Diğer

08 Kasım 2023

İktidarın istemediği hiçbir kanunun TBMM'den geçemeyeceğini daha önce birkaç kez yazdım. Bu, yepyeni bir durum değil. İlk kez ben söylüyor ve yazıyor da değilim ama bu mesele, ne kadar yazılıp işlense az.

Çünkü yasama organının nasıl çalıştığı, hayatlarımızı birebir ilgilendiriyor, hayatlarımızı şekillendiriyor. Bize sürekli daha az parayla geçinmemizi dikte eden, şükür, sabır talep eden düzen ile yasama organının nasıl çalıştığı arasında güçlü bağlar var.

Ve bu mesele çözülmeden Türkiye'nin temel sorunların çözümünde mesafe almak imkansız.

Kanunların nasıl yapıldığı, kimler için yapıldığını da belirliyor çünkü. Ve elbette bunların başında bütçe kanunları geliyor.

Bütçe kanunları üzerinde muhalefetin, bırakalım söz sahibi olmasını, virgül değişikliği bile yapması neredeyse imkansız artık. Muhalefetin TBMM'deki yasama sürecindeki varlığı, sorunları konuşarak dile getirmekle sınırlı kalıyor. Bu konuşmaların hüküm doğurması, yani yaşadığımız hayata etki etmesi ise söz konusu olamıyor.

Katılaşmış bir durumla karşı karşıyayız.

Bu katılaşmış durumun son örneklerinden birini Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçe görüşmelerinde görüşmelerinde görebiliyoruz.

Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesi, üniversite öğrencilerinin yaşadığı barınma krizi dolayısıyla her zamankinden daha önemli. Şu açık ki, bütçe kaynakları, öğrencilerin sağlıklı bir ortamda barınması, sağlıklı biçimde beslenmesi amaçlarını öne koysa, bu kadar can yakan ve gayriinsanı durumlarla karşılaşmayız.

1 Kasım'da yapılan Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmesinde muhalefet partilerinin, öğrenci kredisi, yurtların bakımı, onarımı, bağımlılıkla mücadele gibi alanlarda verdiği ödenek artışı önergelerinin tamamı reddedildi. Hem de saniyeler içinde.

Kabul edenler, kabul etmeyenler, kabul edilmemiştir, denilerek. Bu kadar kısa. Bütçeler hayatlarımızı doğrudan şekillendiriyor dediğim boyut da tam bu.

Birkaç örnek paylaşayım:

- CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, bakanlık bütçesinde 100 milyon TL artışla sonuçlanacak bir önerge veriyor ve şöyle izah ediyor:

"26 Ekim 2023 tarihinde Aydın Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu'nda asansör arızası nedeniyle Zeren Ertaş isimli öğrencimiz hayatını kaybetmiştir. Son dönemde KYK'ya bağlı bazı yurtlarda periyodik asansör bakım ve onarımlarının yapılmadığı ve bu nedenle sıklıkla asansör arızası meydana geldiği yönünde kamuoyunda yoğun haber ve iddialar yer almaktadır. Bakanlık açıklamalarına göre 81 il ve 260 ilçede bulunan 839 öğrenci yurdunun bakım ve onarımlarının vakit geçirilmeksizin yapılması gerekmektedir. Bakanlık bünyesinde bulunana KYK yurtlarının bakım ve onarımlarına daha fazla kaynak ayırmasını sağlamak izin GSB bütçesinin yüksek öğretim programı ilgili alt tertibine 100 milyon TL ödenek konulması amacıyla."

Komisyon Başkanı Mehmet Muş, önergeyi oyluyor:

Kabul edenler, kabul etmeyenler. Önerge kabul edilmemiştir.

- İyi Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Bakanlık bütçesinde 50 milyon TL artışla sonuçlanacak bir önerge veriyor ve şöyle izah ediyor:

"Öğrenci yaşam maliyeti araştırması yapıldı yeni. İstanbul'daki bir öğrencinin aylık maliyeti 12 bin 500 TL. Özel yurtta kalıyorsa da 14 bin 500 tabii. Anadolu'da bu daha ucuz. O yüzden bu lisans öğrencileri için verilen öğrenim kredisinin 2 bin TL'den 4 bin TL'ye, yükse lisans için 4 bin T'den 7 bin TL'ye, doktora öğrencileri için de 6 bin TL'den 10 bin TL'ye çıkartılmasını teklif ediyoruz."

