İsrail’in soykırımı Hamas’ın 7 Ekim’deki sürpriz saldırısından bu yana devam ediyor. Gazze’de devam eden katliam, kıt silahlara sahip silahlı bir grubun nükleer bombalar da dahil olmak üzere gelişmiş silahlara sahip bir orduya karşı koyması nedeniyle asimetrik (tarafların eşit güçlere sahip olmaması) bir nitelik taşıyor. Mantık, güçlü olan tarafın zayıf olanı kolayca yenebileceğini söyler, ancak Hamas’ın (ve diğer birçok silahlı grubun) savaş kabiliyetleri artık durumun böyle olmadığını gösteriyor. Aslında gerilla savaşı veren grupları geçmişte de yenmek zordu ama 21. yüzyılda daha da zor.

Çünkü silahlı gruplar da kendilerini dönüştürmüş ve yeni savaş teknolojilerine adapte olmuş durumdalar. Hamas gibi özgürlük savaşı veren bir grup ya da Hizbullah gibi bir vekil örgüt binlerce militanı bir araya getirebilir ve piyasada ölümcül silahlar bulabilir. Ayrıca silahları yerel olarak daha ucuza üretebilir ve milyonlarca dolar değerindeki tankları, zırhlı araçları ve hatta uçakları imha edebilirler. Buna ek olarak, örgütler geleneksel olarak daha hızlı hareket ederler ve her yere sığdıkları için kolayca saklanabilirler.

Öte yandan, düzenli ordular saklanamayacak ve hızlı hareket edemeyecek kadar büyüktür. Tek tip kıyafet giymek bile savaş alanında kolay hedef yapar.

Dolayısıyla asker sayısı, silahların büyüklüğü ve bolluğu bir orduyu çağdaş gerilla saldırılarına karşı daha savunmasız hale getirmektedir. Dahası, günümüzün asimetrik savaşları bazen on yıllarca sürdüğü için kaynakları hızla eritmektedir. Daha zayıf olan silahlı gruplarınsa devlet ordularının aksine kaybedecek daha az kaynağı vardır.

Bu arada, silahlı bir grup için zayıf taraf olmak, varoluşları için savaştıkları anlamına gelir. Onlar için yenilgi toplu katliam, sürgün ve işgal anlamına gelebiliyor.

Özgürlüklerini elde etmek için tek seçenek savaş olduğundan, savaşmak ve büyük kayıplara katlanmak zorundadırlar. Filistin özelinde Hamas bu nedenle ortaya çıktı, direndi, saldırdı ve teslim olmadı.

Bazıları katılmayabilir ama Filistin’in özgürlüğünü kazanmasının tek yolu Hamas’ın çağdaş gerilla savaşıdır. Örgüt, kuşatma altındaki bir şehirde silah üretimi için gerekli malzemeleri elde etmekten mahrum kalmasına rağmen İsrail’in işgaline direnebiliyor. Eğer üstüne bir de İsrail’i 7 Ekim’den sonra işgal ettiği Gazze topraklarından tamamen çıkarırsa inanılmaz bir zafer kazanacak ve muhtemelen İsrail gelecekte Gazze’yi yeniden işgal etmek istemeyecektir.

Dahası, Hamas’ın direnişi birden fazla silahlı grubun birlikte savaşmaları halinde düzenli bir orduya nasıl zarar verebileceği bağlamında ilham verici olacak.

Hamas tek başına ve tek bir cephede, yani Gazze’de savaştığı için dezavantajlı. Oysa diğer Filistinli gruplar, örneğin Batı Yaka’dakiler de aynı direnişi gösterseydi belki de Filistin’in diğer bölgelerinde yasadışı yerleşimler olmayacaktı. Zaman, barış istemeyen İsrail’e karşı pasif direnişin ya da onunla barış içinde yaşamanın işe yaramadığını göstermiştir. Barış istekleri karşılıklı değilse, güçlü olan taraf her zaman barış ortamını ihlal eder ve gerçekten de İsrail Filistin tarafının iyi niyetini suiistimal ediyor.

Aslında Hizbullah gibi bir grubun Filistin-İsrail çatışmasına müdahil olması da güçlü orduların nasıl barışa zorlanabileceğini kanıtlayabilirdi. Hamas son üç aydır İsrail ordusuna direniyor. Netanyahu, iktidarını korumak için açık bir zafere ihtiyaç duyduğundan savaşmaya devam ediyor ama İsrail ekonomisi yakında çökebilir.

Eğer Hizbullah da savaşa katılırsa İsrail savaş alanında daha fazla kayıp vermesinin yanı sıra ekonomisi de daha fazla zarar görebilir. Dolayısıyla Hizbullah, İsrail’in zulmünü belki de kalıcı olarak durdurmak için büyük bir fırsatı kaçırdı. Hizbullah hâlâ İsrail’le karşı karşıya gelmekten çekiniyor ve kayıplarının dayanılmaz bir seviyeye ulaşacağını düşünüyor. Yanılıyor çünkü karşı taraf kayıpları ve dibe vuran ekonomisi nedeniyle daha uzun süreli bir savaşa dayanabilecek durumda değil. Dolayısıyla korkaklığıyla İsrail’i caydırma ve silahlı grupların güçlü bir orduyu nasıl küçük düşürebileceğini kanıtlama fırsatını kaçırmış oldu.

QOSHE - İsrail’e savaş kaybettirmenin yolu - İbrahim Karataş
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İsrail’e savaş kaybettirmenin yolu

8 2
08.01.2024

İsrail’in soykırımı Hamas’ın 7 Ekim’deki sürpriz saldırısından bu yana devam ediyor. Gazze’de devam eden katliam, kıt silahlara sahip silahlı bir grubun nükleer bombalar da dahil olmak üzere gelişmiş silahlara sahip bir orduya karşı koyması nedeniyle asimetrik (tarafların eşit güçlere sahip olmaması) bir nitelik taşıyor. Mantık, güçlü olan tarafın zayıf olanı kolayca yenebileceğini söyler, ancak Hamas’ın (ve diğer birçok silahlı grubun) savaş kabiliyetleri artık durumun böyle olmadığını gösteriyor. Aslında gerilla savaşı veren grupları geçmişte de yenmek zordu ama 21. yüzyılda daha da zor.

Çünkü silahlı gruplar da kendilerini dönüştürmüş ve yeni savaş teknolojilerine adapte olmuş durumdalar. Hamas gibi özgürlük savaşı veren bir grup ya da Hizbullah gibi bir vekil örgüt binlerce militanı bir araya getirebilir ve piyasada ölümcül silahlar bulabilir. Ayrıca silahları yerel olarak daha ucuza üretebilir ve milyonlarca dolar değerindeki tankları, zırhlı araçları ve hatta uçakları imha edebilirler. Buna ek olarak, örgütler geleneksel olarak daha hızlı hareket ederler ve her yere sığdıkları için kolayca saklanabilirler.

Öte yandan, düzenli ordular saklanamayacak ve hızlı hareket edemeyecek kadar büyüktür. Tek tip kıyafet giymek bile savaş alanında kolay hedef yapar.

Dolayısıyla asker sayısı, silahların büyüklüğü ve bolluğu bir orduyu çağdaş gerilla saldırılarına........

© Yeni Akit


Get it on Google Play