Tüm dünya neredeyse ateşkes isterken ABD buna yanaşmıyor. ABD ve İngiltere dünyaya bu olay üzerinden karartma yapıyor ve algıları Hamas’ın üzerine yoğunlaştırıyorlar. Dolayısı ile İsrail’in kendini savunma hakkı vara getiriyorlar. Gerçek niyetleri İsrail’i vekil güç olarak, bölgede güçlendirerek, sonrasında Suriye, Irak ve diğer komşu ülkeleri istediği tarzda yeniden dizayn ve tanzim etmenin yollarını aramak.
Bu elbette İsrail’in de işine geliyor. Almadığı kadar mali ve askeri mühimmat yardımını, başta ABD ve diğer ülkelerden aldı. ABD savaşın büyümesine mâni olmak değil, tam tersi Ortadoğu’ya yayılmasını istiyor. Önlerine, Irak’ı işgal ettikleri gibi bir fırsat çıktı. 12 Eylül sonrası geliştirilen El Kaide yerine şimdi Hamas var. Bizzat savaşı büyütmek için perde arkasında değil önünde duruyorlar. Savaşın başlamasından hemen sonra uçak gemisi USS Gerald R. Ford, şu an Akdeniz’de ve İsrail’i savunuyor. Görevleri arasında İsrail’e silah ve mühimmat sağlamak, İran ve Hizbullah’ı izlemek ve caydırmak yer alıyor.
BMGK’de yapılan son toplantıda, ki genel sekreter Guterres, 99 numaralı acil toplanma isteme yetkisini kullanmasına rağmen, ABD tek başına veto etti, yandaşı İngiltere ve AB ülkeleri çekimser kaldı, diğer ülkeler ateşkes istedi. ABD’nin veto etmesi, savaşa devam mesajının açık bir göstergesiydi.
Hamas’a destek vermeyen, temkinli duran Hizbullah ve onu dizginleyen İran eninde sonunda savaşa çekilecek gibi. Gazze işgalinin tamamlanması sonrası Batı Şeria’ya da sıra gelecek ve Hizbullah dolayısı ile İran’da savaşa dahil olacak ki, beklenen senaryo bu.
ABD, Rusya ile Ortadoğu ve Akdeniz’de karşı karşıya gelmek istemediği için, Kırım ve Kafkasya’da cephe açarak, NATO vasıtası ile temas etmeyi seçtiler. Ukrayna-Rusya savaşında Başkan Zelenski’yi kullanarak Rusya’yı hedefe oturttular.
Türkiye bu gelişmelere karşı, özellikle Ukrayna- Rusya savaşında Tahıl Koridoru anlaşmasını somut olarak işlerken, Filistin’e garantör devlet olmayı somut bir öneri olarak BM’de ifade etti. Hem tarihi hem de inancımız gereği mukaddes toprakları savunmak elbette Türkiye’yi tarihi bir görev yüklüyor. Bundan kaçmak olmaz, ama itidalli şekilde diplomasi yolları denenerek bu kriz ya da savaşın aşılmaya çalışılması doğru bir yöntem. Türkiye bu tutumu ile kalıcı ve doğru bir diplomasi uygularken, tarihin yüklediği misyona göre hareket etmeye çalışıyor. Hamas’ın yanında yer almayı deklare etti. Türkiye, gelecekte bu tutumundan dolayı hedefe konabilir. Buna hazır olmak da gerekir. Hizbullah açıkça yan çizerek, İran’la birlikte bu savaşa bulaşmadı. Rusya ise en kârlı çıkan taraf oldu. ABD, AB ve İngiltere, Ukrayna’yı eskisi gibi destekleyemeyeceğini ve zaman içinde desteklerini sona erdirebileceğini gösterdiler. Çünkü bütün yardım İsrail’e yöneldi. ABD Kongresi’nde Ukrayna için yardım paketi reddedildi. Bu da Ukrayna’nın yalnız kalacağı anlamı taşıyor.
Putin, savaş çıktığından beri ilk kapsamlı gezisini Körfez ülkelerine yaptı. Dizayn yaparsanız ben de varım, dedi ve petrol kardeşliği havası estirerek ziyaretini tamamladı.
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Ali Fathollah-Nejad
Rami G Khouri
Nikkei Editorial
visit website
