edilmeli. Çünkü gerçekten durum çok vahim. Bir akademisyen ve ebeveyn olarak çocuklarla ilgili gördüğüm, duyduğum, okuduğum veya bizzat şahit olduğum öyle kötü durumlar var ki!

Pek çok anne baba, çocuklarının değerinin farkında değil; çocuklarının dünyasına yabancı, çocuklarının neyi sevip sevmediğini, nelerden korkup nelerle mutlu olduğunu dahi bilmiyor. Ekonomik, sosyal veya dini nedenlerle yapılmış zoraki evlilikler, istenmeyen çocuklar ve sorumsuz ebeveynler maalesef hâlen büyük bir toplumsal yara. Bu zoraki evliliklerin mutsuz ortamında büyüyen çocuklar değersiz, sevgisiz, ürkek ve savunmasız…

Kabul etsek de etmesek de ülkemizde hâlen aile nüfusu sayılırken kız çocukları evlattan sayılmıyor. Sayı........

© 12punto