İşte bu değişmez hakikatin insanlar arasında konuşulmasını hatta düşünülmesini dahi bizlere unutturan nefsimizdir. Eğer böyle olmasaydı; daha cenaze başında dünyevî meseleleri konuşmaz, “bir gün ben de öleceğim” diyerek, daha vakarlı bir halet-i ruhiye içinde olunurdu.

Bizden önce ölenlerden bile gerekli dersler alınmadığından, dünya dertleri içinde ezilip gidiyoruz. Daha da olmazsa, günlerimizi eğlence ve sefahat âlemlerinde geçirip, güya bu acı akıbeti unutmaya çalışıyoruz.

Rahmet peygamberimiz (asm) “Hayatınızı acılaştıran ölümü sıkça hatırlayın” diyerek, ümmetini ölmeye hazırlamıştır. Fıtratımıza yerleştirilen ve kaderî bir programın değişmez sonu olan ölümü ne kadar unutmaya çalışsak da yalan söylemeyen vicdanımız, her gün bizlere bir vesile ile acı da olsa onu hatırlatmaktadır.

İnsanları, ölümün hakikati ile değil de, sebep ve bahaneleri üzerinde konuşturan, yoğun bakımdaki hasta için, “iyi ki yatan ben değilim” dedirten, insanlara, hayatın, hastalığın ve ölümün gerçek yüzünü saklayan nefs-i emmaremizdir.

Oysa onlarla, sağlıklı birisi arasında hiçbir fark yoktur, her an hasta olabiliriz, her an ölebiliriz.

Güneşin doğup battığı nasıl muayyen ise, insanın da nasıl, nerede, ne şekilde öleceği de bellidir.

Bütün bu sıkıntılardan kurtulmanın yegâne çaresi; Allah’ın emirlerini yerine getirip, yasaklarından çekinmekle olur.

“Düşman istersen nefis yeter/ Nasihat istersen ölüm yeter” manidar beyiti Üstad hazretleri gibi başucu levhası yaparak her zaman hatırlamalıyız.

Oysa insanlık; “Nereden geldik, nereye gidiyoruz, vazifem ne?” suallerinin doğru cevaplarını bulabilseler; eğlenceyi tercih etmezler. Ülkeler siyasi ve ekonomik üstünlüklerini arttırmak için masum, mazlum demeden açlıkla, savaşlarla insanlara zulmetmezler.

Allah’ım, ölümü ve ahiretteki hesap gününü unutmayanların sayısını arttır. Âmin.

QOSHE - Ecel gelmişse cihane - Çetin Acar
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ecel gelmişse cihane

3 6
19.02.2024

İşte bu değişmez hakikatin insanlar arasında konuşulmasını hatta düşünülmesini dahi bizlere unutturan nefsimizdir. Eğer böyle olmasaydı; daha cenaze başında dünyevî meseleleri konuşmaz, “bir gün ben de öleceğim” diyerek, daha vakarlı bir halet-i ruhiye içinde olunurdu.

Bizden önce ölenlerden bile gerekli dersler alınmadığından, dünya dertleri içinde ezilip gidiyoruz. Daha da olmazsa, günlerimizi eğlence ve sefahat âlemlerinde geçirip, güya bu acı akıbeti unutmaya çalışıyoruz.

Rahmet peygamberimiz (asm) “Hayatınızı acılaştıran ölümü sıkça hatırlayın” diyerek, ümmetini ölmeye hazırlamıştır. Fıtratımıza........

© Yeni Asya


Get it on Google Play