2026’dan beklediklerim |
2026 geldi çattı.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da “umut” kelimesi bolca kullanılacak. Ben o kelimeyi biraz daha az, karşılığını biraz daha fazla görmek istiyorum. Sözü uzatmadan, olanın gerçekten çalıştığı bir yıl hayal ediyorum.
Çünkü çoğu problem eksiklikten değil, yarım bırakılmışlıktan kaynaklanıyor.
Bu yazı da tam olarak bunun listesi.
1. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun alan adlarında gerçekten “first come first served” ilkesine geri dönmesini umut ediyorum.
Yıllardır ODTÜ’den BTK’ya devredilen alan adları sürecinde savunulan ilke buydu. Ben de yıllardır Netizen adını kullanan, köşe yazılarında bu ismi istikrarlı biçimde taşıyan biri olarak netizen.tr alan adını almak istedim. Hosting şirketim Natro, BTK’nın onlarca belge talep ettiğini söyledi. Sonuç değişmedi: Alan adını alamadım. Yıllarca neyi savunduk o zaman? “First come first served” kâğıt üzerinde kalacak bir ilke değilse, BTK’nın bu işi gerçekten çözmesi gerekiyor.
2. RTÜK’ün bir gün içerik hakemliği yapan bir kurum olmaktan çıkmasını diliyorum.
Kamuya ait frekansları yöneten, teknik standartları koruyan, yayıncılığı özgürlük–yasak ekseninde değil mühendislik disipliniyle tanımlayan bir yapıya dönüşmesi mümkün. Yani Amerika’daki muadili olan Federal Communications Commission gibi çalışması. Kimin ne söylediğiyle değil, sinyalin nasıl yayıldığıyla ilgilenen bir kurum.
3. Türk Hava Yolları’nın Miles&Smiles sadakat programının gerçekten işe yaramasını istiyorum.
Sadakat programları müşteriye “seni tanıyorum” demenin yoludur. Ama çoğu zaman miller birikir,........