-Meslektaşlarınızın kurslarda çalışması ve evlerde özel ders vermesi kanunen yasak mı? Disiplin mevzuatında bunun cezası var mı?

Cevap hemen hemen şöyle olacaktır:

-Yasak mı bilemem ama herhalde değil ki imkânını ve piyasasını bulan herkes özel ders veriyor ve para kazanıyor. Zaten devlet de buna göz yumuyor ve hatta çanak tutuyor.

Bu çanak aslında seledir, sepettir. İçindekiler de kızılcık!

Konuyu başından alalım.

Çok partili dönemde en uzun süre Milli Eğitim Bakanlığı yapmış siyasetçi olan AKP Kurucusu Hüseyin Çelik “Milli Eğitimde Üç-Beş Nöbeti” adıyla bir kitap yazmış ve 2022’de Hece Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı yayını olarak yayınlatmış.

Kitabın dershanelerin kapanması süreci ve sonucu ile ilgili bölümünde (s. 281) ilginç bilgiler var Bir kısmını alalım:

“İşin özeti şudur: Nasıl ki 28 Şubatçılar, İmam Hatip Okullarına zarar vermek için tüm meslek liselerini perişan ettilerse, bu dönüşümde de Fethullahçıların dershanelerini yok etmek için tüm dershanelere ve özel öğretim sistemine ve tabii ki buralarda okuyan öğrencilere, çalışanlara ve velilere çok büyük maddi ve manevi zararlar verildi.

“Bakanlığımız Türkiye’nin belli başlı şöhretli liselerinde, normalde kaç son sınıfın bulunduğunu, kaçında öğrencilerin derslere devam ettiğini lütfen araştırsın. Son sınıf öğrencileri, çoğunlukla bu kerli ferli liseleri bırakarak dershane eğitimi veren liselere geçiyorlar. Hiç olmazsa bunu görsünler.

“Güya dershaneleri kapattık. Biz isim değiştirince bazı şeyleri değiştirdiğimizi zannediyoruz. Gitti dershaneler, yaşasın Özel Öğretim Kursları... Dershanenin adı ‘kurs’ olunca biz de devrim yapmış olduk.”

Gerisini ve daha fazlasını, kitabı bulup okuyabilirsiniz. Özeti şu:

Özel ders ihtiyacının önemli bir kısmını şimdi öğretmenlerin veya öğrencilerin evleri karşılıyor. Kurslardaki hocaların da çoğu aslında memur. Ve memur demek ikinci bir işte çalışması yasak olan devlet personeli demek.

Bu denetimsiz ortamın ne getirip götürdüğünü ise zaman gösterecek.

Biz işin başka tarafındayız:

Bugün “dershane” kelimesi birkaç sebeple yasak kelime.

Adı “kurs” ama kendi dershane olan dershaneler(!) aynen devam ediyor.

Bir farkla…

Cemaatlere ait dershaneler ve özel okullar serbest ve hatta teşvik de alıyor ama ancak az sayıda cesur(!) ana baba çocuğunu cemaatlerin dershanelerine ve özel okullarına göndermeye cesaret edebiliyor.

Sebebi malum.

Dershane kavramını zehirli gören zihniyet cemaat kavramını zehirlemekten de adeta zevk aldı.

Karşılaştığımız cemaat-tarikat mensuplarının hiçbirinden son on yıllık dönemle ilgili olarak “bizim sohbet grubumuzun sayısı arttı” şeklinde bir beyan duyamadık.

“Aynı seviyede devam ediyoruz” diyen bile yok.

Herkes biliyor ki bu zehirli havada samimi ve hakiki din ve ahlak eğitimi güme gitmiş oldu.

“Ama devlet bizim elimizde” diye avunan AKP meftunu “cemaat mensupları” şaşkın. Zira resmi okullarda (imam hatiplerde) ve resmi kurumlarda (camilerde) verilen din ve ahlak eğitiminin kalitesini arttırmaya yönelik resmi gayretlerin resmini objektiften çekecek fotoğraf makinesine ihtiyaç var.

Hâlbuki Bediüzzaman –mealen- demişti: “Devleti Demokratlar yönetsin. Devlet tarafsız olsun. Din hizmeti yapabilecek olanlar devletten uzak kalıp ihlasla ve sivil alanda dine hizmet etsin.”

Dinlemeyenler utansın!

QOSHE - Kızılcıklar oldu mu, selelere doldu mu? - Ahmet Battal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Kızılcıklar oldu mu, selelere doldu mu?

7 8
03.03.2024

-Meslektaşlarınızın kurslarda çalışması ve evlerde özel ders vermesi kanunen yasak mı? Disiplin mevzuatında bunun cezası var mı?

Cevap hemen hemen şöyle olacaktır:

-Yasak mı bilemem ama herhalde değil ki imkânını ve piyasasını bulan herkes özel ders veriyor ve para kazanıyor. Zaten devlet de buna göz yumuyor ve hatta çanak tutuyor.

Bu çanak aslında seledir, sepettir. İçindekiler de kızılcık!

Konuyu başından alalım.

Çok partili dönemde en uzun süre Milli Eğitim Bakanlığı yapmış siyasetçi olan AKP Kurucusu Hüseyin Çelik “Milli Eğitimde Üç-Beş Nöbeti” adıyla bir kitap yazmış ve 2022’de Hece Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı yayını olarak yayınlatmış.

Kitabın dershanelerin kapanması süreci ve sonucu ile ilgili bölümünde (s. 281) ilginç bilgiler var Bir kısmını alalım:

“İşin özeti şudur: Nasıl ki 28 Şubatçılar, İmam Hatip Okullarına zarar vermek için tüm meslek liselerini perişan ettilerse, bu dönüşümde de Fethullahçıların dershanelerini yok etmek için tüm dershanelere ve özel öğretim sistemine ve tabii ki buralarda okuyan öğrencilere, çalışanlara ve velilere çok büyük........

© Yeni Asya


Get it on Google Play