Engin Balım yazdı…
Sizce Ekrem İmamoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni nasıl ve kimlerle birlikte yönetiyor?
Herkesin bildiği ya da gördüğü bir ekiple mi?
Hayır.
Şimdi size, İmamoğlu’nun gizli kabinesini açıklayacağım. Sıkı durun!
Tabloyu daha iyi ortaya koymak adına, gelin önce ‘İPA nedir’, üstünden birlikte geçelim.
İstanbul Planlama Ajansı, kısa adıyla İPA, 12 Şubat 2020’de kuruluyor… Sözde bilimsel bir vizyon ile, daha güzel bir İstanbul’u kurgulamak adına açılan ama fiiliyatta İmamoğlu’nun ‘Özel Harp Dairesi’ gibi çalışan ajansı anlatınca daha iyi anlayacaksınız.
Size önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) yönetimi ve organizasyon şemasından bahsedeyim.
Belediyenin kanuna uygun, olması gereken organizasyon şemasında; belediye başkanı olarak en üstte İmamoğlu, onun hemen altında ise genel sekreter Can Akın Çağlar ve onun altında da 7 genel sekreter yardımcısı var.
Bu bilgiyi cepte tutalım…
Aşağı doğru da, belediye iştiraklerini yönetmek için, birçok daire başkanı ve onların altında da üzüm salkımı gibi yayılayan müdürlükler yer alıyor.
Şemada başkanın hemen yanında bulunan Belediye Meclisi’nin görevi ise, çeşitli komisyonlar aracılığı ile Belediye ve başkanı denetlemek. Örneğin İmar komisyonu aracılığı ile yapılan imar değişiklikleri gibi konuları denetliyor. Normal bir ülkede bu böyle! Ama konu Türkiye olunca, bizim çoğu Meclis üyeleri denetleme yerine iş takibi yapıyor.
Neyse…
Normal İBB sitesindeki organizasyon şemasına detaylı bakmak isteyenler bu linkten ulaşabilirler.
Yönetim Şeması (ibb.istanbul)
Bu sıkıcı teknik ayrıntıyı maalesef yapmak zorundayım ki, yazının amacını ortaya koyarak tarihe not düşebileyim.
*
Her şey ne olduysa, çalışanların posta kutularına düşen bir e-posta ile başlıyor!
20 Ekim 2020’de Belediye çalışanlarının e-posta adreslerine düşen bir ileti ile değişimin amacı ve yeni organizasyon şeması adlı bir PDF dosya sunumu her şeyi özetliyor.
Yani o PDF dosyasında ‘paralel bir yönetim’ şeması çizilmiş!
Resmi yoldan kanuni engellemeler nedeni ile mümkün olmayan, yeni organizasyon şeması ile bir nevi mevcut belediye yönetiminin üzerinde, vesayet kurularak, fiiliyatta adeta paralel bir belediye yönetimi inşaa edilmiş.
Bugün (Değişim) d- CHP’deki Gölge Kabine benzeri, gölge bir yönetimle İBB yönetilmeye başlanmış ve İPA büyütülmüş.
Size paylaşacağım İBB şemasını internette veya resmi bir sayfada göremezsiniz; çünkü kanuni olarak geçerli değil! O yüzden de siteye koymamışlar.
İmamoğlu değişimi, aslında 2020’de İPA’yı kurarak ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyon şemasını değiştirmek sureti ile çok önce başlatmış. İşte aşağıda hiçbir yerde göremeyeceğiniz, İmamoğlu’nun yönetim şeması:
İmamoğlu, kendi şirketinde patronken yaptığı gibi, kafasına göre İstanbul’u yönetmek adına, nasıl bir yol izliyor, gelin birlikte bakalım..
El altından, müdür ve daire başkanı statüsündeki personele atılan gölge yönetim şeması ile normalde olması gereken organizasyon yapısından da kısaca bahsedeyim.
Resmi web sitesindeki şemada olması gereken gibi İmamoğlu’nun altında İSKİ ve İETT gibi 657’ye tabi iki büyük kamu kuruluşu vs var.
Bu kurumların dışında, normal şemada İmamoğlu’nun altında bir genel sekreter ve onun altında da 7 genel sekreter yardımcısı varken, 2020’deki gölge yönetim devrimi ile, İmamoğlu’nun altında 4 başkan danışmanı ve 1 genel sekreter bulunuyor.
Kısaca 4 başkan danışmanının yetkisi ve gücü genel sekreter Can Akın Çağlar ile eşitleniyor. Genel Sekreter Yardımcıları ise, Murat Ongun gibi danışmanların altında, içi boşaltılmış bir ünvan halini alıyor.
