Zira “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı verilen ucubenin son beş yılında beş başkanı oldu Türkiye’deki Cumhuriyet’in Merkez Bankası’nın.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının başında 2019’da Murat Uysal vardı. 2020’de Murat Çetinkaya, 2021’de Naci Ağbal, 2022’de Şahap Kavcıoğlu, 2023’te Hafize Gaye Erkan oradaydılar.

2024’te sakalı sünnetli Fatih Karahan orada. Bakalım ömrü vefa ederse bundan sonraki dört yıla kaç Başkan sığdıracak “Başkan Erdoğan”.

Bu sadece bir örnek. Bürokraside yüzlercesi var.

Başkanlık sistemi hızlı karar alıyor.

Ama bu kadar hızlı karar almasını bu sistemi kurgulayanlar dahi beklemiyorlardır!

Hem başkanın başkanları da hızlılar.

Mesela TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş.

Can Atalay krizinde başlangıçtaki duruşu ve sürüşü ile sonradan saraydan gelen trafik işaretlerini algılayınca verdiği hızlı reflekse bakılırsa değişim ve dönüşüm hususunda fevkalade hızlı karar alabiliyor.

Yani başkanlık sistemi tıkır tıkır işliyor!

Ama bu sırada Anayasa’daki kuvvetler ayrılığı ilkesi güme gidiyormuş. Meclis başkanı başkan olunca Anayasaya göre bir anlamda partisinden kopmuş sayılıyormuş ama bu başkan öyle yapmamış ve eski siyasi hasmı olan parti başkanına göbekten bağlı gibi hareket ediyormuş. Muş da muş. Van da muş…

Hele kendisinin son açıklaması her şeyi özetliyor:

“Türkiye’de anayasa değişikliğine hayatî ihtiyaç vardır. Anayasa zemini TBMM’dir. AYM insan hakları ihlalleri gidermek, karar vermekle ilgili adım olmak yerine, diyelim ki iki arsa komşusunun ihtilafları da hak ihlallerinin ele alındığı sürece geldi. Yargı yükü ortaya çıkıyorsa bunu değerlendirmek siyasetin meselesidir.”

Bu bahaneyle anayasa mı değiştirilir? Siyaset AYM’ye biraz daha tetkik hâkimi alınmasına yardımcı olsun yeter!

Hele AYM ile Yargıtay arasında görüş farklılıkları ortaya çıktığını ve bu nedenle yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu söyleyip ardından da “Türkiye’de anayasa değişikliğine hayati ihtiyaç vardır. 12 Eylül Anayasası erkler arasındaki tanımları zaman zaman muğlak hale getirerek, bazı potansiyel tartışma alanları bünyesinde barındıran anayasa” demesi kabul edilemez.

AYM ve Yargıtay iki ayrı erk mi? Yoksa problem zaten Anayasada çözümü bulunan “son söz söyleme” meselesinde işine gelmediği zaman göz kapamak mı?

Hem anayasa değişecek de hangi yönde değişecek. Bu konuda tek kelam yok. Varsa yoksa “anayasa değişmeli”.

Elbette değişsin de hangi yönde? Mesela demokrasiyi geliştirmek, kuvvetler ayrılığını yeniden tesis etmek, AB uyum sürecini yeniden başlatmak…

Bunlar konuşulacaksa olur.

Ya da daha iyisi: Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminden dönüş konuşulacaksa tamam.

Yeni Asya’nın bu ucubeye baştan itibaren karşı çıkmasının sebebi yukarıda iki güncel örneğini verdiğimiz neticeleri ve benzerlerini öngörebilmiş olması.

Yeni Asya’nın son genel seçimde Millet İttifakına verdiği desteği ve mahallî seçimlerde de benzer bir ittifakı arzu etmesini “CHP’ye destek” gibi göstermeye çalışan kötü niyetlilere en iyi söz sükuttur. Ama ya onların tesirinde bakıp böyle gören şaşı bakışlıların bakışını düzeltebilmek için bu deliller yetmez mi?

Yeni Asya “Demokratları destekliyoruz” derken bir hayalin peşinden gidiyor. AKP gerçeğinin vebalinin ardında düşmektense bu daha iyidir.

Hem tek adam rejimini bitirmeyi ve parlamenter demokrasiye dönmeyi vaat etmiş olan bir ittifakın nesi bundan kötü olabilir ki?

Demek, mahalli seçimlerden sonra siyasetin ilk gündemi Millet İttifakını yeniden canlandırmak ve genişletmek olmalı.

QOSHE - Çak bir beşlik - Ahmet Battal
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Çak bir beşlik

8 10
13.02.2024

Zira “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adı verilen ucubenin son beş yılında beş başkanı oldu Türkiye’deki Cumhuriyet’in Merkez Bankası’nın.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının başında 2019’da Murat Uysal vardı. 2020’de Murat Çetinkaya, 2021’de Naci Ağbal, 2022’de Şahap Kavcıoğlu, 2023’te Hafize Gaye Erkan oradaydılar.

2024’te sakalı sünnetli Fatih Karahan orada. Bakalım ömrü vefa ederse bundan sonraki dört yıla kaç Başkan sığdıracak “Başkan Erdoğan”.

Bu sadece bir örnek. Bürokraside yüzlercesi var.

Başkanlık sistemi hızlı karar alıyor.

Ama bu kadar hızlı karar almasını bu sistemi kurgulayanlar dahi beklemiyorlardır!

Hem başkanın başkanları da hızlılar.

Mesela TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş.

Can Atalay krizinde başlangıçtaki duruşu ve sürüşü ile sonradan saraydan gelen trafik işaretlerini algılayınca verdiği hızlı reflekse bakılırsa değişim ve dönüşüm hususunda fevkalade hızlı karar alabiliyor.

Yani başkanlık sistemi tıkır tıkır işliyor!

Ama bu sırada Anayasa’daki kuvvetler ayrılığı ilkesi güme gidiyormuş. Meclis başkanı başkan olunca Anayasaya göre bir anlamda partisinden kopmuş sayılıyormuş ama bu........

© Yeni Asya


Get it on Google Play