Muhakkak ki bunda, düşünecek bir topluluk için (Allah’ın varlığına ve birliğine elbette deliller vardır.” Buyurulmuştur. Ayet-i Kerimeyi izah ederken Bediüzzaman Hazretleri: “Aklı bulunanlara bu iki meyvede (hurma ve üzümde) tevhid için büyük bir ayet, bir delil ve bir hüccet vardır. Evet bu iki meyve, hem gıdâ ve kût (rızık), hem fakihe (meyve) ve yemiş, hem çok lezzetli taamların menşe’leri (yemeklerin yapılmasına vesile) olmakla beraber, susuz bir kumda ve kuru bir toprakta duran bu ağaçlar, o derece bir mucize-i kudret ve bir hârika-i hikmettir ki, ve öyle bir helvalı şeker fabrikası ve ballı bir şurub makinesi ve o kadar hassas bir mizan (ölçü) ve mükemmel bir intizam ve hikmetli ve dikkatli bir san’attır ki, zerre kadar aklı bulunan bir adam: “Bunları böyle yapan, elbette bu kâinatı yaratan Zât olabilir” demeğe mecburdur.

Çünkü mesela bu gözümüz önünde bir parmak kadar asmanın üzüm çubuğunda yirmi salkım var. Ve her salkımda şekerli şurup tulumbacıklarından yüzer tane var. Ve her tanenin yüzüne incecik ve güzel ve latif ve renkli bir mahfazayı giydirmek ve nazik ve yumuşak kalbinde, kuvve-i hafızası ve program ve tarihçe-i hayatı hükmünde olan sert kabuklu, ceviz içli çekirdekleri koymak ve karnında “CENNET HELVASI” gibi bir tatlıyı ve ab-ı kevser gibi bir balı yapmak ve bütün zemin yüzünde hadsiz emsalinde aynı dikkat, aynı hikmet, aynı harika-i sanatı, aynı zamanda, aynı tarzda yaratmak, elbette bedahetle gösterir ki, bu işi yapan bütün KÂİNATIN HÂLIKI’DIR. Ve bu nihayetsiz bir kudreti ve hadsiz bir hikmeti iktiza eden şu fiil, ancak O’nun fiilidir.” (1) diyerek izah etmişlerdir.

Abdülkadir GEYLÂNÎ (ks) Hazretleri, bu ayetin tefsirinde: “Dünya işlerinizi tamamlamak ve mizacınızı kuvvetlendirmek için (Allah) su sayesinde sizin için ekmek yapmanız amacıyla çeşitli ekinler, yemeğinize katık olsun diye ZEYTİNLER, yemek ve gıdalanmak maksadıyla HURMALAR, ÜZÜMLER, sizin için çıkan diğer meyvelerin hepsinden bitirir. Bütün bunlar, Allah’ın mârifeti ve tevhidi sayesinde başarıya ulaşmanız maksadıyla O’nun ayet ve nimetlerini tefekkür ve Zâtı’nı tezekkür etmeniz içindir. İşte bunlarda düşünen bir toplum için büyük bir ibret vardır. Zikredilen bu büyük nimetlerin verilmesinde, verdiği nimetlere şükrü daimi olarak eda edebilmek üzere akıllarını Allah’ın ayet ve nimetlerini düşünme konusunda kullananlar için çok açık, âşikar ve belli deliller vardır.” (2) buyurmuşlardır.

Hayat faaliyetinin sağlıklı, güçlü ve başarılı devam edebilmesi için, yeryüzünü sayısını belirlemekte aciz kaldığımız harika gıdalarla donatarak, insana verilen bu desteğin şükür ve teşekküründe ihmâl ve tembellik edildiği gibi, nimetler içinde yüzen ve Allah’ın nimetleriyle beslenen bazı insanlar, ne yazıktır ki çeşitli felsefe yollarına saparak, karanlık çıkmazlarda kaybolmaktadır.

SAĞLICAKLA KALIN.

Dipnotlar:

1) Bediüzzaman Said NURSÎ, Şualar, s.180 YAN 2017

2) Geylânî Tefsiri, c.3, s.38

QOSHE - Kur’an sofrasından tefekkür meyveleri -5 - Feyzullah Ergün
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kur’an sofrasından tefekkür meyveleri -5

10 27
02.12.2023

Muhakkak ki bunda, düşünecek bir topluluk için (Allah’ın varlığına ve birliğine elbette deliller vardır.” Buyurulmuştur. Ayet-i Kerimeyi izah ederken Bediüzzaman Hazretleri: “Aklı bulunanlara bu iki meyvede (hurma ve üzümde) tevhid için büyük bir ayet, bir delil ve bir hüccet vardır. Evet bu iki meyve, hem gıdâ ve kût (rızık), hem fakihe (meyve) ve yemiş, hem çok lezzetli taamların menşe’leri (yemeklerin yapılmasına vesile) olmakla beraber, susuz bir kumda ve kuru bir toprakta duran bu ağaçlar, o derece bir mucize-i kudret ve bir hârika-i hikmettir ki, ve öyle bir helvalı şeker fabrikası ve ballı bir şurub makinesi ve o kadar hassas bir mizan (ölçü) ve mükemmel bir intizam ve hikmetli ve dikkatli bir san’attır ki, zerre kadar aklı bulunan bir adam: “Bunları böyle yapan, elbette bu kâinatı yaratan Zât olabilir” demeğe mecburdur.

Çünkü mesela bu gözümüz önünde bir parmak kadar asmanın üzüm çubuğunda yirmi salkım var. Ve her salkımda şekerli şurup tulumbacıklarından yüzer........

© Yeni Asya


Get it on Google Play