Diğer

16 Şubat 2024

Toprak altında kalan dokuz işçinin dört gündür arandığı Çöpler (İliç) altın madenindeki felaket, göstere göstere geldi.

Aynı sahada 21 Haziran 2022'de meydana gelen siyanür sızıntısını hatırlar mısınız? Siyanür içeren sıvı atık, toprağa karışmış Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kanada-Türk ortak şirketi Anagold'a para cezası uygulayıp faaliyeti durdurmuştu. 16 milyon 441 bin 440 TL para cezası uygulanmış.

Faaliyet durdurma sadece üç ay sürdü. Altın madeni Eylül 2022'de yeniden faaliyete geçti. Şirket açıklama yapıp iyileştirme kontrol sisteminin Enerji Bakanlığı gözetiminde daha hassas hale getirildiğini duyurmuştu. Bakanlık da gerekli tüm denetimlerin yapıldığını, insan ve çevre sağlığı bakımından risk olmadığını bildirdi. Bakanlığın, Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç'un soru önergesine, o dönem verdiği yanıtta, önemli ayrıntılar yer alıyordu:

"Yapılan denetim ve incelemeler neticesinde; yığın liç sahasına ait siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatlarında arıza sebebiyle basınç düşüşü olduğunun görülmesi üzerine tesis tarafından alanda yapılan kontrollerde, boru hattına ait kaynak noktasında kopma olduğunun, akabinde tesis tarafından acil müdahale çalışmaları kapsamında sahada bulunan besleme operasyonunun durdurulduğunun ve boru hattındaki solüsyon ile kirlenen alanlara gerekli kimyasallar ile müdahale edilerek buradaki kontamine olmuş malzeme toprak yüzeyden sıyrılarak geçirimsizliği sağlanan güvenli alana taşındığının tesis tarafından beyan edildiği ve proseste kullanılan yaklaşık 20 m3 olduğu beyan edilen solüsyonun saha içine ve dışına aktığı tespit edilmiştir."

Bu kadar kritik bilgileri tek bir cümleye sığdırmaya çalışarak içinden çıkılmaz, anlaşılmaz hale getiren bakanlık şunu diyordu aslında:

- Siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatları arızalanmış.

- Bu arıza nedeniyle basınç düşmüş. Yapılan kontrollerde kaynak noktasında kopma görülmüş.

- Kirlenen alanlara müdahale edilerek siyanür bulaşmış malzeme toprak yüzeyden sıyrılarak güvenli alana taşınmış.

- Proseste kullanılan 20 metreküp solüsyon saha içine ve dışına akmış.

Anagold şirketinin, açıklama yaparken kullanmaktan özenle kaçındığı kelimeleri Bakanlık kullanmış siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatlarındaki arızayı Bakanlık ortaya koymuştu.

Kanada merkezli SSR Mining ile Türkiye merkezli Lidya Madencilik'in kurduğu Anagold ise bu hakikati, "olay" ve "döküntü" kelimeleriyle anlatmıştı. Siyanür sızıntısı ifadesine yer vermeyişin, şirketin Kanada ayağının borsada işlem görmesinden kaynaklanmış olabileceğine o zaman çalıştığım gazetedeki yazımda sorgulamıştım. (26 Eylül 2022/Sözcü) yer verdim.

Aynı dönemde Aydın Milletvekili Aydın Sezgin'in soru önergesine, yine Bakanlık'tan gelen yanıt ise başka bir vahameti satır aralarında yansıtıyor. (Gazeteci Murat Yetkin YouTube yayınında değindi bu vahim duruma.) Sezgin, soru önergesinde ayrıntılı sorularla tedbirleri ve denetlemeyi sorguluyor. Dönemin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum imzasıyla gelen yanıttaki şu ifadeye dikkat:

"Bakanlığımızca yapılan denetimler neticesinde, tesisin yığın liç doğu alanındaki taşma olan bölümde eski deforme malzemenin alandan kaldırıldığı, jeosentetik kil astar ve jeomembran malzemelerin serim işlemlerinin tamamlandığı; yığın liç batı alanındaki çalışmalara yönelik ise, deforme olan malzemenin toplanmasına ve yüzey suyu toplama havuzu inşaası ve diğer proses kontrol, rehabilitasyon ve otomasyon, iyileştirme ve bakım onarım çalışmalarına devam edildiği tespit edilmiş olup. Bakanlığımızca sürece ilişkin değerlendirme ve takip işlemleri titizlikle sürdürülmektedir."

Bu yanıtın tarihi 2022 yılı Ağustos ayı. Bundan kısa bir süre sonra da maden tekrar faaliyeti açıldı zaten. Şirkete verilen 16,4 milyon TL para cezası , o tarihin kuruyla 905 bin ABD Doları'na karşılık geliyor. Bu hesabı yapmamın sebebi ise bir karşılaştırmada fikir verebilmek. İliç'teki facianın sorumlusu şirketin büyük ortağı SSR Madencilik, toprak kaymasının ardından hisselerinin işlem gördüğü NASDAQ borsasında, yaklaşık 1 milyar ABD Doları değer kaybetti.

2022 yılındaki siyanür sızıntısından sonra, Bakanlığın verdiği para cezasının şirket için ne kadar "etkili" (!) bir yaptırım olduğu herhalde daha iyi anlaşılıyordur.

