Başta çocukların büyük bir mutluluk ve heyecanla ziyaret ettikleri hayvanat bahçeleri, farklı hayvan türlerini barındırması açısından her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan, ancak diğer taraftan gerek hayvanları esaret altında tutması, gerekse maddi imkânsızlıklar veya başka sebepler yüzünden hayvanların öldürülmesi gibi nedenlerden ötürü kapatılmalı mı yoksa korunmalı mı tartışmalarına çokça konu olan yerler. Hayvanat bahçeleri, dünyanın her yerine özgü çok çeşitli hayvanları içermekte. İlk hayvanat bahçeleri zenginlerin güçlerini göstermek amacıyla özel koleksiyonlar olarak oluşturulmuş ve bu özel koleksiyonlara hayvanat bahçesi adı verilmiş. Örneğin Mısır ve Mezopotamya'da bulunan duvar oymaları, yönetici ve aristokratların MÖ 2500’ler gibi oldukça erken bir tarihte hayvanat bahçeleri oluşturduklarının kanıtını sunmakta. Bu duvar oymalarında zürafalar, filler, ayılar, yunuslar ve kuşlar gibi egzotik hayvanları getirmek için uzak yerlere yapılan keşif gezilerinin kayıtları bulunur. Öyle ki hayvanat bahçesi sahiplerinin, hayvanlarının çoğalmasını ve sağlıklı yaşamalarını sağlamak için hayvan bakıcıları kiraladıklarına dair kanıtlar da bunların içinde yer alıyor. Hayvanat bahçeleri şüphesiz ki yalnızca Mısır ve Mezopotamya’da değil, aynı zamanda Çin, Yunanistan ve Roma gibi uygarlıklarda ve diğer yerlerde de mevcuttu. Aztek İmparatoru II. Montezuma, günümüz Meksika'sında Batı Yarımküredeki en eski hayvan koleksiyonlarından birini muhafaza etmişti. Ancak burası 1520'de İspanya adına Meksika’yı işgal eden denizci Hernan Cortes tarafından yıkıldı.

Modern ve halka açık hayvanat bahçeleri ise 18. yüzyılda, Aydınlanma Çağı'nda popüler hale gelir. Aydınlanma Dönemi’nde insanlar hayvan davranışını ve anatomisini araştırmak için hayvanları incelemek istedi. Bu nedenle hayvanların doğal yaşam alanlarına yakın veya onlara benzeyen yerlerde tutulması gerekti.

İlk modern hayvanat bahçesi 1793 yılında Paris’te inşa edilir. Tahmin edilebileceği üzere Fransız Devrimi liderlerince tüm Fransız aristokratlarının hayvanat bahçelerine el konulur ve hayvanlar Versay Sarayından ‘Ménagerie du Jardin des Plantes’e taşınır. Burası günümüzde de Paris'in merkezinde bulunan popüler bir hayvanat bahçesidir. ‘Menagerie du Jardin des Plantes’ gibi ilk hayvanat bahçeleri, doğal yaşam alanlarından çok, yaşayan hayvanların müzelerine benzemektedir. Hayvanlar, alanın izin verdiğince çeşitli türlerin bulunduğu küçük teşhir alanlarında tutulmaktadır. Ancak günümüzde genellikle hükümetler tarafından düzenlenen ve denetlenen hayvanat bahçeleri halkı eğlendirmek ve eğitmek için tasarlanmış olsa da bilimsel araştırmalara ve türlerin korunmasına da büyük önem vermekte. Günümüzde hayvanlara daha geniş alanlar verilmesi ve doğal yaşam alanlarının yeniden yaratılması yönünde bir eğilim bulunmaktadır.

Hayvanat bahçeleri artık alıştığımız bir durum, ancak hiç insanat bahçesini duymuş muydunuz? ‘Human Zoo’ olarak kayıtlara geçen ve ‘egzotik’ insanların sergilendiği bu bahçeler, 1800'lerin sonlarından 1950'lere kadar etkinliklerini sürdürdü. Nonviolence NY Network’te insanat bahçelerinin tarihçesi üzerine yazan Jessica Dropkin, egzotik kelimesinin sözlükte bitkiler, hayvanlar veya yiyeceklerle ilgili birçok tanım içerdiğini, ancak kelimenin insanlarla ilgili kullanıldığında düpedüz ırkçılık olduğunu belirtir: “(…) Egzotik 'başka bir ülkeden getirilmiş' olarak tanımlanıyor; bir kişiyi egzotik olarak adlandırmak, onun sizin dünyanızdan olmadığını ve başka bir yerden olması gerektiğini söylemek anlamına geliyor. Bu kişiyi başka biri olarak görüyorsunuz demek, insanlıktan çıkmaktır, insanı nesneleştirmektir. Bu kelime bitkiler, nesneler ve sanat eserleri gibi şeyler için ayrılmalıdır. Genel olarak kadınlara tarih boyunca nesneler gibi davranıldı, ancak diğer kültürlerdeki kadınlara çok daha kötü davranıldı ve sanki yakalanıp sergilenmesi gereken değerli, nadir bir balıkmış gibi onlar ‘egzotik’ olarak kabul edildi.”

