menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Türkiye'nin Sosyo-Ekonomik haritası yeniden çiziliyor: İl SEGE 2025'te Bursa eşiğini koruyor, Adana yükselişte

18 2
07.11.2025

Türkiye’nin sosyo-ekonomik manzarası, yalnızca rakamlardan ibaret bir tablo değil; üretimden göçe, eğitimden çevresel dönüşüme kadar her alanda değişimin hikâyesidir. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın hazırladığı İllerin ve Bölgelerin Sosyo-Ekonomik Gelişmişlik Sıralaması (İl SEGE-2025), bu hikâyenin yeni sayfasını açıyor. Veriler, büyükşehirlerin hâlâ gücünü koruduğunu; ancak Bursa gibi üretim merkezlerinin dönüşüm baskısı altında, Adana gibi yükselen kentlerin ise yeni bir lig kapısında olduğunu gösteriyor. Artık mesele yalnızca büyüme değil krizlere dayanıklı, dijitalleşen ve yeşil ekonomiye uyum sağlayan ve sürdürülebilir kalkınmayı hedefleyen şehirler inşa edebilmek.

İLLER ARASI GELİŞMİŞLİKTE YENİ DENGE ARAYIŞI

Türkiye’nin iller arası gelişmişlik farkları uzun yıllardır sadece ekonomik göstergeleri değil, seçim davranışlarından göç dinamiklerine, yatırım eğilimlerinden toplumsal eşitsizlik tartışmalarına kadar geniş bir etki alanını şekillendiriyor. Bu nedenle İl SEGE verileri, Türkiye’nin sadece bugünkü durumunu değil, gelecekte hangi illerin büyüme potansiyeli taşıdığını, hangilerinin mevcut konumunu kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu da gösteriyor. İl SEGE-2017 ile İl SEGE-2025 verilerini birlikte okumak, Türkiye’nin bu süreçte yaşadığı ekonomik dalgalanmaları, bölgesel kırılmaları, üretim coğrafyasındaki kaymaları ve özellikle orta gelişmiş illerde yaşanan sessiz ama etkili dönüşümleri analiz etmeyi mümkün kılıyor.

İl SEGE-2017’den İl SEGE-2025’e uzanan bu zaman dilimi, Türkiye ekonomisinin sadece kur ve enflasyon şoklarıyla değil; aynı zamanda pandemi, 6 Şubat depremleri, küresel tedarik zincirindeki kırılmalar ve yeşil dönüşüm baskısıyla sınandığı bir dönem oldu. Buna rağmen 4,419 SEGE skoru ile İstanbul, 2,837 SEGE skoru ile Ankara, 1,808 SEGE skoru ile İzmir gibi büyükşehirler gelişmişlik sıralamasındaki üstünlüğünü koruyarak ilk üç sırada kendilerine yer bulurken;0,983SEGE skoru ileYalova, 0,880 SEGE skoru ileTekirdağ, 0,688 SEGE skoru ile Mersin, 0,627 SEGEskoru ile Çanakkale ve 0,597 SEGE skoru ile Balıkesir gibi kentler yükselişe geçerek orta ligden üst gruba yaklaştı.1,360SEGE skoru ile Bursa gibi üretim merkezleri yerlerini korudu fakat yeşil dönüşüm, dijitalleşme ve göç baskısı nedeniyle artık bir eşikte duruyor. Öte yandan -1,826 SEGE skoru ile Ağrı, -1,797 SEGE skoru ile Muş, -1,497 SEGE skoru ileŞırnak, -1,471SEGE skoru ileHakkâri gibi illerde tablo değişmedi; sosyo-ekonomik makas kapanmadı, aksine belirginleşti.

SEGE’NİN METODOLOJİK YAPISI: İl SEGE-2017 ve İl SEGE-2025’te Boyutlar ve Değişkenler Nasıl Ölçüldü?

SEGE çalışmaları, illerin gelişmişlik düzeyini yalnızca tek bir ekonomik göstergeye indirgemek yerine, çok boyutlu bir bakış açısıyla analiz etmektedir. Hem İl SEGE-2017 hem de İl SEGE-2025 araştırmalarında iller; sosyo-ekonomik yapıyı daha gerçekçi biçimde yansıtan 8 ana tema ve 52 değişken üzerinden değerlendirilmiştir. Bir ilin veya bölgenin kalkınma kapasitesini ölçmek, sadece gelir düzeyine odaklanmakla mümkün değildir; demografi, istihdam, eğitim, sağlık, rekabetçi ve yenilikçi kapasite, mali, erişilebilirlik ve yaşam kalitesi gibi farklı boyutların birlikte ele alınmasını gerektirir.

Bu kapsamda kullanılan değişkenler, illerin kalkınma potansiyelini bütüncül biçimde değerlendirebilmek amacıyla 8 temel başlık altında toplanmış ve her biri, sosyo-ekonomik yapının belirli bir yönünü temsil edecek şekilde kurgulanmıştır. Böylece SEGE çalışmaları, yalnızca bir sıralama üretmekle kalmamış; aynı zamanda iller arasındaki yapısal farkların, güçlü ve zayıf yönlerin anlaşılması için analitik bir çerçeve sunmuştur.