Komisyon Başkanı Mehmet Muş önergeyi oyluyor:

"Kabul edenler, kabul etmeyenler. Önerge kabul edilmemiştir."

- HEDEP Van Milletvekili Gülcan Kaçmaz Sayyiğit, bakanlık bütçesinde 75 milyon TL artışla sonuçlanacak bir önerge veriyor ve şöyle izah ediyor:

"Öğrenim gören gençler mevcut politikalar nedeniyle hayata borç yükü altında başlamaktadır. Gençlerin eğitim hakkını kullanabilmeleri için KYK'ya kredi altında borçlandırılmasını kabul etmiyoruz. Gençlerin KYK'ya olan borçların tamamı silinmelidir. Öğrencilere kredi yerine karşılıksız burs verilmelidir. Gençlerin KYK'ya tüm borçlarının silinmesi amacıyla GSB bütçesinin arttırılmasını öneriyorum. "

Başkan Mehmet Muş, önergeyi oyluyor:

"Kabul edenler, kabul etmeyenler. Kabul edilmemiştir.

Sadece üçünü aktardığım bu önergeler gibi tam 12 önerge hazırlandı biliyor musunuz? Muhalefet partisi milletvekilleri çalıştı, hesap yaptı, kaleme aldı ve Komsiyon gündemine getirdi.

Kabul edilse, asansör arızalarının belki daha çabuk onarımını, gençlerin lokantaya daha rahat gitmesini sağlayacak yurt yemekhanesinde böceklerin gezmemesine yardımcı olacak bu önergeler üç saniye içinde reddedildi.

Üçer saniye içinde evet. Tabii ki o Komisyon'da görev yapan AKP ile MHP'li üye milletvekillerinin el kaldırmalarıyla.

Kendileri de ebeveyn olan, birçoğunun eğitim öğrenim çağında çocuğu bulunan milletvekilleri, başka büyük bütçe harcamalarının yanında neredeyse lafı edilmeyecek ölçekteki bu 50 milyon liraları 100 milyon liralık bütçe artışlarını otomatik pilota bağlanmış gibi reddetti.

Reddedeceklerinden başka… Amacın, asansör arızası, yemeklerden fare çıkmaması, bağımlılıkla mücadele olması hiç fark etmiyor. O oylama anlarında TBMM salonlarında önemli olan şey, partisi hangisi olursa olsun muhalefetten gelen bir önergenin kazara kabul edilmesini önlemek ve bunun sonucunda, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın tepkisini çekmemek.

Türkiye'deki asıl değişim, muhalefetin yasama sürecinde etki yaratacak, sonuç doğuracak bir konumda olmasıyla başlayacak.

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990-1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013-2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti-TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası-(2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

Bu hukuksuzluk cevap beklerken, biz de kimbilir kaçıncı kez hukuk dışı durumlara ve kararlara hukuksal yanıtlar aramanın bunaltıcılığını hissediyoruz. Ama bu bunaltı, Tolga Şardan’ın ödediği bedelin yanında keyfekederdir elbette

Milyonlarca insanın açlık yoksulluk sınırında yaşar hale gelmesinin, gençlerin gelecek umudunu yitirmesinin sebeplerini, iktidarın hangi tercihleriyle bu hale gelindiğinin görülmesi, anlatılması, yaygınlaştırılması gerekiyor

Asansör denetimi neden özelleştirildi? Denetim süreci neden parçalara bölündü? Bundan kimlerin ne yararı oldu, olmakta?

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - 2024 bütçesi ve öğrenciden esirgenen insanca hayat - Çiğdem Toker
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

2024 bütçesi ve öğrenciden esirgenen insanca hayat

73 26
08.11.2023

Diğer

08 Kasım 2023

İktidarın istemediği hiçbir kanunun TBMM'den geçemeyeceğini daha önce birkaç kez yazdım. Bu, yepyeni bir durum değil. İlk kez ben söylüyor ve yazıyor da değilim ama bu mesele, ne kadar yazılıp işlense az.