Zaten edindiğim kulislere göre de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığına soyunan, Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe’nin etrafına şöyle yakındığı biliniyor:
‘İstanbul’da bir genel sekreter yok, dolayısı ile genel sekreter yardımcılığı diye bir görev de yok!’
Normalde; Genel Sekreterlik makamının altında 7 genel sekreter yardımcısı, bunların altında da 30 daire başkanı ve 30 daire başkanının altında da 110-120 arasında değişen müdürlükler var.
İştirakler belediye sermayeli, yani kamu sermayeli şirketlerdir. Bunlar normalde belediye başkanının ataması ile genel müdürler aracılığı ile yürütülür ama yeni sistemde Ertan Yıldız iştiraklerden sorumlu danışman olarak, direkt İmamoğlu’na bağlı şekilde karşımıza çıkıyor.
İSKİ ve İETT direkt kamu kuruluşu olduğundan, iştiraklerden ayrı statüler. Buradaki çalışanlar, aynı TRT vs gibi 657’ye tabiler. Ancak belediye şirketleri olan; İspark, Kültür AŞ, İgdaş, Halk ekmek gibi şirketler de doğrudan belediye sermayeli şirketler. 657’ye tabi değiller özel sektör gibi çalışanlar da işçi statüsünde…
Normalde kamunun parasını harcama yetkisi, daire başkanlarında, kamu parasını harcamayı gerçekleştirme yetkisi de müdürlüklerde.
Fakat imamoğlu’nun gölge sisteminde, koordinatör ve danışman adı altında karar verici olan ‘yetkisiz yetkililer’ var. Onlar için güzel olansa, alınan kararlardan bu kişilerin hukuki bir sorumlulukları da yok!
Çünkü hepsi, hukuken gerçek olmayan, birer hayalet konumundalar!
Bir belediye iştirakinde, alınan bir karar veya harcamadan doğan, hukuki sorumluluk kimde? Daire başkanları ve müdürlerde! İmza atan onlar, güme gidecekler onlar!
Yani aynı AKP zihniyeti burada da işliyor.
*
Şimdi size İPA yani İstanbul Planlama Ajansı vasıtasıyla İmamoğlu’nun, Beştepe’ye doğru döşemek istediği yol haritasını anlatayım.
Ee peki bu maaşlı memurlar bu riski alırlar mı ya da neden alsınlar?
Daire başkanlarına şirket, yönetim kurulu başkan vekilliği huzur hakkı ödemesi yapılıyor! Bugünkü para ile fazladan, en az 30-35 bin TL!
Başka iş bitirmeler vs kayıtdışı işler ayrı konular!
Tabi müdürlere de bir şey vermek lazım, onlara da yönetim kurulu üyeliği huzur hakkı veriliyor ki, önlerine konulan dosyaları sorgulamadan imzalasınlar. İmzalamazlarsa mobbing ve görevden alma, sürgün cabası…
NOT: İBB’de 2019’a kadar genel sekreter yardımcıları, AKP döneminde harcama yetkilisi. 2019’da tabi CHP iktidar değil ama belediyeleri kazanıyor. Genel sekreterler tedirgin, çünkü yargı AKP’nin elinde…
İşte bu nedenle genel sekreterler, harcama yetkilerini DAİRE başkanlarına devrettiler!
Demek ki neymiş; şu anda kamu kaynaklarının harcanmasında, genel sekreter ve genel sekreter yardımcılarının kanuni sorumlulukları yok!
Fakat yukarıda bahsettiğim gibi, belediye başkanı tarafından, yeni gölge yönetim şeması yoluyla; danışman ve koordinatör gibi ünvanlı isimlerle karar verici bir yetki tanınıyor.
Biraz daha örneklerle gözünüzün önünde canlansın istiyorum…
Yiğit Oğuz Duman’ı, yani insan kaynakları ve organizasyonel gelişim danışmanını ele alalım.
Yönetim şemasında ilk 5’te, genel sekreter ile aynı rütbede bulunuyor. Belediye iştiraklerinin başına, daire başkanı ve müdürleri bizzat atama yetkisine sahip.
Acaba şu anda fiili olarak İstanbul’un ilçelerine talip olan, belediye başkan adaylarının CV’leri ve mülakatları ile de ilgileniyor mu, doğrusu merak ediyorum.
