Sosyal medyada bir protesto başladı. Fahiş fiyatlardan dolayı vatandaşa “20-21 Nisan tarihlerinde restoranlara gitmeyin” çağrısı yapılmış. Üzgünüm Balıkesirli emekli Şeref amca, üzgünüm Aydın Pamukören’den Hayriye teyze. Bu hafta sonu torunlarınızı alıp şöyle güzel bir lokantaya gidip onlara yemek ısmarlayamayacaksınız. Üzgünüm bizim eski sitedeki güvenlik görevlisi Hasan, asgari ücret maaşınla üç çocuğunu en azından bu hafta sonu güzel birer porsiyon İskender yemeye götüremeyeceksin. Yahu siz bu milletle dalga mı geçiyorsunuz? Bu millet, işçisi, emekçisi, emeklisi, işsizi, öğrencisi o iki güne sığdırdığınız boykotu yapmaya başlayalı kaç sene oldu haberiniz bile yok değil mi? Haberiniz yok, çünkü bir şeyler ters gitmeye başladığında, asgari ücretlisi, emeklisi restoranlara gidememeye başladığında değil, oraları çoktan geçip siz zorlanmaya başladığınızda boykot geldi aklınıza. Bugün değil, 6-7 yıl önce yazmıştım, güvenlik görevlisinin Hasan’ın yüzü beş karışken sormuştum “Hayrolsun” diye. “Abi çocuğumu eskiden AVM’ye, mağazaya götüremezdim, şimdi markete bile sokamıyorum, bir çikolata fazladan isterse bütçem sarsılır diye” demişti. Şimdi sizin bu boykot işe yaradı, dönerin fiyatı 400 liradan 250 liraya düştü diyelim. Hasan çocuğunu alıp restorana yemeye götürebilecek mi? Siz de biliyorsunuz ki hayır. O zaman bütün bu tantana neden? Çünkü derdiniz millet değil. Geçtiğimiz günlerde, ramazan ayının son günlerinde bir iftar saatine AVM’de yakalandık. Hızlı hızlı arabaya giderken AVM’nin zemin katında marketin önünde bankta oturan bir aileye gözüm takıldı. Marketten birkaç ekmek ve bir de krem peynir almışlar, anne aileye hızlıca ayaküstü iftarlık hazırlamış, onu yiyorlardı. Önce üzüldüm, sonra da düşündüm. Dört kişilik bir aile yemek katına çıksa, bütün restoranlar iftar menüsü hazırlamış, öyle bir çorba içip kalkmak yok, aile durduk yere 3.000 TL ödeyecek. Hani şu asgari ücretin beşte biri olan 3.000 TL. 50 yıl öncesinin İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay’ın söylediği rivayet edilen “Halk plajlara akın etti, vatandaş denize giremiyor” serzenişine benziyor sizinki. Bir anlamda o sözün bugüne yansıması. “Fiyatlar halkı aşmıştı, artık bizi de aşmaya başladı” demektir bugünkü boykotun anlamı. Elbette bazı işletmeler inanılmaz abarttı fiyatları. Ama bütün gücüyle fiyatları makul tutmaya çalışan, çoğu zammı kâr marjından karşılaya karşılaya bugünlere gelen de çok fazla esnaf var. Şimdi boykot ettiğinizde hangisini boykot etmiş olacaksınız? Sapla saman birbirine karışınca mı çözülecek bu sorunlar? Ben size sürekli sokakta olan bir kardeşiniz olarak gerçekleri söyleyeyim. Fahiş yemek fiyatları dediğimiz rakamları, protesto edenlerin uygun göreceği rakamlara düşürelim. Restorancılar aralarında anlaşsa ve dese ki “Tamam, vatandaş haklı. Bir porsiyon döner 400 lira yerine 250 lira olsun.” Yine milyonlarca asgari ücretli o lokantaya üç çocuğu ve eşini götürüp yiyemeyecek. Yine bir emekli iki torununu yemek yemeye götüremeyecek. Sorun çözülmeyecek ama biz biraz dişimize göre bulduğumuz birilerini dövüp rahatlamış olacağız. Ama sene olmuş 2024, hâlen daha “Kamuda tasarruf dönemi başlıyor” diye müjde niyetine sunulan haberlere ses etmeyeceğiz. Geçtiğimiz günlerde bir video izledim. Ay sonunda İstanbul’dan köye taşınacak olan bir aile 2 yıl sonra ilk kez bayram tatilinde İstanbul’da gezmeye çıkmış. Malum bayramda ulaşım ücretsizdi. Onu değerlendirmiş aile. Zira dört kişilik bir ailenin İstanbul’da toplu taşımayla bir yere gidip dönmesi bile 200-250 liraları buluyor. Anne çekmiş videoyu. Diyor ki “Toplam 15 lira harcadık. İyi ki evden ekmek arası yiyecekler hazırlamıştım, yoksa dışarıda her şey çok pahalıydı, 15 liraya da bir su aldık”. Düşünün, kim bilir ne umutlarla İstanbul’a gelmiş bir aile yenilmiş, savaşı kaybetmiş ve dönüyor. Dönmeden önce çocuklarına, tam iki yıl sonunda bir İstanbul turu yaptırıyor ve alabildikleri sadece bir şişe su. Şimdi bu tablonun suçlusu, sorumlusu lokantacı öyle mi?

QOSHE - Siz vatandaşın restoranlara gittiğini mi sanıyordunuz? - Ömer Ekinci
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Siz vatandaşın restoranlara gittiğini mi sanıyordunuz?

41 1
21.04.2024

Sosyal medyada bir protesto başladı. Fahiş fiyatlardan dolayı vatandaşa “20-21 Nisan tarihlerinde restoranlara gitmeyin” çağrısı yapılmış. Üzgünüm Balıkesirli emekli Şeref amca, üzgünüm Aydın Pamukören’den Hayriye teyze. Bu hafta sonu torunlarınızı alıp şöyle güzel bir lokantaya gidip onlara yemek ısmarlayamayacaksınız. Üzgünüm bizim eski sitedeki güvenlik görevlisi Hasan, asgari ücret maaşınla üç çocuğunu en azından bu hafta sonu güzel birer porsiyon İskender yemeye götüremeyeceksin. Yahu siz bu milletle dalga mı geçiyorsunuz? Bu millet, işçisi, emekçisi, emeklisi, işsizi, öğrencisi o iki güne sığdırdığınız boykotu yapmaya başlayalı kaç sene oldu haberiniz bile yok değil mi? Haberiniz yok, çünkü bir şeyler ters gitmeye başladığında, asgari ücretlisi, emeklisi restoranlara gidememeye başladığında değil, oraları çoktan geçip siz zorlanmaya başladığınızda boykot geldi aklınıza. Bugün değil, 6-7 yıl önce yazmıştım, güvenlik görevlisinin Hasan’ın yüzü beş karışken sormuştum “Hayrolsun” diye. “Abi çocuğumu eskiden AVM’ye, mağazaya götüremezdim, şimdi markete bile sokamıyorum, bir çikolata fazladan isterse bütçem sarsılır diye” demişti. Şimdi sizin bu boykot işe yaradı, dönerin fiyatı 400 liradan 250 liraya düştü diyelim. Hasan çocuğunu alıp restorana yemeye götürebilecek mi? Siz de........

© Türkiye


Get it on Google Play