Orijinal adı L’Analphabète olan incecik, 50 sayfalık bir kitap ‘Okumaz Yazmaz’… Kanaldan arkadaşım Yasemin Seven tanıştırdı beni Ágota Kristóf ile. Feyza Zaim’in çevirisiyle okuduğum kitap beni yazarın diğer kitaplarına da götürdü.

Ama bugün ‘Okumaz Yazmaz’ı konuşacağız.

Önce yazarı tanıyalım. 1935’te Macaristan doğdu. Sovyet karşıtı bir devrimin ordu tarafından şiddetle bastırılmasının ardından, kocası ve bebeğiyle 1956’da ülkesinden kaçmak zorunda kaldı. İsviçre’nin Neuchatel şehrine yerleşti, orada saat fabrikasında çalıştı. Bir yandan Fransızca öğrendi, tiyatro oyunları yazdı. Birçok saygın ödüle layık görüldü, 2011’de İsviçre’deki evinde öldü.

Onbir bölümden oluşan yazarın bu ilk ve tek otobiyografik eseri şu cümleyle başlıyor, muhtemelen bu köşeyi okuyan herkeste olan o duyguyla:
“Okuyorum. Hastalık gibi bir şey bu. Elime ne geçerse, gözüm neye değerse okuyorum: dergiler, okul kitapları, ilanlar, sokakta bulduğum kâğıt parçaları, yemek tarifleri, çocuk kitapları. Kâğıda basılmış ne varsa..”

Annesinden, babasından, oğlan kardeşlerinden ayrı düşüp yabancısı olduğu bir şehirde yatılı okula başlamasıyla ayrılığın acısına dayanabilmek için ona tek bir çözüm kalıyordu: Yazmak…

Yatılı okul günleri, para kazanmak için yazılan skeçler…

Sonra anadil ve düşman diller…

21 yaşında İsviçre’ye ve tamamen tesadüf eseri Fransızca konuşulan bir şehre gittiğinde ona tam anlamıyla yabancı bir dille karşılaşıyor. Bu dili fethetmek için mücadele vermeye başlıyor. Hayatı boyunca sürecek bir mücadele.

30 yılı aşkın süre Fransızca konuşuyor, 20 yıl Fransızca yazıyor ama hala bu dili bilmediğini iddia ediyor. “Hatasız konuşamıyorum, sık sık başvurduğum sözlüklerin yardımıyla yazabiliyorum ancak” diyor.

İşte bu nedenle Fransızca’ya da düşman dil diyor. Bir nedeni daha var, o da yavaş yavaş anadilini öldürmesi.

Mart 1953’te Stalin’in ölmesi.

Sürgün, fabrikada çalışmaya başlaması ve yazarlığı…

Ülkesini terk etmeseydi nasıl bir hayatı olacağı üzerine kafa yorması…

Kirkus Reviews’un yazdığı gibi ‘Bu kitap küçük bir mücevher’.

Bu Pazar önerim ‘Okumaz, Yazmaz”dır…

QOSHE - 50 sayfalık mücevher - İpek Özbey
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

50 sayfalık mücevher

35 1
21.04.2024

Orijinal adı L’Analphabète olan incecik, 50 sayfalık bir kitap ‘Okumaz Yazmaz’… Kanaldan arkadaşım Yasemin Seven tanıştırdı beni Ágota Kristóf ile. Feyza Zaim’in çevirisiyle okuduğum kitap beni yazarın diğer kitaplarına da götürdü.

Ama bugün ‘Okumaz Yazmaz’ı konuşacağız.

Önce yazarı tanıyalım. 1935’te Macaristan doğdu. Sovyet karşıtı bir devrimin ordu tarafından şiddetle bastırılmasının ardından, kocası ve bebeğiyle 1956’da ülkesinden kaçmak zorunda kaldı. İsviçre’nin Neuchatel şehrine yerleşti, orada saat fabrikasında çalıştı. Bir yandan Fransızca öğrendi, tiyatro oyunları yazdı. Birçok saygın ödüle layık görüldü, 2011’de İsviçre’deki evinde öldü.

Onbir bölümden oluşan yazarın bu........

© Sözcü


Get it on Google Play