ABD’li, Katarlı, Mısırlı ve İsrailli yetkililerin Paris’te hazırladığı ve ‘Kapsamlı Bir Anlaşma İçin Genel Çerçeve’ adını taşıyan ve üç aşamadan oluşan Paris Anlaşması, Gazze’de beklenen ateşkesi sağlayıp, nihai barışa kapı aralayabileceği konusunda ciddi endişeler var.
Çünkü hazırlanan plana göre, birkaç Filistinli mahkûm karşılığında kadın, 19 yaş altı çocuk, yaşlı ve hasta tüm İsrailli rehineleri serbest bırakacak. Tarafların rehine ve mahkûm takasını tamamlayabilmesi için askerî operasyonlara ara verilecek, hava keşifleri durdurulacak ve İsrail güçleri, Gazze Şeridi’nin tamamında yoğun nüfuslu bölgelerden uzakta yeniden konuşlandırılacak.
Ayrıca planda kalıcı ateşkes yerine Gazze’de 45 günlük bir ateşkesle başlayıp, önümüzdeki haziran ayından önce büyük bir bölgesel-uluslararası anlaşmayla sona ermesi öngörülüyor.
Halbuki, Hamas ve İslami Cihad, görüşmeler devam ederken, “geçici ateşkesin tam ve kalıcı bir ateşkese dönüşmesi, İsrail ordusunun Gazze’den tamamen çekilmesi, olabildiğince çok esirin serbest bırakılması, insani yardımların yoğunlaştırılması ve yerinden edilmişlerin evlerine geri dönmesi” konularında ısrarla durduğu temel noktalardı.
Ayrıca, Hamas ve İslami Cihad, Türkiye, Katar, Mısır, BM ve Rusya’nın garantör olmasını istiyor.
Hazırlanan planın metninde, Filistin tarafının görüşlerinin ciddiye alınmadığı gibi bu konular hâlâ net olmayan ve muğlak kelimeler dikkat çekmektedir.
Yine planda, Gazze Şeridi’nin yönetimi kimde olacağı ve anlaşmada Hamas ve İslami Cihad mı? Yoksa kukla Mahmut Abbas başkanlığındaki Filistin Yönetimi ile mi yapılacağı belirtilmemiş olması her iki örgütün dışlanacağı şüphesine sebep olmaktadır.
Çünkü İsrail ve ABD, Yahya es-Sinvar ve Muhammed ed-Dayf gibi bazı Hamas liderleri başta olmak üzere Hamas’ın önemli kadrolarının Gazze’den çıkıp bir Arap ülkesine gitmesini istiyor.
Benzer bir ihanet planı germişte de yaşanmış ve 1982 yılında Filistin Kurtuluş Örgütü’nün yüzlerce üyesi gemilerle Lübnan’ı terk etmek zorunda kalmış ardından rahmetli Yasir Arafat, 12 yıl boyunca Tunus’ta sürgün edilmişti.
Şimdi ise Hamas’sız bir Gazze isteniyor.
Plan incelendiğinde, kelime oyunları ve diplomatik dil kullanılarak Hamas devre dışı bırakıldığı ancak İsrail’in korunduğu dikkat çekmektedir.
*
Gazze’de bir ateşkes, İsrailliler ve Filistinliler için siyasi bir süreç ve bölgesel-uluslararası bir anlaşma içeren Paris Anlaşma taslağını Hamas’ın ve İslami Cihad, temsilcileri planı görüşmek üzere Mısır’da bulunuyor.
İki örgütün kendi görüşlerinin de içinde yer almasını istedikleri metin üzerinde zor bir pazarlık devam ediyor.
Doğrusu zor bir süreç.
Nitekim, savaşın süreceğini, tam ve nihai bir zaferden başka bir çözüm olmadığı görüşünü tekrarlayan katil Netanyahu’ya göre “ ‘kesin zafer’ İran, Hizbullah, Husiler ve Hamas’ı yok ederek elde edilecektir.”
Bir kere daha görülmüştür ki, Netanyahu katili ve savaş kabinesi iktidarda olduğu sürece barış mümkün olmayacaktır.
Hatırlatmak isterim ki, daha öncesindeki ‘Oslo süreci’ ve devamında yapılan birçok anlaşmaya İsrail hiçbir zaman uymadı.
Paris’te gerçekleşen görüşmelerde hazırlanan plan adil olmadığı gibi İsrail’in de bu plana uymayacağı açıktır.
Şu bir gerçek:
Eğer Ortadoğu’da karşılıklı güven bağlamında kalıcı bir barış isteniyor ise açık olarak iki önemli konu gerçekleştirilmelidir.
Birincisi, katil Netanyahu ve savaş kabinesi Lahey Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi’nde taşınmalı ve yargılanıp hak ettikleri cezalara çaptırılmalıdır.
İkinci olarak, Birleşmiş Milletler’in (BM) en yüksek yargı mercii konumundaki Uluslararası Adalet Divanı’nın (UAD), İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırılarda soykırıma varan toplu katliamlar ve büyük yıkım konusunda aldığı tedbir kararları temel esas alınmalı.
Aksi halde bölgede ateşkes kalıcı olamaz ve gerçek barışa giden kapılar alçılmamış olacak.
Paris planı, ABD ve İsrail’in ‘üç aşamalı’ yeni bir oyunudur
11
26
10.02.2024
ABD’li, Katarlı, Mısırlı ve İsrailli yetkililerin Paris’te hazırladığı ve ‘Kapsamlı Bir Anlaşma İçin Genel Çerçeve’ adını taşıyan ve üç aşamadan oluşan Paris Anlaşması, Gazze’de beklenen ateşkesi sağlayıp, nihai barışa kapı aralayabileceği konusunda ciddi endişeler var.
Çünkü hazırlanan plana göre, birkaç Filistinli mahkûm karşılığında kadın, 19 yaş altı çocuk, yaşlı ve hasta tüm İsrailli rehineleri serbest bırakacak. Tarafların rehine ve mahkûm takasını tamamlayabilmesi için askerî operasyonlara ara verilecek, hava keşifleri durdurulacak ve İsrail güçleri, Gazze Şeridi’nin tamamında yoğun nüfuslu bölgelerden uzakta yeniden konuşlandırılacak.
Ayrıca planda kalıcı ateşkes yerine Gazze’de 45 günlük bir ateşkesle başlayıp, önümüzdeki haziran ayından önce büyük bir bölgesel-uluslararası anlaşmayla sona ermesi öngörülüyor.
Halbuki, Hamas ve İslami Cihad, görüşmeler devam ederken, “geçici ateşkesin tam ve kalıcı bir ateşkese dönüşmesi, İsrail ordusunun Gazze’den tamamen çekilmesi, olabildiğince çok esirin serbest bırakılması, insani yardımların yoğunlaştırılması ve yerinden edilmişlerin evlerine geri dönmesi” konularında ısrarla durduğu temel noktalardı.
Ayrıca, Hamas ve İslami Cihad, Türkiye, Katar, Mısır, BM ve Rusya’nın garantör olmasını istiyor.
Hazırlanan planın metninde,........
© Yeni Akit
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
Nikkei Editorial
