Dün İmralı’ya giden heyet keşke ‘Kurucu Lidere’ şunu sorsaydı: Milano derbisini izlediniz mi? |
Dün İmralı’ya giden heyette olsaydım Abdullah Öcalan’a mutlaka şunu sorardım:
“Acaba kaldığınız yerdeki televizyona DSmart ve Bein platformları bağlandı mı?”
10 Mart 2025’den önce olsaydık, bu soruyu sormazdım.
Çünkü Öcalan’ın İmralı’daki odasındaki televizyona streaming platformların bağlanması söz konusu değildi.
Ama 10 Mart günü Devlet Bahçeli onun için “Kurucu Önder” sıfatını kullandığı günden beri tahmin ediyorum İmralı şartları değişmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Pazar gecesi Rizespor-Fenerbahçe maçını mutlaka seyretmiştir diye tahmin ediyorum.
Galatasaray taraftarı olan Abdullah Öcalan’ın da aynı maçı seyrettiğini tahmin ediyorum.
Ama gece saat 22.45’de başlayan İnter-Milan derbisini seyretmişler midir emin değilim.
Oysa Avrupa’nın en iyi derbilerinden biridir.
Pazar gecesi Giuseppe Meazza Stadı…
Halk arasındaki adı “San Siro…”
Milano’nun iki takımı ve bu stadı her ikisi de “ev sahibi” olarak kullanıyor.
Bir tür Fenerbahçe-Galatasaray derbisi diyebilirsiniz.
Derbi başlamadan önce stadın tepesindeki dev ekranda bir kadın görüntüsü beliriyor.
Bütün seyirci ve her iki takımın oyuncuları saygı duruşuna geçiyor…
Büyük bir sessizlik ve o şarkı başlıyor…
“L’Appuntamento…”
Inter (@inter)’in paylaştığı bir gönderi
Ekrandaki sanatçı, İtalyanın geçen Cumartesi gecesi kaybettiği büyük sanatçısı Ornela Vanoni…
Bütün stad bir ağızdan bu şarkıyı söylüyor.
Milano şehrinin kızı…
Bütün İtalya’nın şahane sesi…
Ben de evimde ayağa kalkıyorum.
Bir zamanlar İzmir Düğünleri, İtalyan şarkılarının da eviydi.
Bizim oraların da kızıydı yani Ornella Vanoni…
Böyle zamanlarda hep şunu düşünürüm.
Her ülkenin bir “Milli Marşı” vardır.
Bir de halkının “Millet şarkıları…”
Çoğu zaman insanları o ülkenin Milli Marşından bile daha fazla birleştiren şarkılardır bunlar…
“L’Appuntamento” da böyle bir şarkıdır işte…
Iskalanmış bir randevunun hikayesidir.
Buluşamamanın hüznünü anlatır.
Orijinali Brezilya’lı Roberto Carlos’un “Sentado’sudur” ama Vanoni onu İtalya’da millet şarkısı yapmıştır…
Tıpkı bizim “Anlamazdın Anlamazdın”ımız gibi…
Aynı gün ben de bu şarkıyı üç beş defa dinledim.
Nedense Pazar günü bir de onun çok sevdiğim bir başka şarkısını dinledim bol bol…
“Domani e Un Altro Giornio…”
“Yarın bir başka gündür…”
Çünkü benim aklım akşamda değil “Yarın’daydı…”
İmralı’ya heyetin gideceği günde yani…
Tarihimizin kritik bir anında…
Aklımda ise şu soru vardı:
“CHP gitmemekle doğru bir karar mı verdi?”
Şöyle bir geriye sardım.
Hayatım boyunca 4 “Kürt açılımını ” izlemiştim.
Birincisi Rahmetli Özal’ın, DEM Partisinin o günkü milletvekillerini Çankaya Köşküne çağırıp, Öcalan’a mesaj gönderdiği gündü.
Sonra 12 Ağustos 2005 günü gözümün önüne geldi.
Başbakan Erdoğan’ın Diyarbakır Meydanında “Kürt sorunu benim sorunumdur” dediği gün.
Arkasından 3-4 Eylül 2008…
Malum Oslo Süreci…
Beşir Atalay’ın “Kürt Açılımı…”
“Akil İnsanlar”
Ve son olarak 28 Şubat 2015 Dolmabahçe Mutabakatı geldi…
O fotoğrafı getirdim gözümün önüne
Masanın bir tarafında Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve iktidar partisi oturuyor.
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan…
İçişleri Bakanı Efgan Ala…
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal…
Karşı tarafta HDP’nin İmralı Heyeti…
İstanbul Milletvekili Rahmetli Sırrı Süreya Önder..
İdris Balüken ve Pervin Buldan…
Sonra…
Tepeden gelen tek cümle ile bu güzel masa berhava oluyor.
Çok tuhaf…
Geçen Cuma günü CHP “Biz İmralı’ya gitmiyoruz” kararı aldığı zaman, içimden geçen ilk duygu şuydu:
“CHP doğru........