İsrail ırkçı bir devlettir. Bunu ispat etmeye gerek yok çünkü hem fiilleriyle hem de dilleriyle her daim ispat ediyorlar. Durum böyleyken ırkçılığı meslek edinmiş bir ülkenin ve toplumun diğer ülkelerdeki ırkçılarla işbirliği yapmaması beklenemez. Diğer ırkçıların da İsrail’e muhabbet beslemesi de aynı şekilde doğal bir durumdur. Fakat aralarındaki muhabbet vahşi hislerdeki ortaklıktan daha fazlasıdır.

Birçok ülkedeki aşırı sağcı liderler -ki buna Türkiye de dahil- İsrail merkezli veya diğer ülkelerdeki Siyonist STK’lar tarafından fonlanırlar. Bazıları İsrail’e davet edilir, yedirilir içirilir ve iyi bir İsrail propagandasından sonra ülkelerine uğurlanırlar (Bu taktiği bir yerlerden hatırlıyorsunuz). İsrail ve Yahudi lobileri bu tür insanları kendi hedefleri için birer aparat olarak kullanırlar. Ayrıca seçimleri kazanmalarına destek olurlar. Mesela Arjantin’de Javier Milei isimli çatlak aday devlet başkanlığı seçimini kazanır kazanmaz adeta İsrail’e tabiiyetini ilan etti.

Hollanda’da ise eşi Yahudi ve gençliğinde İsrail’de yaşamış Geert Wilders seçimleri kazandı. Wilders aynı zamanda Yahudi kuruluşlarından para alan bir kişi. Resmi kayıtlara göre Amerika merkezli David Horowitz Freedom Center ve Middle East Forum isimli iki kurumdan bağış almış. Her iki kurum da İslam düşmanlığıyla biliniyorlar. Middle East Forum FETÖ’cülerle de irtibatlı. Özetle birçok ülkede ırkçılığı İsrail ve bağlantılı şahıs ve kurumlar fonluyor ve körüklüyor.

Şu sıralar aşırı sağın Avrupa’yı karıştırması beklenebilir. Nitekim ilk prova İrlanda’da yapıldı. 14 Kasım’da Netanyahu Avrupa’da terör olayları olabilir dedikten 10 gün sonra İrlanda’da Cezayirli bir göçmen üçü çocuk biri kadın olmak üzere beş kişiyi bıçakladı. Bunun doğal bir adli vaka olduğuna kimse inanmadı ve inanmamak da gerekir. İsrail’in 5000 çocuğu katlettiği bir zamanda Müslüman bir göçmen Filistin’e en çok destek veren Avrupa ülkesinde çocuk bıçaklıyor... Amaçlanan mesaj belli; Müslümanlar da çocuk öldürür, Müslüman göçmenleri kabul etmeyin, dolayısıyla Filistinlileri savunmakla hata ediyorsunuz. Diğer bir amaç da aşırı sağcı grupları sokağa çekmekti -ki olay duyulur duyulmaz sokakları ateşe verdiler. Hükümet isyanı bastırmak için ordudan yardım istemek zorunda kaldı.

Belli ki İsrail duyarlı ülkeleri ve halkları kontrolü altındaki politikacılar ve ırkçı kesimlerle terbiye etmeye çalışıyor. Benzer tiyatroları muhakkak başka ülkelerde de çevireceklerdir. Örneğin İspanya da sağlam bir duruş sergileyerek Filistin’e destek verdi. Bu demektir ki yakında İspanyol aşırı sağının da düğmesine basacaklar. Bunu yapmak zorundalar çünkü bugüne kadar hep propaganda ile suçlarının üzerini örttüler. Ancak sosyal medya ile birlikte propagandalar işlevsiz kaldı. Ne yapsalar halkı ikna edemiyorlar. Bu yüzden (Müslüman) göçmen kartını kullanacaklar.

Bu saatten sonra İsrail’in gerçek yüzünü maskeleyemezler ama yine de başka ülkelerde kaos çıkarmaya çalışacaklar. Kendileri Gazze’de katliam yaparken diğer ülkelerdeki zıt görüşlü halkları birbirine düşürecekler. Birbiriyle uğraşan halk da katliamları görmeye vakit bulamayacaktır. Hem görmemeleri için takviye başka sinsi planları da var.

Twitter’ın sahibi Elon Musk önümüzdeki günlerde Tel Aviv’e gidiyor. Ya da gitmek zorunda bırakılıyor. Musk onların istediği sansürü tam olarak uygulamayıp dünyanın İsrail’in suçlarına şahit olmasını sağladı. Fakat şimdi İsrail’e gidip Hamas’ın saldırdığı kasabaları gezdirip bire bin katıp mağdur edebiyatı yaparak Twitter’a sansür getirmeye çalışacaklar.

Musk akıllı bir adam. “Bir de duvarların ardındaki Gazze’ye gideyim” derse tüm oyunlarını boşa çıkarır ama herhalde demez. Zaten herkesin asıl sorunu doğruları bilmesine rağmen seslerini çıkarmaması. Eğer Elon Musk sesini çıkarırsa bir kahraman olur. Ama o zaman da onu bitirirler.

Özetle İsrail iki cephede savaşıyor ve diğer cephede insanlık olarak hepimiz varız. Ya onların içimizdeki adamlarına yenileceğiz ya da yeneceğiz. Yenersek insanlık, yenilirsek İsrail kazanır.

QOSHE - İsrail’in diğer cephesi - İbrahim Karataş
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İsrail’in diğer cephesi

20 1
27.11.2023

İsrail ırkçı bir devlettir. Bunu ispat etmeye gerek yok çünkü hem fiilleriyle hem de dilleriyle her daim ispat ediyorlar. Durum böyleyken ırkçılığı meslek edinmiş bir ülkenin ve toplumun diğer ülkelerdeki ırkçılarla işbirliği yapmaması beklenemez. Diğer ırkçıların da İsrail’e muhabbet beslemesi de aynı şekilde doğal bir durumdur. Fakat aralarındaki muhabbet vahşi hislerdeki ortaklıktan daha fazlasıdır.

Birçok ülkedeki aşırı sağcı liderler -ki buna Türkiye de dahil- İsrail merkezli veya diğer ülkelerdeki Siyonist STK’lar tarafından fonlanırlar. Bazıları İsrail’e davet edilir, yedirilir içirilir ve iyi bir İsrail propagandasından sonra ülkelerine uğurlanırlar (Bu taktiği bir yerlerden hatırlıyorsunuz). İsrail ve Yahudi lobileri bu tür insanları kendi hedefleri için birer aparat olarak kullanırlar. Ayrıca seçimleri kazanmalarına destek olurlar. Mesela Arjantin’de Javier Milei isimli çatlak aday devlet başkanlığı seçimini kazanır kazanmaz adeta İsrail’e tabiiyetini ilan etti.

Hollanda’da ise eşi Yahudi ve gençliğinde İsrail’de yaşamış Geert Wilders seçimleri kazandı. Wilders aynı zamanda Yahudi kuruluşlarından para alan bir kişi. Resmi kayıtlara göre Amerika merkezli David Horowitz Freedom Center ve Middle East Forum isimli iki kurumdan bağış almış. Her iki kurum da İslam düşmanlığıyla biliniyorlar. Middle East Forum........

© Yeni Akit


Get it on Google Play