Kürtlerin mezar sorunu
Malum Kürtlerin bir mezar sorunu var: Şeyh Said Efendi, Seyyid Rıza, Bediüzzaman Said Nursi. Bu tarihsel simalar, “tarihe doğum”ları engellenemediği için “ölümlerine izin verilmeyen” Kürt büyükleri. Mezarları gaspedilmiş bu zatların içinden geldikleri insanlara ve huzuruna çıktıkları dünyaya söyledikleri bir söz, bıraktıkları bir miras var. Bu mirasın bilhassa Kürtler açısından somutlaşması, lokalize olması, kurumsal bir referansa dönüşmesi istenmiyor. Anıtlaşmasın diye mezarları hala kayıp tutuluyor.
Davalarının içeriği ayrı bir konu ve daha az önemli. Temsil ettikleri bir duruş var. Kürt haysiyetini temsil ediyorlar. Güçlü veya güçsüz, tek başına veya topluca. İmanını, kimliğini, namusunu korumak için olabilme ve ölebilme cesareti. İman ve haysiyet sahibi Türklerin de sevip takdir edebileceği özellikleri temsil ettiler ve ediyorlar. Çünkü onlar Kürtler ile Türkler arasındaki toplumsal sözleşmeye yeni rejimin yaptığı ihanete evet demedikleri için hain damgası yediler. Post-Osmanlı başlangıcı temsil eden zımnî bir konsensüs, bir tür Müslümanlık mukavelesi........
© Serbestiyet
visit website