Diğer

22 Aralık 2023

Anayasa Mahkemesi, Türkiye'de yargı ve siyaset ilişkisi ile bu ilişkinin işleyişi başta olmak üzere bir çok açıdan sembol bir davaya dönüşen Can Atalay dosyasında ikinci kez ihlal kararı verdi.

Yüksek Mahkeme, Gezi davasında 18 yıl hapis cezası verilen ve genel seçimlerde milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmeyen Atalay'ın hem seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının hem de kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiği kararını duyurdu. Oy çokluğu ile alınan kararda üç üyenin karşı oy kullandığı duyuruldu.

Karşı oy kullanan üyeler konusunda şu kadarını söylemek mümkün. Kararın oybirliği ile çıkması yani bütün üyelerin hak ihlali yönünde oy kullanması gerçekten büyük haber olurdu

İlk karardan itibaren serbest kalması gereken Atalay hakkında, kısa kararın yazılıp gönderildiği ilk derece mahkemesi olan 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin nasıl bir tutum alacağını şu andan bilemiyoruz.

Ancak AYM'nin ikinci kez verdiği hak ihlali kararında, "başvurucunun talebiyle bağlı kalınarak net 100 bin TL manevi tazminat ödenmesine" karar vermesine dair bir değerlendirme yapılmalı. Manevi tazminat ödenmesine dair kararın oybirliğiyle alındığını ilginç bir not olarak anımsatalım.

Tazminat kararı, Türkiye'de AKP iktidarının hak ihlalleri konusundaki sicilinin biraz daha kararmasına yol açacak nitelik taşıyor. Evet bu kadar net. Çünkü bütçe verileri durumu bütün açıklığıyla ortaya koyuyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın açıkladığı aylık bütçe gerçekleşmelerinde "bireysel başvuru tazminatı" kararları sonrasında devletin ödediği tutarlar da yer alıyor. Kasım ayı gerçekleşmeleri geçen hafta açıklandı. Aylık giderler tablosuna göre, bireysel başvuru tazminat ödemelerinde Ocak-Kasım döneminde yani 11 ayın toplam faturası, 1 milyar 316 milyon TL'yi geçiyor.

Sadece eylül ayınca 199 milyon 644 bin TL ödendiğini dikkate alacak olursak, devletin hak ihlaline uğrattığı vatandaşlara dair sorumluluğunu ve manzarasını daha iyi anlayabiliyoruz.

Bu yıl 11 ayda 1.3 milyar TL olan bireysel başvuru tazminatı tutarı, 2022 yılının tamamında yaklaşık 280 milyon TL civarındaydı. Bir yıl içinde neredeyse 5 kat bir tazminat artışından bahsediyoruz.

Durumun daha berrak izlenebilmesi için, 2022 ve 2023 yılı bütçe gerçekleşme rakamlarından, bireysel başvuru tazminat tutarlarını seçerek ayrı bir tablo oluşturdum:

Bir devletin, daha doğrusu 22 yıldır devleti yöneten ve artık devlet partisine dönüşmüş bir anlayışı temsil eden bir siyasal iktidarın vatandaşlarına, nasıl davrandığı, hakkını hukukun nasıl gözettiği ile ilgili son derece çarpıcı veriler bunlar.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir ara Anayasa Mahkemesi'ne 2010 referandumu sonrasında verilen bir görev olan bireysel başvuru yolunu kamuoyunda tartışmaya açtığını da yeri gelmişken hatırlatalım. Türkiye'nin AİHM'de birikmiş dosya yükünü azaltma amacıyla verilmiş (AİHM kararları da uygulanmıyor artık) bu görevle ilgili gelişmelerden pek de memnun olmadığını yansıtmıştı Cumhurbaşkanı.

Ancak her şeye rağmen bireysel başvurularda hükmedilen hak ihlaline bağlı tazminat kararları, asgari düzeyde bir işleyiş açısından önem taşıyor. Daha önemlisi, devletin vatandaşa nasıl davrandığının resmini sayılarla çiziyor.

