İyiliği artırmazsak, iyilerle birlikte olmazsak, iyilerle ittifak etmezsek, kötülerin kötülüklerini önleyebilir miyiz, kötülüklerle mücadele edebilir ve huzur bulabilir miyiz?

Sanırım bu soruya aklı eren herkes, iyilerden ve iyiliklerden yana olunması gerektiğini söyleyecektir. Çünkü hak birdir batıl çoktur.

Yerel seçimler sebebiyle siyaset tüm çepelliği (kirli-bulaşık) ile sürüyor. Siyaset öyle çepel hale gelmiş ki, hak ve hakikatten yana olduklarını iddia edenler, şer deryasında yüzen şerlilere yanaşıyor da haktan yana olanlara şer gözle bakıyorlar. Ahir zaman bu demek ki!

Siyasette kin ve öfke merkezli öyle ittifaklar planlanıyor ki, meyhaneden yana olanlar ile camiden yana olanlar, siyaset adına ittifak edebilmekte ve “Esas hak biziz” diyebilmekteler. Tövbe Yarabbi!

Erenler buyurur ki:

“Bir Müslüman bütün amellerinde dünya ve ahiret dengesini gözetmekle yükümlüdür”. Peki, bu dengenin içerisinde din karşıtlarıyla ittifak ne ola ki? Geçelim.

Siyasetin başlıca beslenme kaynaklarından birisi nifak tohumu ekmek, nifak neticesinde kin ve öfke doğurmaktır.

Kin ve öfke, nefsin istediği ve asla bırakmadığı sınırsız kaynaktır, durmadan akar ve ne bend koyar ne engel tanır.

Ele geçirdiği her nefsi, okyanusu taşıracak öfke, bencillik ve inatla doldurur.

Dünyada ve ülkemizde Müslüman toplumları, Müslüman fertleri, birbirlerine karşı ürettikleri fitneden ancak kitabımıza tam iman kurtarabilir.

Ana hatlarıyla siyasetin iki tarafı vardır. Birincisi Müslüman ülke olduğumuza inanan siyaset! İkincisi de Müslümanlığa karşı duran siyaset.

Yüzyıllık tarihimiz içerisinde Müslüman bir ülke olduğumuza dair, anlaşılır ve görülür şekilde nihayet son 20 yıldır bir iktidara sahibiz.

80 yıldır resmi ideolojiden ve bu ideolojiden beslenen siyasetten vesayete kadar İslam hoşnutsuzluğunda ittifak eden bilumum çevrelerden milletimiz sürekli dayak yemiştir.

14 ve 28 Mayıs 2023 seçimlerinin üzerinden çok geçmedi. Halen yerel seçimlerin içerisindeyiz. Kimlerin kimlerle, kime karşı olduklarını ancak feraset sahipleri anlayabilir.

Şükür 14 ve 28 Mayıs seçiminde Cumhur İttifakı, Allah’ın koruması ve milletimizin yüksek ferasetiyle tökezlemedi. Eğer kaybetseydi bugünkü Türkiye yoktu.

İslam tarihi boyunca, Müslüman toplumların sırtını yerine getiren en güçlü silah; “fitne-fesat-iftira-bühtan” olmuştur. “Müslümanlar, Müslümanlar kardeştir” emriyle savaşmıştır.

Dünyada hangi dilden-dinden-ırktan olursa olsun hiçbir toplum, dine düşman olanları sevmediği gibi inançlarının içerisine fitne sokulmasını da asla istemez.

Hal böyle olduğu halde, nasıl oluyor da günümüzün neredeyse her saati, sosyal medya başta olmak üzere haberler ve benzeri tartışma programlarıyla siyasetin muhalefet cenahında, sürekli devlet-millet bütünlüğüne karşı propagandalar yapılıyor, inanılıyor ve yayılıyor?

Ezcümle:

Sorunun cevabı Mehmet Akif’ten:

“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.

Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez”. Daha ne desin ki?

QOSHE - Hakiki kuvvet hakta ittifaktır - Hüseyin Öztürk
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hakiki kuvvet hakta ittifaktır

9 5
13.02.2024

İyiliği artırmazsak, iyilerle birlikte olmazsak, iyilerle ittifak etmezsek, kötülerin kötülüklerini önleyebilir miyiz, kötülüklerle mücadele edebilir ve huzur bulabilir miyiz?

Sanırım bu soruya aklı eren herkes, iyilerden ve iyiliklerden yana olunması gerektiğini söyleyecektir. Çünkü hak birdir batıl çoktur.

Yerel seçimler sebebiyle siyaset tüm çepelliği (kirli-bulaşık) ile sürüyor. Siyaset öyle çepel hale gelmiş ki, hak ve hakikatten yana olduklarını iddia edenler, şer deryasında yüzen şerlilere yanaşıyor da haktan yana olanlara şer gözle bakıyorlar. Ahir zaman bu demek ki!

Siyasette kin ve öfke merkezli öyle ittifaklar planlanıyor ki, meyhaneden yana olanlar ile camiden yana olanlar, siyaset adına ittifak edebilmekte ve “Esas hak biziz” diyebilmekteler. Tövbe Yarabbi!

Erenler buyurur ki:

“Bir Müslüman bütün amellerinde dünya ve ahiret dengesini gözetmekle yükümlüdür”. Peki, bu dengenin içerisinde din karşıtlarıyla ittifak ne ola ki? Geçelim.

Siyasetin başlıca........

© Yeni Akit


Get it on Google Play