Cemal Kutay, İnönü'nün 1930 yılında Başvekil sıfatıyla yaptığı Rusya seyahati hakkında şu bilgileri verir: “Rusya gezisi, kafasındaki “devlet” fikrinde yeni gelişmelere yol açmıştı. Askerlikte savaş stratejisi plânları yapmak yatkınlığı içinde, Sovyetlerin beş yıllık sanayi plânlarını pek beğenmişti. Gerçekten, Ruslar beş yıllık sanayi plânı yaparak, endüstriye devlet olarak girmişler, birçok işler başarmışlardı. İsmet Paşa, memleketimizin sanayileşmesini özlemekteydi. Ancak bütçesi elverişsizdi; yeterli teknisyeni yoktu. Kurtuluş Savaşından beri Ruslarla dost olduğumuz için yardım görmek mümkündü. Nitekim, ziraat alanında, laboratuvarlarından ve teknisyenlerinden faydalanmış, Vosilov adlı bir Akademi Üyesinin başkanlık ettiği bir heyete topraklarımızın ıslahı konusunda bir rapor hazırlatmıştı. Bu rapor, her ne kadar kullanılmadan, belki de dikkatle okunmadan rafa kaldırılmış ise de, yine de sanayileşme konusunda Rusların fikirlerinden faydalanabilirdik!”
İsmet Paşa, konuyu Ruslara açar. Sanayileşme konusunda kendilerinden destek ister. Ruslar derhâl, Profesör Orlof başkanlığında bir heyeti Türkiye'ye gönderirler. Bu heyete Türk uzmanlar da katılırlar. Heyet, yurdu baştan başa dolaşır ve bir rapor hazırlar. 1932 yılında tamamlanan bu rapor, Birinci 5 Yıllık Plân'ın temel çizgilerini oluşturur.
İsmet Paşa Koyu Bir Devletçiliği Savunuyor!
İsmet Paşa, Rusya'dan, Sanayi Plânı fikrinden başka, “Devlet Eliyle Sanayileşme” fikrini de getirmiştir. Sonradan “Mutedil Devletçilik” olarak nitelendireceği bu fikir, ana sanayi dallarını devlet tekelinde tutuyordu. Hemen o yıllarda “Sanayi Plânlama Dairesi” kuruldu. Özel teşebbüs bir fabrika kurmak istiyorsa, önce bu daireye başvuruyor, kuracağı fabrika ve tesisin devlet plânı içinde olup olmadığını öğreniyor, bu dairenin vereceği müsaadeden sonra işe başlanıyordu. Fakat bürokrasi çarkı çok ağır işliyordu.
İş Bankası'nın başında bulunan Celâl Bayar ise, sanayileşme konusunda İsmet Paşa'dan farklı düşünüyordu. Ona göre, devletin sanayi alanındaki temel politikası, 'özel teşebbüsün el atmadığı ya da, (devletin) üstesinden gelemeyeceği iş alanlarını halka bırakmak, güçlerinin tükendiği yerde desteklemek' olmalıydı. Bayar'a göre, kârlı tesisler, kârsız tesisler ayırımı yapmak ve özellikle kârlı olanları devlet hesabına kapamak yanlıştı. Devletin kârı sanayileşmekte olduğuna göre, elverdiğince çok tesis kurmanın yolları bulunmalıydı.
Cemal Kutay'ın belirttiğine göre, o günlerde, Atatürk'ün sanayileşme konusunda ne düşündüğünü belirleyen kesin bir belge yok. Gerek halkla yaptığı konuşmalarda, gerekse sofra sohbetlerinde, İsmet Paşa Hükümetinin fikrini benimsediği anlaşılıyor. İsmet Paşa'nın benimsediği İktisadî Devletçilik doktrini, Atatürk'e de ılımlı gelmektedir. Her ikisi de, ordu terbiyesi yatkınlığı ile, “Kuvvetli Devlet” fikrinden yanaydılar. Yurdun bütün ekonomik kaynaklarını devlet eliyle işletmek, spekülâsyonları ortadan kaldırmak, böylece, durmuş-oturmuş bir piyasa yaratmak, hem Atatürk'e hem İsmet Paşa'ya sevimli ve çekici gelmekteydi.
Atatürk'ün Bayar'ı Tercih Ediyor!
1931 yılındaki, Atatürk'ün başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu toplantısına kadar, Atatürk, Bayar'ın Özel Teşebbüsçülüğüne itibar etmemiştir. Ancak, memlekette bir takım tesislerin zaman geçmeden kurulması gerektiğine inandığı içindir ki, Bakanlar Kurulu'nu zorluyordu. Fakat, parasızlık gerekçesiyle işlerin yürümediğini görünce, açıkça Bayar'dan yana tavır aldı. Ancak, İsmet Paşa da Atatürk'ün bu fikrine direnmeye çalışıyordu. Bu da, Atatürk'ün meseleye ideolojik açıdan bakmamasının tabiî neticesidir. Atatürk pragmatikti. Her şeye memleketin çıkarları açısından bakmaktaydı. Yakup Kadri'ye söylediği “İdeoloji bizi bağlar” sözünü hatırlayalım!
Kağıt Fabrikası Engelleniyor!
İsmet Bozdağ'ın “Bir Çağın Perde Arkası” kitabında belirtildiğine göre, işte tam bu sırada, İş Bankası, Türkiye'de bir kağıt fabrikası kurmak teşebbüsü ile ortaya çıkar. 1930 yıllarında, Almanya'da ve Fransa'da kağıt sanayisi üzerinde ihtisas yaptıktan sonra memlekete dönen Mehmet Ali Kağıtçı adındaki genç bir mühendis, İstanbul'da makaleler yazarak, Üniversite'de konferanslar vererek, “Bu toprağın ekmeğinin yanına, bu toprağın kağıdını koymak” ülküsünü savunur. Cumhuriyetin kağıt fabrikası yoktu; kağıdı döviz karşılığı dışarıdan getiriyorduk! Ülkemize kağıt ihraç eden yabancı fabrikaların Türkiye'de temsilcileri vardı. Bunlar kağıt ithalinden büyük kazançlar sağlamaktaydılar. Bu yüzden, kağıt fabrikasının kurulmasına karşıydılar. Fakat buna rağmen, Tekel Bakanı, bir kağıt fabrikası kurmaya karar verdi ve Mehmet Ali Kağıtçı'ya plânlarını çizdirdi. Projeler hazırlandı ve ihaleye çıkıldı. Fakat, Maliye Bakanlığı işin yapılmasına karşıydı. İnanılır gibi değil ama, Bakanlığa göre, hem fabrikanın kurulması için bütçeden para gidecek ve hem de büyük bir gümrük resmi gelirinden mahrum kalınacaktı! İhalenin yapılmasına üç gün kala, ihale dosyası İsmet Paşa'nın önüne gelir ve Paşa'nın emri ile ihale iptal edilir (Cemal Kutay, “Bilinmeyen Tarihimiz”, 1975, s 111)! ./…
İnanılır gibi değil ama gerçek! Kağıt Fabrikası kurulunca gümrük vergisi gelirlerimiz azalacakmış!

