Avrupa Birliği komisyonunun Alman kökenli bir başkanı var; Ursula von der Leyen. Kendisi şu sıralar İsrail’i övmek, katliamlarına destek olmak ve İsrail lehine twitler atmakla meşgul. Sanırsınız ki AB komisyon başkanı değil, İsrail dışişleri bakanı. Von der Leyen’in İsrail’e yaptığı en son PR hizmeti 1938’de öldürülen Yahudilerin gömüldüğü bir mezarlıkta fotoğraf çekmek oldu.
Hanımefendi fotoyu Twitter hesabından soykırımın bir daha olmamasını ifade eden bir hashtag’la paylaşmış. Ancak soykırımın olmamasından kastı bundan sonra Yahudilerin öldürülmemesi. An itibariyle Filistin’de bir soykırım oluyor ve fakat Von der Leyen, soykırımı ve faili olan İsrail’i görmezden gelip İsraillilerin dedelerinin katli için yas tutuyor.
Bu arada o dönemdeki katliamı yapanlar da Von der Leyen’in dedeleri. Belki dedelerinin yaptıklarından utanıyor olabilir. Utanmalı da. Ancak görünen o ki Von der Leyen sadece Yahudilerin çektikleri ızdıraplara ağlıyor. İsrail gözü önünde Filistinlileri katlederken sesi hiç çıkmadı. Bir gün bile “durun çocuklar ölüyor” demedi. Bunun yerine “İsrail’in kendini savunma hakkı var” diyerek katliamlara göz yumdu. Dolayısıyla “bir daha olmasın” derken “bir daha insanlar ölmesin” demek istemiyor. Sadece Yahudiler ölmesin diyor. Müslümanlar/Filistinliler ölürse umurunda değil. Hele katil İsrail ise destek bile veriyor.
Öyle görünüyor ki Von der Leyen ve birçok Alman ve Avrupalı aslında soykırım seviyor. Tek istedikleri soykırımın kendi sevdiklerine yapılmaması. Yahudileri ne kadar seviyorlar o da tartışılır ama en azından şu anda destek verdiklerine müşahit oluyoruz. Aslında verdikleri destek ne kadar ikiyüzlü olduklarını göstermesi açısından faydalı oldu.
En akil bildiğimiz Avrupalı siyasetçiler bile utanmadan çıkıp Arap ve Müslüman kökenli vatandaşlarına ve göçmenlere anti-Semitizm (Yahudi karşıtlığı) yapmayın demekten utanmadılar. Aslında insanların tepkisi Yahudilere değil İsrail’e ama artık İsrail’i ve Siyonizm’i eleştirmek de anti-Semitizm sayıldığı için İsrail’in katliamlarına ses çıkarılmasını istemiyorlar. Hatta Filistin bayrağını sallamak da suç sayılıyor. Utanmasalar İsrail’in zulmünü alkışlayın diyecekler. Siz diyelim ki Filistinlisiniz, Gazze’de kardeşiniz öldürülüyor ve buna tepkinizi koyamıyorsunuz. Neden? Çünkü İsrail’i üzersiniz. Filistinli ölsün ama İsrail’e tek bir toz konmasın… Anlayışları bu.
Neyse ki halk bunlar gibi düşünmüyor da Avrupa’nın bir kurtlar/çakallar vadisine dönüşmediğine dair umudumuzu koruyoruz. Doğrusu Avrupa halkından bu kadarını beklemiyorduk. Kim İsrail’in zulmünü överse anında ağzının payını veriyorlar. Von der Leyen’in yukarıda bahsettiğimiz twitinin altındaki tüm cevaplarda bir öfke var. AB’nin katliama ortak olması istenmiyor. İrlandalısından Yunan’ına kadar birçok insan sosyal medya ve sokaklarda siyasetçilerin tersine İsrail’in katliamını protesto ediyor.
Fakat şu var ki karar vericiler değişmediği sürece Avrupa katliamın suç ortağı olacaktır. Avrupa halkları başta Von der Leyen olmak üzere katliam şakşakçılarını devirmelidir. Amerika’da bazı İsrail destekçisi firmaların genel merkezleri işgal edilirken Avrupa’da henüz bu tür eylemler olmadı. Oysaki işgalci ve katliamcı İsrail’i destekleyen Von der Leyen’in ofisine bir ziyarette bulunulup onun ofisi işgal edilebilir.
Bu tür insanlar Avrupa’yı temsil edemezler ve etmemeliler. Avrupalılar iradesini işgal eden Von der Leyen gibi politikacılardan kurtulmalıdırlar. Aksi takdirde yozlaşmış siyasetçiler üzerinden zulme ortak olacaklar. Avrupa endüstri devrimini yaptı ama bir insani devrime ihtiyacı var. Bunun yolu da içindeki Nazizm’i canlı tutan yöneticilerden kurtulmaktır. Hem bu gidişle üçüncü dünya savaşı da Avrupa’da olur -ki o zaman bütün bir kıta Von der Leyen gibilerin kalpsiz karakterlerine ve kariyerlerine feda edilmiş olur.
Avrupa insani bir devrim yapmalı
19
2
13.11.2023
Avrupa Birliği komisyonunun Alman kökenli bir başkanı var; Ursula von der Leyen. Kendisi şu sıralar İsrail’i övmek, katliamlarına destek olmak ve İsrail lehine twitler atmakla meşgul. Sanırsınız ki AB komisyon başkanı değil, İsrail dışişleri bakanı. Von der Leyen’in İsrail’e yaptığı en son PR hizmeti 1938’de öldürülen Yahudilerin gömüldüğü bir mezarlıkta fotoğraf çekmek oldu.
Hanımefendi fotoyu Twitter hesabından soykırımın bir daha olmamasını ifade eden bir hashtag’la paylaşmış. Ancak soykırımın olmamasından kastı bundan sonra Yahudilerin öldürülmemesi. An itibariyle Filistin’de bir soykırım oluyor ve fakat Von der Leyen, soykırımı ve faili olan İsrail’i görmezden gelip İsraillilerin dedelerinin katli için yas tutuyor.
Bu arada o dönemdeki katliamı yapanlar da Von der Leyen’in dedeleri. Belki dedelerinin yaptıklarından utanıyor olabilir. Utanmalı da. Ancak görünen o ki Von der Leyen sadece Yahudilerin çektikleri ızdıraplara ağlıyor. İsrail gözü önünde Filistinlileri katlederken sesi hiç çıkmadı. Bir gün bile “durun çocuklar ölüyor” demedi. Bunun yerine “İsrail’in kendini savunma hakkı var” diyerek katliamlara göz yumdu. Dolayısıyla “bir daha olmasın” derken “bir daha insanlar ölmesin” demek istemiyor. Sadece Yahudiler ölmesin diyor.........
© Yeni Akit
visit website
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Nikkei Editorial
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