Çünkü yasama organının nasıl çalıştığı, hayatlarımızı birebir ilgilendiriyor, hayatlarımızı şekillendiriyor. Bize sürekli daha az parayla geçinmemizi dikte eden, şükür, sabır talep eden düzen ile yasama organının nasıl çalıştığı arasında güçlü bağlar var.

Ve bu mesele çözülmeden Türkiye'nin temel sorunların çözümünde mesafe almak imkansız.

Kanunların nasıl yapıldığı, kimler için yapıldığını da belirliyor çünkü. Ve elbette bunların başında bütçe kanunları geliyor.

Bütçe kanunları üzerinde muhalefetin, bırakalım söz sahibi olmasını, virgül değişikliği bile yapması neredeyse imkansız artık. Muhalefetin TBMM'deki yasama sürecindeki varlığı, sorunları konuşarak dile getirmekle sınırlı kalıyor. Bu konuşmaların hüküm doğurması, yani yaşadığımız hayata etki etmesi ise söz konusu olamıyor.

Katılaşmış bir durumla karşı karşıyayız.

Bu katılaşmış durumun son örneklerinden birini Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçe görüşmelerinde görüşmelerinde görebiliyoruz.

Gençlik ve Spor Bakanlığı bütçesi, üniversite öğrencilerinin yaşadığı barınma krizi dolayısıyla her zamankinden daha önemli. Şu açık ki, bütçe kaynakları, öğrencilerin sağlıklı bir ortamda barınması, sağlıklı biçimde beslenmesi amaçlarını öne koysa, bu kadar can yakan ve gayriinsanı durumlarla karşılaşmayız.

1 Kasım'da yapılan Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmesinde muhalefet partilerinin, öğrenci kredisi, yurtların bakımı, onarımı, bağımlılıkla mücadele gibi alanlarda verdiği ödenek artışı önergelerinin tamamı reddedildi. Hem de saniyeler içinde.

Kabul edenler, kabul etmeyenler, kabul edilmemiştir, denilerek. Bu kadar kısa. Bütçeler hayatlarımızı doğrudan şekillendiriyor dediğim boyut da tam bu.

Birkaç örnek paylaşayım:

- CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, bakanlık bütçesinde 100 milyon TL artışla sonuçlanacak bir önerge veriyor ve şöyle izah ediyor:

"26 Ekim 2023 tarihinde Aydın Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu'nda asansör arızası nedeniyle Zeren Ertaş isimli öğrencimiz hayatını kaybetmiştir. Son dönemde KYK'ya bağlı bazı yurtlarda periyodik asansör bakım ve onarımlarının yapılmadığı ve bu nedenle sıklıkla asansör arızası meydana geldiği yönünde kamuoyunda yoğun haber ve iddialar yer almaktadır. Bakanlık açıklamalarına göre 81 il ve 260 ilçede bulunan 839 öğrenci yurdunun bakım ve onarımlarının vakit geçirilmeksizin yapılması gerekmektedir. Bakanlık bünyesinde bulunana KYK yurtlarının bakım ve onarımlarına daha fazla kaynak ayırmasını sağlamak izin GSB bütçesinin yüksek öğretim programı ilgili alt tertibine 100 milyon TL ödenek konulması amacıyla."

Komisyon Başkanı Mehmet Muş, önergeyi oyluyor:

Kabul edenler, kabul etmeyenler. Önerge kabul edilmemiştir.

- İyi Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale, Bakanlık bütçesinde 50 milyon TL artışla sonuçlanacak bir önerge veriyor ve şöyle izah ediyor:

"Öğrenci yaşam maliyeti araştırması yapıldı yeni. İstanbul'daki bir öğrencinin aylık maliyeti 12 bin 500 TL. Özel yurtta kalıyorsa da 14 bin 500 tabii. Anadolu'da bu daha ucuz. O yüzden bu lisans öğrencileri için verilen öğrenim kredisinin 2 bin TL'den 4 bin TL'ye, yükse lisans için 4 bin T'den 7 bin........

© T24


Get it on Google Play