Trump’ın Avrupa stratejisi Amerika için kalıcı olabilir mi?

Donald Trump geçen gün Amerika’nın önemli haber sitelerinden Politico’ya özel bir mülakat verdi.

Sitenin YouTube kanalında ‘Conversations’ adlı diziyi sürdüren muhabiri ile Beyaz Saray’da kameraların önünde oturdu, konuştu. Konuşmanın bizler için en önemli iki tarafı, Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için söylediği övgü dolu sözler ve Avrupa kıtası ile liderleri için sarf ettiği hakaretler.

Trump Avrupa’ya demediğini bırakmamış ama işin ironisi şu: Mülakatı verdiği Politico’nun sahibi Almanya’nın dev yayın grubu Axel Springer’den başkası değil.

Axel Springer Yayın Grubu, Amerikan medyasında çok ağırlıklı bir yere sahip. Kitap yayıncılığında en büyük şirket onlar; okuduğunuz İngilizce kitapların önemli bölümü onların sahip olduğu yayınevlerinden çıkıyor.

Bir başka önemli işi bilim yayıncılığı. Nature dergisi, bugün tartışmasız dünya bilim yayıncılığının en önemli dergisi. Bu sadece bir dergi de değil aslında, Nature bütün bilim dalları için ayrı yayınlara sahip bir nevi tekel.

Grup, 2021 yılında Amerika’daki operasyonlarını büyüttü ve o dönem genç bir yayın olan Politico’yu da bünyesine kattı. Politico, yeni nesil medyanın saygın yayın organı ve oldukça kârlı bir operasyon.

Bu ironi çok çarpıcı, çünkü gerek geçen hafta Başkan Trump imzasıyla yayımlanan yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi ve gerekse mülakat sırasında Trump, Avrupa’dan ‘Çökmekte olan bir uygarlık’ olarak söz ediyor.

Neden ve nasıl çöküyor Avrupa? Tabii çok bariz olan bir şey var: Yakın zaman önceye kadar Avrupa ekonomisi dünya ekonomik büyüklüğünün yüzde 25’ini oluşturuyordu, bugün bu rakam yüzde 15’e düşmüş durumda.

Ama aslına bakacak, yani milli geliri dünya çapında milli gelir toplamıyla kıyaslayacak olursanız Amerika’nın payı da çok azalmış durumda.

Bunun sebebi belli: 2000’li yıllardan beri yaşanan küreselleşme, başta Çin olmak üzere Güneydoğu Asya ekonomilerini çok büyüttü, öyle olunca gelişmiş Batı ekonomilerinin dünyadaki göreli payı azaldı.

Küresel bir eşitlikten söz edeceksek, ülke ekonomilerinin büyüklüğünün dünya nüfusundaki payına yakın olması gerekiyor. Amerika da, Avrupa da hala dünyanın geri kalanından çok daha zenginler.

Trump ve ekibi Avrupa’nın çökmesini sadece ekonomiye bağlamıyor; daha çok siyasi sebeplerle eski kıtanın ‘uygarlık çöküşü’ yaşadığını öne sürüyor. Onlara göre Avrupa kendi içine ‘Avrupalı olmayan’ göçmenleri almaya devam ettiği için kimliğini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya.

Bu açıkça ırkçı suçlama son derece haksız ve gerçeklere de dayanmıyor. Avrupa’ya göç etmek ister mülteci olun isterseniz beyaz yakalı okumuş yazmış kişi, Amerika’ya göç etmekten hep daha zordu, bu zorluk bugün Amerika’daki Trump iktidarına rağmen hala daha fazla. Bu konu, Trump’ın söylediğinin tam tersi aslında. Avrupa’nın çare........

© 10 Haber