Bu teklifim, yirmi küsur senedir ülkemize ve milletimize çok hizmeti geçen Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan’a arzuhâlimdir.

Ak Parti cumhuriyet döneminde başka siyasî iradenin yapamadığı büyük hizmetleri başarı ile yapıp sürdürdü. Onun kaybetmesi milletimizin aleyhinedir. Fakat partiye sızan nice çıkarcı ve de yeteneksizler partiye zarar vermek için ellerinden geleni yaptılar.

Bunu bir ayeti kerime ışığında açıklayarak verdiği mesajları alacağız.

İman edip de imanlarına bir zulüm bulaştırmayanlar, işte güvene kavuşma onların hakkıdır. “En sağlam” düzene kavuşanlar da onlardır. (Enam:6/82)

“İman edip de imanlarına bir zulüm bulaştırmayanlar,” hayallerimizin de çok üstünde çok manidar bir dava tablosudur. Hak ile batıl, adalet ile zûlüm arasında belirleyici “kaziyyey-i muhkemedir.” “Adalet ve Kalkınma Partisi,” isabetle konulmuş bir isimdir. Bir icraatın başarı formatıdır. Bununla sağdan ve soldan umut emareleri ve canlanmaları sel gibi akmaya başlamıştı. Bu parti, Altan kardeşlerin de aralarında olduğu bir sol desteği almıştı. Aslında hemen herkesin umudu olmuştu.

Çünkü partinin “öncü gönüllü mücahitleri” ellerini ya da kollarını taşın altına koyma değil, kalpleri ve benlikleri ile davayı üstlendiler. Fakat çok geçmeden parti içinde çıkarcı müteahhitler ahtapotu gelişip güçlenmeye başladı. Bu yetmezmiş gibi bir de gösteriş sevdalısı bayanlar hegemonyası hortladı. Daha neler çıkmadı ki?

Tabii bu arada “AK’ın” cılkı çıkmaya yüz tuttu. Bir eğitim kurumunda ziyaretim sırasında siyasî bir konu gündeme geldi. Bir bayan ile ilgili soru soruldu. Hanımefendi hakkında bilgi sahibi değilim, dedim. Fakat dinlediklerim inanılır gibi değildi. Eve geldiğimde bilgisayarı açtım, inceledim. Anlatılanlar fazlası ile gerçekti. Yazmaya başladım. “ARTIK AK PARTİ SİLKİNMELİDİR” başlığı ile yazı yazdım.

Bu başlık ile yayınlanan yazılarım 11.06.2023 tarihinde başladı. Gazetemizde sekiz hafta devam etti. Bir sabah rahmetle yâd ettiğim kardeşim Saim, telefonda, “Ağabey çok tepkiler var, bazı çevreler rahatsız oluyorlar, dedi. Zaten kesiyorum, Saim dedim. Tesbit ve müşahedelerim yerinde ve zamanında uyarıya sebep olmalıydı. Sonra da olan oldu. “Çünkü nerede haddi aşarsan, orada haddini bildirirler.”

Bu millet böyle bir niteliğe sahiptir. “Rakibine vurur amma düşmesine gönlü razı olmaz. Rakibinin toparlanmasını bekler.”

Şimdi bu millet R. Tayyip Erdoğan’a falsosuz bir pas verdi. Şimdi biz de sahada biri olarak olanları dile getireceğiz.

Artık AK PARTİ’NİN nelerden silkelenmesi gerektiğini kaydedeceğiz.

Öncelikle partinin ve dolayısı ile Cumhurbaşkanının kontrpiyede kalmasına sebep olan dâhili ve harici çıkarcılardan silkelenmesi gerekir. Çıkarcılıktan başka hiçbir meziyeti olmayan nice dirsekçi, görevinin gereği maaşından daha çok murahhas üyelik ve benzeri numaralarla soygunculuk yaptıkları bilinmektedir, silkelenmelidirler.

“Kıyak emeklilik” mutlaka iptal edilmelidir. Böyle bir “absürd” ne hakdır, ne emek karşılığıdır, ne de hukukî değeri vardır. Bu ancak milletin gözünün içine bakarak insafsız ve kahren yapılan soygundur. Devletin üst düzey yetkililerden hangisi olursa olsun aşırı maaşları silkelenmelidir. Örtülü ödenek daha makul seviyelere çekilmelidir.

Başbakan olduğu zaman bir apartman dairesine taşınacak kadar mütevâzı insan Tayyip Erdoğan, “miskal’i zerre” inancımızı unutmadan silkeleme savaşını da kazanırsan, değil millet nezdinde Allah katında da mazhariyetin daha çok artacaktır.

Konuyu “İnce eleyip sık dokumak” üzere! Esselamualeykum.

NOT: Bütün dostların Ramazan Bayramını tebrik ediyorum.

QOSHE - Ak Parti şimdi silkelenmelidir (1) - İlhan Oral
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ak Parti şimdi silkelenmelidir (1)

14 1
07.04.2024

Bu teklifim, yirmi küsur senedir ülkemize ve milletimize çok hizmeti geçen Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan’a arzuhâlimdir.

Ak Parti cumhuriyet döneminde başka siyasî iradenin yapamadığı büyük hizmetleri başarı ile yapıp sürdürdü. Onun kaybetmesi milletimizin aleyhinedir. Fakat partiye sızan nice çıkarcı ve de yeteneksizler partiye zarar vermek için ellerinden geleni yaptılar.

Bunu bir ayeti kerime ışığında açıklayarak verdiği mesajları alacağız.

İman edip de imanlarına bir zulüm bulaştırmayanlar, işte güvene kavuşma onların hakkıdır. “En sağlam” düzene kavuşanlar da onlardır. (Enam:6/82)

“İman edip de imanlarına bir zulüm bulaştırmayanlar,” hayallerimizin de çok üstünde çok manidar bir dava tablosudur. Hak ile batıl, adalet ile zûlüm arasında belirleyici “kaziyyey-i muhkemedir.” “Adalet ve Kalkınma Partisi,” isabetle konulmuş bir isimdir. Bir icraatın başarı formatıdır. Bununla sağdan ve soldan umut emareleri ve canlanmaları sel gibi akmaya başlamıştı. Bu parti, Altan kardeşlerin de aralarında olduğu bir sol desteği almıştı. Aslında hemen herkesin umudu olmuştu.

Çünkü partinin “öncü gönüllü mücahitleri” ellerini ya da kollarını taşın altına koyma........

© Yeni Akit


Get it on Google Play