QOSHE - ATATÜRK İNÖNÜ'YÜ TASFİYE ETMİŞTİ! (4 ) - İsmail Şefik Aydın
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

ATATÜRK İNÖNÜ'YÜ TASFİYE ETMİŞTİ! (4 )

10 0
30.10.2023

Cemal Kutay, İnönü'nün 1930 yılında Başvekil sıfatıyla yaptığı Rusya seyahati hakkında şu bilgileri verir: “Rusya gezisi, kafasındaki “devlet” fikrinde yeni gelişmelere yol açmıştı. Askerlikte savaş stratejisi plânları yapmak yatkınlığı içinde, Sovyetlerin beş yıllık sanayi plânlarını pek beğenmişti. Gerçekten, Ruslar beş yıllık sanayi plânı yaparak, endüstriye devlet olarak girmişler, birçok işler başarmışlardı. İsmet Paşa, memleketimizin sanayileşmesini özlemekteydi. Ancak bütçesi elverişsizdi; yeterli teknisyeni yoktu. Kurtuluş Savaşından beri Ruslarla dost olduğumuz için yardım görmek mümkündü. Nitekim, ziraat alanında, laboratuvarlarından ve teknisyenlerinden faydalanmış, Vosilov adlı bir Akademi Üyesinin başkanlık ettiği bir heyete topraklarımızın ıslahı konusunda bir rapor hazırlatmıştı. Bu rapor, her ne kadar kullanılmadan, belki de dikkatle okunmadan rafa kaldırılmış ise de, yine de sanayileşme konusunda Rusların fikirlerinden faydalanabilirdik!”
İsmet Paşa, konuyu Ruslara açar. Sanayileşme konusunda kendilerinden destek ister. Ruslar derhâl, Profesör Orlof başkanlığında bir heyeti Türkiye'ye gönderirler. Bu heyete Türk uzmanlar da katılırlar. Heyet, yurdu baştan başa dolaşır ve bir rapor hazırlar. 1932 yılında tamamlanan bu rapor, Birinci 5 Yıllık Plân'ın temel çizgilerini oluşturur.
İsmet Paşa Koyu Bir Devletçiliği Savunuyor!
İsmet Paşa, Rusya'dan, Sanayi Plânı fikrinden başka, “Devlet Eliyle Sanayileşme” fikrini de getirmiştir. Sonradan “Mutedil Devletçilik” olarak nitelendireceği bu fikir, ana sanayi dallarını devlet tekelinde tutuyordu. Hemen o yıllarda “Sanayi Plânlama Dairesi” kuruldu. Özel teşebbüs bir fabrika kurmak istiyorsa, önce bu daireye başvuruyor, kuracağı fabrika ve tesisin........

© Yeşilgiresun


Get it on Google Play