1960’ların sonlarında ve 70’lere girilirken dindar kitlelere hitap eden Bugün ve Sabah gazeteleri vardı. Bilhassa Bugün, bir ara 100 bini aşan tirajıyla bu cenahın en büyük gazetesi haline gelmişti. Ama her iki gazete de 12 Mart fırtınasına dayanamayarak silinip gitti.

70’li yıllarda sağ cenahın değişik grupları tarafından çıkarılan Bayrak ve Bizim Anadolu gibi gazeteler de uzun ömürlü olamadı.

Bunlar bir tarafa, yüksek tirajlarıyla geniş kitlelere ulaşan holding gazeteleri de ilerleyen yıllarda ya kapandı, ya sahip değiştirdi.

Bu şaşırtıcı gelişmelerin bir kısmı 12 Eylül döneminde gerçekleşti.

Basının öncü isimlerinden Simavi ailesi sektörden çekildi. Önce Haldun Simavi Günaydın gazetesini ve grubunu bıraktı, ardından Erol Simavi Hürriyet’i Aydın Doğan’a sattı.

Aynı şekilde Milliyet de Karacan ailesinden Aydın Doğan’a geçti. Ama Doğan da devam edemedi ve medya grubu Demirören ailesine devredildi.

80’li yıllarda bir dönem Güneş gazetesiyle Babıali’yi sarsan Asil Nadir fırtınası kısa sürdü.

Uzun yıllar sağın en büyük gazetesi olan Tercüman, Kemal Ilıcak’ın vefatından sonra yan ürünü Bulvar’la birlikte tarihe karıştı.

“Kartel medyası”nın hatırı sayılır bir bölümünü oluşturan Sabah grubu da el değiştirdi.

Uzan’ların elindeki Star grubu da TV kanalları ve gazetesi ile bu kervana dâhil oldu.

Ve sonuçta kartel medyasının tamamı iktidarın kontrolüne geçti ve gazetelerinin bir kısmı iktidar desteğine rağmen kâğıt baskıyı bıraktı.

Yeni Asya’nın yayın hayatına atıldığı dönemde var olan veya o tarihlerde yeni çıkmaya başlayan gazetelerden şu anda el değiştirmeksizin ayakta kalabilen sadece birkaç gazete var.

İz bırakmadan kaybolup giden başka birtakım denemeleri saymazsak, basın tarihinin son 54 yılında olup bitenleri bir cihetiyle kısaca böylece özetleyebiliriz...

İşte, Yeni Asya’nın bunca yıldır dâhilî ve haricî birçok engellemeye, aleyhte propagandaya, bilhassa ihtilâl dönemlerinde daha da şiddetlenen devlet baskısına ve hiçbir zaman hafiflemeyen ekonomik zorluklara rağmen, çıkış noktasındaki çizgisinden en küçük bir inhirafa meydan vermeden ve hiç tökezlemeden doğru bildiği yolda kararlılıkla yürümeye devam etmesi ve savunduğu fikirlerin doğruluğunu hadiselere de tasdik ettirerek bugünlere ulaşması, gerçekten her türlü takdirin üzerinde bir hadise.

Lâfa gelince “Kalemini kır, ama asla satma” sözünü dilinden düşürmeyenlerin sadece kalemlerini değil, bütün değerlerini ve şahsiyetlerini çok ucuza satabildiklerini son derece ibretli örnekleriyle defalarca müşahede ettiğimiz bir sektörde, Yeni Asya’nın ortaya koyduğu bu onurlu tablo Türkiye’nin basın tarihine altın harflerle işlenecek.

QOSHE - Yeni Asya farkı - Yeni Asyadan Size
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yeni Asya farkı

9 2
25.12.2023

1960’ların sonlarında ve 70’lere girilirken dindar kitlelere hitap eden Bugün ve Sabah gazeteleri vardı. Bilhassa Bugün, bir ara 100 bini aşan tirajıyla bu cenahın en büyük gazetesi haline gelmişti. Ama her iki gazete de 12 Mart fırtınasına dayanamayarak silinip gitti.

70’li yıllarda sağ cenahın değişik grupları tarafından çıkarılan Bayrak ve Bizim Anadolu gibi gazeteler de uzun ömürlü olamadı.

Bunlar bir tarafa, yüksek tirajlarıyla geniş kitlelere ulaşan holding gazeteleri de ilerleyen yıllarda ya kapandı, ya sahip değiştirdi.

Bu şaşırtıcı gelişmelerin bir kısmı 12 Eylül döneminde gerçekleşti.

Basının öncü isimlerinden Simavi ailesi sektörden çekildi. Önce Haldun Simavi Günaydın gazetesini ve grubunu bıraktı, ardından Erol Simavi Hürriyet’i Aydın Doğan’a sattı.

Aynı şekilde Milliyet de Karacan ailesinden Aydın Doğan’a geçti. Ama Doğan da devam edemedi ve medya........

© Yeni Asya


Get it on Google Play