Diğer

02 Nisan 2024

Geçen haftaki yazımda 31 Mart’ta yapılan yerel seçimle ilgili olarak şunları yazmıştım:

“Türkiye’nin bugünkü ortamında bir hafta çok uzun bir süre, bu bir hafta içinde kimin ne yapacağını, seçmenlerin aklını çelmek ve oylarını kapmak için hangi çılgın vaatlerde bulunacağını, kimler hakkında uydurmasyon haberler uçurulacağını ve hangi fantastik hikayelerin anlatılacağını kestirmek olanaksız.”

Eğri oturup doğru konuşalım, benim o yazıyı yazdığım tarihte yani 25 Mart günü, 31 Mart’ta ortaya çıkacak olan tabloyu öngörecek kaç kişi vardı acaba?

Geçen hafta içinde astrologlardan siyaset yorumcularına kadar pek çok kişinin seçim tahminini gördüm. Bu tahmincilerden hiçbiri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim gecesi saat 00.30’da farklı bir balkon konuşması yaparak yenilgiyi kabullenmek zorunda kalacağını öngörmemişti.

CHP’nin seçimden birinci parti olarak çıkacağını ve yüzde 25 sınırını aşarak Türkiye haritasını kırmızıya boyayacağını tahmin edene de hiç rastlamadım. CHP’ye yakın görüşte olan tanıdıklarımın çoğu CHP’nin Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu ile bir yere varamayacağını iddia ediyordu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise 14 ve 28 Mayıs zaferlerinden sonra özgüven tazelemişti ama gene de seçim meydanlarını boş bırakmadı, yerel seçimler öncesinde zengin gardrobunu sergileme olanağını buldu bir kez daha. AKP’nin istediği sonucu alacağına emindi ama garantiye almak istediği iller vardı ve bunlar arasında İstanbul başı çekiyordu. Bakan olarak göz doldurmuş olan Murat Kurum, Sayın Erdoğan’ın “aşığım” dediği İstanbul’un yeni belediye başkanı olacaktı. Murat Kurum’un yanlış seçim olduğunu düşünen Ak Partililer de vardı ama ‘Tek Adam’ rejimlerinde lidere karşı çıkmak adetten değildi. Siyasi kariyerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak başlayan Erdoğan, İstanbul’un yeniden fethedilmesine büyük önem veriyor ve Murat Kurum’a çok güveniyordu.

Seçim günü yaklaşırken Erdoğan’ın yakın çevresinden sızan bilgiler Sayın Cumhurbaşkanı’nın yerel seçimlerde İstanbul’u yeniden fethetmenin rüzgarıyla bir erken seçime gitmeyi düşünebileceğini gösteriyordu.

31 Mart’ta ortaya çıkan tablo Sayın Erdoğan’a siyasi hayatının en büyük şokunu yaşatmış olabilir. Seçim sonuçlarının AKP için hiç de parlak olmadığını itiraf etmek zorunda kalan Sayın Erdoğan'ın erken seçimi ise ağzına bile almak istemediği görüldü. “Önümüzde dört yıldan fazla sürecek bir seçimsiz bir dönem var” diyerek üzgün yandaşlarını avutmaya çalıştı.

Türkiye'de 200 TL'nin ve 100 TL'nin altındaki banknotlar bahşiş olarak bile kabul görmüyor artık. Bir ülkede ekonomiyi yönetme iddiasında olanların ülkeye yapabileceği en büyük kötülük ülke parasını bu duruma düşürmektir

Putin altı yıllık yeni başkanlık dönemini tamamlarsa Rusya'da komünist rejimin gaddar lideri Joseph Stalin'in 21 yıl iktidarda kalma rekorunu kırmış olacak. Ama bununla yetinmeyip Rusya'nın efsanevi kraliçesi Büyük Katerina'nın en uzun süre tahtta kalma rekoruna da gözünü dikmiş görünüyor Putin

Fitch’in ülkemizde sevinç yaratan son not artırımı sayesinde şimdi eriştiğimiz B+ notu da ancak “yüksek düzeyde spekülatif yatırım yapılabilir ülke” sınıfına sokuyor Türkiye’yi

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Erdoğan’ın erken seçim tangosu ne oldu? - Osman Ulagay
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Erdoğan’ın erken seçim tangosu ne oldu?

33 7
02.04.2024

Diğer

02 Nisan 2024

Geçen haftaki yazımda 31 Mart’ta yapılan yerel seçimle ilgili olarak şunları yazmıştım:

“Türkiye’nin bugünkü ortamında bir hafta çok uzun bir süre, bu bir hafta içinde kimin ne yapacağını, seçmenlerin aklını çelmek ve oylarını kapmak için hangi çılgın vaatlerde bulunacağını, kimler hakkında uydurmasyon haberler uçurulacağını ve hangi fantastik hikayelerin anlatılacağını kestirmek olanaksız.”

Eğri oturup doğru konuşalım, benim o yazıyı yazdığım tarihte yani 25 Mart günü, 31 Mart’ta ortaya çıkacak olan tabloyu öngörecek kaç kişi vardı acaba?

Geçen hafta içinde astrologlardan siyaset yorumcularına kadar pek çok kişinin seçim tahminini gördüm. Bu tahmincilerden hiçbiri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçim gecesi saat 00.30’da farklı bir balkon konuşması yaparak yenilgiyi kabullenmek zorunda kalacağını öngörmemişti.

CHP’nin seçimden birinci parti olarak çıkacağını ve yüzde 25 sınırını aşarak Türkiye haritasını kırmızıya boyayacağını tahmin edene de hiç rastlamadım. CHP’ye yakın görüşte olan tanıdıklarımın çoğu........

© T24


Get it on Google Play