İBB meclis üyesi Av. Doğan Subaşı ve İBB CHP Meclis Başkanvekili Tarık Balyalı, Pendik başkan aday adayı gibi iki ismi de Yiğit Oğuz Duman’ın yanına bırakıyorum.
Geliyoruz bu uzun özetlerden sonra İPA’nın faydalarına!
Belediyenin tam tamına 30 iştiraki var, İETT, İSKİ ve İBB bu 30 iştirakten 657’ye tabi olduklarından farklılar demiştik.
İşte İPA, İstanbul Planlama Ajansı ise bu 33 iştirakten de farklı bir konumda.
Peki İPA’ya para nereden ve nasıl akıyor?
CHP kurultayı’na kadar bu kadar müdahil ve güçlü, etkili olduğu konuşulan bu ajansın gücü nereden geliyor?
İPA’nın yönetim kurulu üyeleri listesi içinde, CHP yönetimden tanıdık isimler de var mı?
İnternette neden yönetim listesini bulamıyoruz?
İPA, İBB’ye iş yaparak, mesela deprem kitapçığı vs bastırarak; bu tür işleri de X,Y isimli bazı, özel vakıf üniversitelerine taşere ederek, aradan dikkate değer gelirler elde ediyor mu?
Örneğin şöyle şeyler oluyor mu?
Kültür AŞ.’ye vs verilen bazı işler, İPA’ya yaptırılıyor mu?
Daha somut soralım.
Tam CHP kurultayı öncesine denk gelen, Kültür AŞ’nin sorumluluğundaki İstanbul’daki 29 Ekim, Cumhuriyetin 100. yılı etkinlikleri kapsamındaki bir takım etkinlikler, İPA’ya paslanmış olabilir mi?
Havafişekler, konserler ve ışık şovlarına tam tamına 553 milyon TL harcandığını Veryansın Tv Youtube kanalında Salı Sallanır programında anlatmıştık.
Bazı CHP’li isimler, CHP kurultayında çantalarla paralar taşındığını, otellerde çantaların el değiştirdiğini, hatta pazar günü kapalı olan döviz bürolarının açıldığını Türkiye konuşmuştu.
Kimileri bunun adına ‘Değişim Fonu’ bile dedi.
Böyle top dolaştırma işleri, paslaşmalar ne sıklıkta yaşanmış olabilir?
Bakalım neler olacak, her şey çok mu güzel olacak?
Emrah Şahan ve Mahir Polat İPA’nın 2 gözde yöneticisi, karar alma süreçlerinde ne kadar etkililer?
*
Bir somut vaka örneği:
Hülya Muratlı, Ankara’dan Kültür Bakanlığı’nda başmüfettişken İBB’ye getiriliyor, İmamoğlu tarafından da Kültür AŞ’nin başına oturtuluyor.
Edindiğim bilgilere göre, dürüst bir kişi, usulsüz bulduğu dosyalara hiç imza atmıyor, tam bir bürokrat. Bir müddet sonra, danışmanlar ve koordinatörlerin yukarıdan gölge baskısına tabi kalıyor, direniyor ama gücü bir yerde tıkanıyor ve bir buçuk yıl sonra pes ediyor, görevden alınıp sürgün yiyor.
İPA seçim startını verdi mi?
İPA’dan birçok kişiye, geçtiğimiz günlerde şöyle bir SMS geliyor:
“Sayın Saha Hizmetleri Koordinatörlerimiz ve Saha Hizmetleri Sorumlularımız;
Tarih: 06.12.2023 Çarşamba
Saat: 13:00-16:00
Yer: İPA Florya Kampüsü / HANGAR
Yukarıda bilgileri yer alan Ekip Toplantısına toplantımızın içeriğinin önem arz etmesi sebebiyle tüm ekibimizin katılımını bekliyoruz. Katılım durum bilginizi aşağıdaki formun 5.12.2023 Saat: 14:00’a kadar doldurulması gerekmektedir.
Teşekkür eder, iyi günler dileriz.”
Ümit Kaya ismini de bir kenara yine not edelim, ileride değineceğiz.
Aşağıdaki hesabı o mu yönetiyor? Murat Ongun ve X platformundaki yüzlerce sanal hesapla alakası var mı?
Salı Sallanır programında Erdem Atay ile birlikte, bu karmaşık görünen ilişkiler zincirini daha net biçimde irdeleyeceğiz.
login
who are we?
contact us
qosheapp
Toi Staff
Gideon Levy
Belen Fernandez
Andrew Mitrovica
Mort Laitner
Nikkei Editorial
Rami G Khouri
Ali Fathollah-Nejad
visit website