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990-1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013-2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti-TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası-(2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

Bir tarikat, bir cemaat dernek kuruyorsa, çok laik olmaya karar verdiği için değil, faaliyetlerini daha kolay yayabilmek yasal zeminde muhatap alınabilmek için kurar

"Kabaca bir hesaplamayla termik santral ihtiyacı için Akbelen Ormanı'ndan kesildiği ileri sürülen 65 bin ağaç, 7 milyon 800 bin kilogram oksijen üretimi gerçekleştirmekteydi. Bu da 130 bin kişinin oksijen ihtiyacının karşılanması anlamına gelmektedir"

Saray müteahhiti olarak anılan Rönesans grubunun yapacağı yeni adalet "sarayı" hizmete açıldığında, adalet, toplumun beklentilerini karşılayacak biçimde dağıtılabilecek mi?

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - Hak ihlalleri tazminatının bütçe seyri - Çiğdem Toker
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Hak ihlalleri tazminatının bütçe seyri

76 3
22.12.2023

Diğer

22 Aralık 2023

Anayasa Mahkemesi, Türkiye'de yargı ve siyaset ilişkisi ile bu ilişkinin işleyişi başta olmak üzere bir çok açıdan sembol bir davaya dönüşen Can Atalay dosyasında ikinci kez ihlal kararı verdi.

Yüksek Mahkeme, Gezi davasında 18 yıl hapis cezası verilen ve genel seçimlerde milletvekili seçilmesine rağmen tahliye edilmeyen Atalay'ın hem seçilme ve siyasi faaliyette bulunma hakkının hem de kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkının ihlal edildiği kararını duyurdu. Oy çokluğu ile alınan kararda üç üyenin karşı oy kullandığı duyuruldu.

Karşı oy kullanan üyeler konusunda şu kadarını söylemek mümkün. Kararın oybirliği ile çıkması yani bütün üyelerin hak ihlali yönünde oy kullanması gerçekten büyük haber olurdu

İlk karardan itibaren serbest kalması gereken Atalay hakkında, kısa kararın yazılıp gönderildiği ilk derece mahkemesi olan 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nin nasıl bir tutum alacağını şu andan bilemiyoruz.

Ancak AYM'nin ikinci kez verdiği hak ihlali kararında, "başvurucunun talebiyle bağlı kalınarak net 100 bin TL manevi tazminat ödenmesine" karar vermesine dair bir değerlendirme yapılmalı. Manevi tazminat ödenmesine dair kararın oybirliğiyle alındığını ilginç bir not olarak anımsatalım.

Tazminat kararı, Türkiye'de AKP iktidarının hak ihlalleri konusundaki sicilinin biraz daha kararmasına yol açacak nitelik taşıyor. Evet bu kadar net. Çünkü bütçe verileri durumu bütün açıklığıyla ortaya koyuyor.

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın açıkladığı aylık bütçe gerçekleşmelerinde "bireysel başvuru tazminatı" kararları sonrasında devletin ödediği tutarlar da yer alıyor. Kasım ayı gerçekleşmeleri geçen hafta açıklandı. Aylık giderler tablosuna göre, bireysel başvuru tazminat ödemelerinde Ocak-Kasım döneminde yani 11 ayın toplam faturası, 1 milyar 316 milyon TL'yi geçiyor.

Sadece eylül ayınca 199 milyon 644 bin TL ödendiğini dikkate alacak olursak, devletin hak ihlaline uğrattığı vatandaşlara dair sorumluluğunu ve manzarasını daha iyi anlayabiliyoruz.

Bu yıl 11 ayda 1.3 milyar TL olan bireysel başvuru tazminatı tutarı, 2022 yılının tamamında yaklaşık 280 milyon TL civarındaydı. Bir yıl içinde neredeyse 5 kat bir tazminat artışından bahsediyoruz.

Durumun daha berrak izlenebilmesi için, 2022 ve 2023 yılı bütçe gerçekleşme rakamlarından, bireysel başvuru tazminat tutarlarını seçerek ayrı bir tablo oluşturdum:

Bir devletin, daha doğrusu 22 yıldır devleti yöneten ve artık devlet partisine dönüşmüş bir anlayışı temsil eden bir siyasal iktidarın vatandaşlarına, nasıl davrandığı, hakkını hukukun nasıl gözettiği ile ilgili son derece çarpıcı veriler bunlar.

Cumhurbaşkanı........

© T24


Get it on Google Play