-Asıl karanlık, duygu ve düşünce bozukluğudur.-

Toplumsal karanlığın sorumluları; varlık nedenlerini, yaşam olanaklarını, bunları bizlere kazandıranları düşünmeyip yadsıyan, karalayan kendini bilmezlerdir. Son zamanlarda rejimin hukuksal güvencesi Anayasa Mahkemesi’ne çatan, halk dilindeki “çenesi düşükler” durumuna düşen kimi aymazlar ve değerbilmezler siyasal tutkularına yenilerek hukuku yadsıyorlar. Bilgisiz, bilinçsiz, sakıncalı eleştirileriyle dikta heveslerinin bağımlısı olarak siyasal prim yaptıklarını sanıyorlar. Anayasa Mahkemesi demokratik rejimin (düzenin) hukuksal güvencesidir. Şimdiye kadar ve yaşam boyu çıkar amacıyla, bir beklentiyle doğru bildiğinden şaşmamaya özen gösteren bir yurttaş olarak dürüstlük ve gerçekçilikle içtenlik ilkelerinden uzaklaşmadım. Hiçbir kötülük, yolsuzluk ve aykırılığın içinde, yanında olmamayı yaşam soyluluğu bildim. Yalan ve amaçlı karalama dışında kimse olumsuz bir şey söyleyemez.

Şimdi ATATÜRK ile 15 yıl, İNÖNÜ ile 12 yıl, sonraki yöneticilerle ve özellikle RTE ile geçen yılları karşılaştırınca nerden nereye geldiğimizi daha iyi saptarız, daha iyi anlarız. Sonucun bizi ne kadar düşündüreceği, ne kadar üzeceği belirlenir. Toplumsal barış ve dayanışmanın ne duruma geldiği, yaşam düzeyinin nasıl olduğu, siyasal ayrım ve yoğunlaşmış karşıtlıkların açtığı toplumsal yaraların yitirdiği kan daha iyi anlaşılır. Kimi iktidar çığırtkanlarının, kimi çıkarcıların ve yalancıların yazıp söylediklerini önemsemeyelim, bunlara bakmayalım, aldırış etmeyelim ama uyanık olmayı da asla unutmayalım. Toplum kesiminde durgunluk, yavaşlık ve savsaklama karşılanması güç yaraların ve yitiklerin nedeni olur. Yaşam kıvancını ve coşkusunu azaltıp engelleyen sorumlular ve durumlar için duyarlı olmak zorundayız. ATATÜRK güneşinin aydınlattığı, İNÖNÜ kıvancının dokuduğu toplumsal niteliğimizi korumak, güçlendirmek en büyük insanlık ve yurttaşlık borcumuzdur. Yoksa yaşam gölgelerinin yoğunluğu ve ağırlığı çekilemez. Kendini bilmeyenlerden ATATÜRK’ün ve İNÖNÜ’nün değerlerini bilmeleri beklenemez. Bunlar siyasal güneşimiz ve kaynaklarımız önündeki kara bulutlar, kişiliksiz ve değersiz engeller, siyasal gübrelerdir. TÜRKİYE’nin, TÜRK ULUSU’nun, ATATÜRK’le arkadaşlarının değerlerini bilmeyen kendini bilmezler toplumsal kıvancın ve aydınlığın başlıca Arinin nereden nereye geldiğini, TÜRKİYE’mizin ne durumlardan Cumhuriyetin engin aydınlığına kavuştuğunu yansız ve gerçekçi düşüncelerle değerlendirenler kurucularımızın başarılarının önemini ve değerini asla yadsıyamaz ve bunlarla övünç duyar. Yaşam gerçeği en önemli kazanımdır.

QOSHE - Ortam - Yekta Güngör Özden
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Ortam

16 1
15.01.2024

-Asıl karanlık, duygu ve düşünce bozukluğudur.-

Toplumsal karanlığın sorumluları; varlık nedenlerini, yaşam olanaklarını, bunları bizlere kazandıranları düşünmeyip yadsıyan, karalayan kendini bilmezlerdir. Son zamanlarda rejimin hukuksal güvencesi Anayasa Mahkemesi’ne çatan, halk dilindeki “çenesi düşükler” durumuna düşen kimi aymazlar ve değerbilmezler siyasal tutkularına yenilerek hukuku yadsıyorlar. Bilgisiz, bilinçsiz, sakıncalı eleştirileriyle dikta heveslerinin bağımlısı olarak siyasal prim yaptıklarını sanıyorlar. Anayasa Mahkemesi demokratik rejimin (düzenin) hukuksal güvencesidir. Şimdiye kadar ve yaşam boyu çıkar amacıyla, bir beklentiyle doğru bildiğinden şaşmamaya özen gösteren bir yurttaş olarak dürüstlük ve gerçekçilikle içtenlik ilkelerinden uzaklaşmadım. Hiçbir kötülük, yolsuzluk ve aykırılığın içinde, yanında olmamayı yaşam soyluluğu........

© Sözcü


Get it on Google Play