Soru basit: O ceza etkili olsa, Bakanlığın açıkladığı gibi denetimler, takipler titizlikle sürse, İliç'te uzun vadeli etkilerini daha bilemediğimiz, henüz ölçemediğimiz bu facia ortaya çıkar mıydı?

Not: Başlıktaki ifade, çok uluslu şirketlerin, Batı ülkelerinde kurallar nedeniyle yapamadığı madenciliği, yerli ortaklarıyla birlikte Türkiye'de nasıl yaptığını ortaya seren araştırma kitaplarından tanıdığımız gazeteci İbrahim Gündüz'den ödünç aldım.

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990-1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013-2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında 'küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.

Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti-TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası-(2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti - Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

"Muhafazakâr" bir iş örgütünün bu devirde kayırmacılıktan ve liyakatsizlikten yakınması, işlerin ne noktaya geldiğini gösteriyor

Her gün emekliye sadaka gibi tutarlarda ek zam ve ikramiyelerin konuşulduğu, depremzedelerin bir sene sonra bile konteynırda yaşamak zorunda bırakıldığı bir ülkede, şeffaf olduğunu iddia eden bir kurumun tahvil operasyonunun, toplumsal refaha katkısı nedir?

Türkiye'de siyasetin finansmanı neden ve hâlâ şeffaf değil? Biz seçmenler seçim kampanyaları sürecinde finansman açısından, hangi adayları kimin, ne kadar ve nasıl desteklediğini biliyor muyuz?

© Tüm hakları saklıdır.

QOSHE - "Sömürge madenciliği" - Çiğdem Toker
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

"Sömürge madenciliği"

94 24
16.02.2024

Diğer

16 Şubat 2024

Toprak altında kalan dokuz işçinin dört gündür arandığı Çöpler (İliç) altın madenindeki felaket, göstere göstere geldi.

Aynı sahada 21 Haziran 2022'de meydana gelen siyanür sızıntısını hatırlar mısınız? Siyanür içeren sıvı atık, toprağa karışmış Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kanada-Türk ortak şirketi Anagold'a para cezası uygulayıp faaliyeti durdurmuştu. 16 milyon 441 bin 440 TL para cezası uygulanmış.

Faaliyet durdurma sadece üç ay sürdü. Altın madeni Eylül 2022'de yeniden faaliyete geçti. Şirket açıklama yapıp iyileştirme kontrol sisteminin Enerji Bakanlığı gözetiminde daha hassas hale getirildiğini duyurmuştu. Bakanlık da gerekli tüm denetimlerin yapıldığını, insan ve çevre sağlığı bakımından risk olmadığını bildirdi. Bakanlığın, Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç'un soru önergesine, o dönem verdiği yanıtta, önemli ayrıntılar yer alıyordu:

"Yapılan denetim ve incelemeler neticesinde; yığın liç sahasına ait siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatlarında arıza sebebiyle basınç düşüşü olduğunun görülmesi üzerine tesis tarafından alanda yapılan kontrollerde, boru hattına ait kaynak noktasında kopma olduğunun, akabinde tesis tarafından acil müdahale çalışmaları kapsamında sahada bulunan besleme operasyonunun durdurulduğunun ve boru hattındaki solüsyon ile kirlenen alanlara gerekli kimyasallar ile müdahale edilerek buradaki kontamine olmuş malzeme toprak yüzeyden sıyrılarak geçirimsizliği sağlanan güvenli alana taşındığının tesis tarafından beyan edildiği ve proseste kullanılan yaklaşık 20 m3 olduğu beyan edilen solüsyonun saha içine ve dışına aktığı tespit edilmiştir."

Bu kadar kritik bilgileri tek bir cümleye sığdırmaya çalışarak içinden çıkılmaz, anlaşılmaz hale getiren bakanlık şunu diyordu aslında:

- Siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatları arızalanmış.

- Bu arıza nedeniyle basınç düşmüş. Yapılan kontrollerde kaynak noktasında kopma görülmüş.

- Kirlenen alanlara müdahale edilerek siyanür bulaşmış malzeme toprak yüzeyden sıyrılarak güvenli alana taşınmış.

- Proseste kullanılan 20 metreküp solüsyon saha içine ve dışına akmış.

Anagold şirketinin, açıklama yaparken kullanmaktan özenle kaçındığı kelimeleri Bakanlık kullanmış siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatlarındaki arızayı Bakanlık ortaya koymuştu.

Kanada merkezli SSR Mining ile Türkiye merkezli Lidya Madencilik'in kurduğu Anagold ise bu hakikati, "olay" ve "döküntü" kelimeleriyle anlatmıştı. Siyanür sızıntısı ifadesine yer vermeyişin, şirketin Kanada ayağının borsada işlem görmesinden kaynaklanmış olabileceğine o zaman çalıştığım gazetedeki yazımda sorgulamıştım. (26 Eylül 2022/Sözcü) yer verdim.

Aynı dönemde Aydın Milletvekili Aydın Sezgin'in soru önergesine, yine Bakanlık'tan gelen yanıt ise başka bir vahameti satır aralarında yansıtıyor. (Gazeteci Murat Yetkin YouTube yayınında değindi bu vahim duruma.) Sezgin, soru önergesinde ayrıntılı sorularla tedbirleri ve denetlemeyi sorguluyor. Dönemin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum imzasıyla gelen yanıttaki şu ifadeye dikkat:

"Bakanlığımızca yapılan........

© T24


Get it on Google Play