Piyasalarda bir coşku havası... Seçim bitti, yabancıların gelme zamanı... Eminiz değil mi yabancı olduklarına... Belediye seçimleri onlar için öyle önemliydi ki, gelecekler şimdi milyarlarca dolarla... İnanan var mı buna?

Sorduk ilgiyi gördük alakayı derken saf ya bu yabancı yatırımcılar... Bize hilafsız güveniyorlar. Zaten hiç veri incelemezler, yönetimde kimin olduğunu, izlediği politikaları bilmezler!

★★★

Dikkat ederseniz bu aralar Türkiye ekonomisini batırmak isteyen dış mihraklar piyasalarda yok. Üçüncü havalimanını, köprüleri, yolları kıskananlar ortalıkta görünmüyor. Ne oldu? Vaz mı geçtiler? Yoksa hiç mi olmadılar?

İki gün sonra bugün gidip para istediğimiz ülkeleri, Amerika’yı, İngiltere’yi, Almanya’yı ekonomimize saldıran düşman ilan edecekler nasıl olsa... “Biz batırıyoruz” diyecek halleri yok ya...

★★★

Türkiye’ye alaka büyük! Gayet normal değil mi? Nasıl batırdınız, sefalete sürüklediniz koca ülkeyi diye ilgi duymalarından daha doğal ne olabilir ki?

Eh, daha ne yapalım? Gerisi de artık biraz nasip, kısmet işi... Papatya falı bile ekonomi yönetiminin tahminlerinden daha isabetli... Geliyor diye sevindiğimiz miktar adeta kuş yemi...

★★★

Biraz gerçeklere dönelim. Ülke olarak ürettiğimizden daha fazlasını tüketiyoruz. Dış ticaret açığımız var. Cari açığımız çok yüksek. Haliyle Türkiye’ye girecek her dövize ihtiyacımız var. Gelsinler tabii...

Başka türlü 72 milyar dolarlık Merkez Bankası eksi rezervi ve 70 milyar dolarlık Kur Korumalı Mevduat adı altında yatan sanal dövizlerin açığını nasıl kapatacağız?

Türkiye’nin resmi rakamlara göre bu yıl içerisinde ödemesi, ödeyemeyeceğine göre döndürmesi gereken 235 milyar dolar kısa vadeli borcu var daha... Onlar da görüyorlar.

Yakalamışlar böyle ülkeyi, iliklerine kadar sömürmezlerse nasıl para kazanacaklar?

★★★

Gelmezlerse dolar hızlı artar. Peki, dolar artsa ne olur, artmasa ne olur? Öncelikle dolar artarsa enflasyondan başlamak üzere bütün hesaplar şaşar... Ülke ekonomisi dibe batar. Yatırım yapılmaz, para harcanmaz.

Onlarca küçüklü, büyüklü döviz borcu olan şirket zora düşer... Kapanırlar. Fakirleşiriz... Çoğu gerçekleşti ve yaşadık zaten... Var mı fakirleşmediğimizi iddia eden?

★★★

Sermaye sahipleri ve fonlar işler yolundayken yüksek getiri ararlar. Risk iştahıdır bunun adı... Verirsen dünyada olmayan faizi her yerden koşa koşa kısa vadeli gelirler tabii...

İşler tatsızlaştığında sermaye sahipleri, fonlar mümkün olduğunca güvenli gördükleri yere gider ve beklerler. Dua edelim de dünyada işler terse bağlamasın... Gitmesinler.

O zaman ne yaparız? Acımadan geçer aylar... Zamanla yalnızlık başlar... Yola çıkar pişmanlıklar... Yine suçlu bulunur yabancılar.

QOSHE - Dış mihraklara acil ihtiyacımız var! - Murat Muratoğlu
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Dış mihraklara acil ihtiyacımız var!

359 27
05.04.2024

Piyasalarda bir coşku havası... Seçim bitti, yabancıların gelme zamanı... Eminiz değil mi yabancı olduklarına... Belediye seçimleri onlar için öyle önemliydi ki, gelecekler şimdi milyarlarca dolarla... İnanan var mı buna?

Sorduk ilgiyi gördük alakayı derken saf ya bu yabancı yatırımcılar... Bize hilafsız güveniyorlar. Zaten hiç veri incelemezler, yönetimde kimin olduğunu, izlediği politikaları bilmezler!

★★★

Dikkat ederseniz bu aralar Türkiye ekonomisini batırmak isteyen dış mihraklar piyasalarda yok. Üçüncü havalimanını, köprüleri, yolları kıskananlar ortalıkta görünmüyor. Ne oldu? Vaz mı geçtiler? Yoksa hiç mi olmadılar?

İki gün sonra bugün gidip para istediğimiz ülkeleri, Amerika’yı, İngiltere’yi, Almanya’yı ekonomimize saldıran düşman ilan edecekler nasıl olsa... “Biz batırıyoruz” diyecek halleri yok ya...

★★★

Türkiye’ye alaka büyük! Gayet normal değil mi? Nasıl........

© Sözcü


Get it on Google Play