Çok okuyan daha çok bilir de diyebilirsiniz.

Ama gezmek de okumaktır, hayatı okumaktır, canlı canlı okumaktır.

Biz bugün bu okumalardan haberler vereceğiz.

Katar Havayolları (Katar Airlines) ile ülkeler arası seyahat edenlerin gördüğü bir gerçek var:

Bir taraftan uçakta başı açık ya da örtülü hostes hanımlarca alkol servis ediliyor ama öbür taraftan Katar başlangıçlı uçuşlarda pilot anonsundan önce yol duası olarak “Subhanellezi sahhare lena…” ayeti okunarak işe başlanıyor.

Bir taraftan uçakta ABD markalı kolalı içecekler servis ediliyor ama öbür taraftan uçuş seyrini gösteren havadan çekimli dünya haritalarında İsrail diye bir devlet ya da ülkeden söz edilmiyor ve o bölge “Filistin Toprakları (Palestinian Territories)” olarak gösteriliyor.

Doğrusu bunu görünce insan Türk Hava Yollarının dış uçuşlarında kullanılan ekran haritalarında ne olup olmadığını da merak etmiyor değil.

Diğer bir yol hikâyesi Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgi alanındaki dinlenme tesislerinden.

Yollardaki tesislerin aralarında hizmet kalitesi yönünden uçurum var.

Bu konu sadece özel sektör faaliyeti olarak görülebilecek olan tesis işletmecilerinin anlayış farkından ya da kapasite yetersizliğinden değil.

Basit bir örnek verelim:

İstanbul-Ankara otobanında Bolu Tünelinin hemen sonrasında Highway adlı bir AVM-tesis var.

Ziyaret edip, hizmetlerinden faydalanıp da şikâyetçi olan neredeyse “hiç” denilecek kadar azdır. Bilhassa, kocaman, geniş, ferah ve sürekli temizlenen mescidi neredeyse emsalsiz. Bu elbette bir işletmecilik başarısı.

Ama aynı otobanda bir de Adapazarı Hendek’te Parkshop adlı AVM-tesis var. (Hatta aynısının bir de İstanbul’a gidiş yönünde olanı var ama galiba tamamen pasif durumda. Yanlışlıkla giren “hay aksi” deyip çukurlardan ve ürkütücü sessizlikten kaçarak çıkıyormuş.).

Ankara yönündeki Parkshop’a girip de mescidin, küçük, kirli, bakımsız, rutubetli, sorumlusuz olduğunu görünce şaşırıyorsunuz. Biraz ilerisindeki Highway’e göre bu açık fark nedendir?

Bu nasıl bir işletmeciliktir?

“Namaz kılanlar buraya gelmesin” der gibi!

Siz de girişte ortadaki çiğköfteci esnafla sohbet edip “Neden böyle?” diye sorsanız bir dokunup bin ah işiteceksiniz. Hatta “Abi ben namazımı mescitte kılmıyorum, seccademi alıp şu köşede arka tarafta kılıp geliyorum” dediğini duyacaksınız.

Hele Akit Gazetesinin verdiği internet bilgisine göre Parkshop’ların sahibinin “2002 yılında Haluk Okutur ve Mehmet Tarakcı ile birlikte Simit Sarayı’nı kuran ve 2009’da yeni bir yatırım olarak Türkiye’de ilk kez otoban AVM projesini gerçekleştirerek Parkshop AVM’yi hizmete açan” Abdullah Kavukcu olduğunu öğrenince daha da şaşıracaksınız.

Biliyoruz ki daha kötüleri de var. Ama hele otoban üzerine bu derbeder mescitli tesis hiç yakışmıyor.

İşletmeler arasında bazı farklar olabilir ama asgari standart yakalamak galiba hizmet sektörünün en önemli markalaşma aracı.

Bu konu iç ve bilhassa dış turizmi geliştirebilmek açısından da önemli ve bu yönüyle Kültür ve Turizm Bakanlığının ilgi alanında.

Bu eksiklerin galiba iki ana sebebi var:

Birincisi, Karayolları Genel Müdürlüğü ekiplerinin sözleşme gereği yapmak hakkına sahip oldukları denetimlerin ve müeyyidelerin yeterli olmaması.

Hep yazarız: Devlet demek önce denetim demektir.

İkincisi de bu yerlerin sözleşme ile özel sektöre kiralanması aşamasında kamu görevlilerince hazırlanan sözleşmelerin bilhassa standartlar açısından yeterli olmaması.

Her ikisinde de siyasi sorumluluk Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının üzerinde.

QOSHE - Yol halleri - Ahmet Battal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yol halleri

6 5
15.02.2024

Çok okuyan daha çok bilir de diyebilirsiniz.

Ama gezmek de okumaktır, hayatı okumaktır, canlı canlı okumaktır.

Biz bugün bu okumalardan haberler vereceğiz.

Katar Havayolları (Katar Airlines) ile ülkeler arası seyahat edenlerin gördüğü bir gerçek var:

Bir taraftan uçakta başı açık ya da örtülü hostes hanımlarca alkol servis ediliyor ama öbür taraftan Katar başlangıçlı uçuşlarda pilot anonsundan önce yol duası olarak “Subhanellezi sahhare lena…” ayeti okunarak işe başlanıyor.

Bir taraftan uçakta ABD markalı kolalı içecekler servis ediliyor ama öbür taraftan uçuş seyrini gösteren havadan çekimli dünya haritalarında İsrail diye bir devlet ya da ülkeden söz edilmiyor ve o bölge “Filistin Toprakları (Palestinian Territories)” olarak gösteriliyor.

Doğrusu bunu görünce insan Türk Hava Yollarının dış uçuşlarında kullanılan ekran haritalarında ne olup olmadığını da merak etmiyor değil.

Diğer bir yol hikâyesi Karayolları Genel Müdürlüğünün ilgi alanındaki dinlenme tesislerinden.

Yollardaki tesislerin aralarında hizmet kalitesi yönünden uçurum var.

Bu konu sadece özel sektör faaliyeti olarak görülebilecek olan tesis işletmecilerinin anlayış farkından........

© Yeni Asya


Get it on Google Play