Gelişmeler bununla sınırlı değil. ABD, kendi masasını Ürdün’de, beş Arap devletiyle birlikte kurmuş ve onlara “İsrail’i ateşkes için ikna ederim” sözü vermişti. Ancak sözünü tut-a-madı. Netanyahu Biden’ı dinlemedi. Dün “çatışmalara ara” verilecekti ancak o da henüz gerçekleşmiş değil. Arap ülkeleri de Washington da büyüyen kamuoyu baskısı altında. Bu yüzden ABD’de İsrail Başbakanına karşı homurtular yükseliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Netanyahu’ya “Gidicisin” dedi.

ABD, George W. Bush ile başlayan bu üstenci yaklaşımı huy edindi. Hegemonik gücü sarsılmasın diye yükselen ya da potansiyeli olan tüm aktörlerle gerilim yaşıyor. Türkiye ile de yaşadığı tüm sorunların temelinde bu yaklaşım yatıyor. Türk diplomasisi Türkiye’nin hak ve çıkarlarını gözeten çok taraflı adımlar attıkça ABD ile ilişkiler geriliyor. Oysa diplomasi artık iki kutuplu ezberlerle yapılmıyor. Türkiye dahil tüm aktörler çok taraflı ilişkiler peşinde.

Peki, dünya kamuoyu devletlerin bu çok taraflı arayışına nasıl bakıyor? Türk halkı bu konuda ne düşünüyor? Bu konuda elime çok önemli bir araştırma geçti. Çok taraflı ve bağımsız dış politikayı kendisine ilke edinen Türk dış politika yapıcıların mutlaka incelemesi gereken bir araştırma bu. Çünkü Ankara’nın diplomatik tercihlerinin kamuoyunda da karşılık bulduğunu gösteriyor.

Peki, Türkler bu soruya nasıl yanıt vermiş? Ticaret konusunda Türklerin yüzde 34’ü ABD, yüzde 50’si Çin’le işbirliği yanlısı. Güvenlik konusunda yüzde 43’ü ABD, yüzde 22’si Çin demiş. (Bu oran 21 ülke arasında ABD’yi işaret eden en düşük rakam. Türklerin ABD’ye güvensizliğini gösteriyor.) “(Blok olarak) ABD mi Çin mi” sorusuna ise yüzde 50,8 ABD, yüzde 26,3 Çin, yüzde 22,9 Hiçbiri yanıtı verilmiş.

QOSHE - Gözden kaçan o çok önemli araştırmanın sonuçları - Yahya Bostan
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Gözden kaçan o çok önemli araştırmanın sonuçları

12 1
24.11.2023

Gelişmeler bununla sınırlı değil. ABD, kendi masasını Ürdün’de, beş Arap devletiyle birlikte kurmuş ve onlara “İsrail’i ateşkes için ikna ederim” sözü vermişti. Ancak sözünü tut-a-madı. Netanyahu Biden’ı dinlemedi. Dün “çatışmalara ara” verilecekti ancak o da henüz gerçekleşmiş değil. Arap ülkeleri de Washington da büyüyen kamuoyu baskısı altında. Bu yüzden ABD’de İsrail Başbakanına karşı homurtular yükseliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Netanyahu’ya “Gidicisin” dedi.

ABD, George W. Bush ile başlayan bu üstenci yaklaşımı huy edindi. Hegemonik gücü sarsılmasın........

© Yeni Şafak


Get it on Google Play