Bu analitik çerçeve doğrultusunda, İl SEGE-2017 ve İl SEGE-2025 çalışmalarında nüfus yoğunluğu, net göç hızı, işsizlik ve istihdam oranları, kadınlarda okuryazarlık oranı, ortaöğretim net okullaşma oranı, yüz bin kişiye düşen hastane yatak sayısı, kişi başına düşen ihracat tutarı, banka kredilerinin Türkiye içindeki payı ile kişi başına mesken elektrik tüketimi gibi bazı ortak göstergeler kullanılarak illerin sosyo-ekonomik gelişmişlik düzeyi karşılaştırmalı biçimde değerlendirilmiştir.

Ayrıca, İl SEGE-2025 çalışmasında İl SEGE-2017 sonuçlarıyla karşılaştırılabilirliğin korunması amacıyla aynı boyutlar ve büyük ölçüde benzer değişken seti kullanılmıştır. Bununla birlikte, sosyo-ekonomik yapıda son yıllarda önem kazanan dijitalleşme, yenilikçilik ve yaşam kalitesi dinamiklerini yansıtmak amacıyla; Ar-Ge harcamalarının Türkiye içindeki payı, kişi başına düşen fikri mülkiyet başvuruları, e-ticaret işlem sayısı ve kamuya açık alan oranı gibi bazı yeni göstergeler de endekse entegre edilmiştir.

TÜRKİYE GENELİNDE SIRALAMA: İlk 10’un Değişmeyen Ağırlığı, Son Sıralarda Derin Kırılma

İl SEGE-2025verileri Türkiye’nin sosyo-ekonomik coğrafyasının ana ekseninde köklü bir değişim olmadığını gösterse de, orta sıra illerde sessiz fakat anlamlı hareketlilikler yaşandığı net şekilde görülüyor. Türkiye’nin gelişmişlik liginde ilk üç sırada yer alan İstanbul (4,419), Ankara (2,837) ve İzmir (1,808) yerlerini koruyarak ülkenin ekonomik, akademik, yönetsel ve kültürel merkezleri olmayı sürdürüyor. İstanbul çok yüksek düzeyde kişi başı gelir, dış ticaret hacmi, finansal derinlik, Ar-Ge harcaması, eğitim ve sağlık altyapısıyla başı çekerken; Ankara özellikle kamusal hizmetler, eğitim seviyesi, kamu Ar-Ge merkezleri, üniversite yoğunluğu ve kişi başına düşen sağlık yatırımları nedeniyle ikinci sıradaki yerini koruyor. İzmir ise yaşam kalitesi, liman ticareti, turizm, yüksek eğitimli nüfus ve yenilenebilir enerji yatırımları ile üçüncülüğünü sürdürüyor.

Bu üçlüyü sırasıyla 4. sırada bulunanKocaeli (1,777), 5. sırada bulunanAntalya (1,716) ve 6. sırada bulunanBursa (1,360) izliyor. Kocaeli, sanayi üretimi, organize sanayi bölgeleri, kişi başına düşen sanayi elektriği tüketimi, liman kapasitesi ve dış ticaret dengesiyle ülkenin üretim üssü olmaya devam ediyor. Antalya, sağlık turizmi, konaklama kapasitesi, yabancı turist sayısı, havalimanı bağlantıları ve tarımsal üretim sayesinde ilk beşte yerini sağlamlaştırıyor. Bursa ise otomotiv ve makine sektörlerinin merkezi olarak imalat sanayi istihdamında,mobilya sanayisinde, ihracatta ve Ar-Ge merkezlerinde ülke ortalamasının çok üzerinde performans sergiliyor.

İl SEGE-2025 sonuçlarında dikkat çeken gelişmelerden biri, Yalova’nın (0,983) ve İl SEGE-2017’ye kıyasla bir sıra gerilemiş olmasına rağmen Tekirdağ’ın (0,880) ilk on içine girmesidir. Yalova, kişi başına düşen banka mevduatı, kişi başı ihracat, yenilenebilir enerji yatırımları, Ar-Ge merkezleri ve İstanbul’a yakınlıktan kaynaklanan bölgesel entegrasyon ile 9. sırada yer alıyor. Tekirdağ ise Çorlu-Çerkezköy hattında yoğunlaşan sanayi, liman bağlantısı, OSB sayısı, demiryolu yük taşımacılığı ve işgücü verimliliğiyle 10. sırada yer almaktadır. 7. sırada bulunan Eskişehir (1,295) ve 8. sırada bulunan Muğla’da (1,251) özellikle eğitim düzeyi, kültürel etkinlik yoğunluğu, yaşam kalitesi ve kişi başı gelir göstergeleriyle aşağıdaki grafikte de görüleceği üzere ilk onda yer almaya devam........

© 12punto