Ziyaretçilerin egzotik hayvanlar gibi baktığı ve fotoğrafladığı Asya’nın, Afrika’nın, Latin Amerika’nın yerel halkı olan bu insanlar, insan yapımı doğal çevrelerinde (!) giyinmiş halde veya çıplak olarak sergileniyordu. İnsanat bahçeleri Amerika ve Avrupa’da popüler olduğu kadar 1897 yılında, Belçika’da da kurulmak için sömürge yetkilileri tarafından yüzlerce Kongolunun halka sunulmak amacıyla ülkelerinden zorla alınması ile gerçekleşti. 1914’te ise Norveç’te Senegal'den getirilen seksen kadar Afrikalı erkek tarafından düzenlenen gösterilerle Norveç halkının yarısının Oslo İnsanat Bahçesi'ni ziyaret ettiği bildirilmiştir.

Yeni bir yılı karşıladığımız bu günleri, -hele ki geride bıraktığımız yıl her birimizde büyük gedikler açmışken- böyle bir yazıyla karşılamak istemezdim. Ancak insanın insan üzerine kurmaya çalıştığı üstünlük arzusu, gözetleme tutkusu, öteki korkusu ve daha birçok şey, ne kadar medenileşirsek medenileşelim, üzerimizden atamadığımız vahşetimiz farklı şekillerde hemen her gün karşımıza çıkmaya devam ediyor. Dilerim bizi biz yapan yetilerimiz yeni bir yılda sesini daha çok duyurur ve yaşanan gelir adaletsizlikleri başta olmak üzere yaşanan kıyımlar gücünü biraz olsun kaybeder.

QOSHE - İnsan Hayvanat Bahçeleri (İnsanat Bahçeleri) - Selin Süar Oral
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İnsan Hayvanat Bahçeleri (İnsanat Bahçeleri)

7 0
05.01.2024

Başta çocukların büyük bir mutluluk ve heyecanla ziyaret ettikleri hayvanat bahçeleri, farklı hayvan türlerini barındırması açısından her yıl milyonlarca ziyaretçiyi ağırlayan, ancak diğer taraftan gerek hayvanları esaret altında tutması, gerekse maddi imkânsızlıklar veya başka sebepler yüzünden hayvanların öldürülmesi gibi nedenlerden ötürü kapatılmalı mı yoksa korunmalı mı tartışmalarına çokça konu olan yerler. Hayvanat bahçeleri, dünyanın her yerine özgü çok çeşitli hayvanları içermekte. İlk hayvanat bahçeleri zenginlerin güçlerini göstermek amacıyla özel koleksiyonlar olarak oluşturulmuş ve bu özel koleksiyonlara hayvanat bahçesi adı verilmiş. Örneğin Mısır ve Mezopotamya'da bulunan duvar oymaları, yönetici ve aristokratların MÖ 2500’ler gibi oldukça erken bir tarihte hayvanat bahçeleri oluşturduklarının kanıtını sunmakta. Bu duvar oymalarında zürafalar, filler, ayılar, yunuslar ve kuşlar gibi egzotik hayvanları getirmek için uzak yerlere yapılan keşif gezilerinin kayıtları bulunur. Öyle ki hayvanat bahçesi sahiplerinin, hayvanlarının çoğalmasını ve sağlıklı yaşamalarını sağlamak için hayvan bakıcıları kiraladıklarına dair kanıtlar da bunların içinde yer alıyor. Hayvanat bahçeleri şüphesiz ki yalnızca Mısır ve Mezopotamya’da değil, aynı zamanda Çin, Yunanistan ve Roma gibi uygarlıklarda ve diğer yerlerde de mevcuttu. Aztek İmparatoru II. Montezuma, günümüz Meksika'sında Batı Yarımküredeki en eski hayvan koleksiyonlarından birini muhafaza etmişti. Ancak burası 1520'de İspanya adına Meksika’yı işgal eden denizci Hernan Cortes tarafından yıkıldı.

Modern ve halka açık hayvanat bahçeleri ise 18. yüzyılda, Aydınlanma Çağı'nda popüler hale gelir. Aydınlanma Dönemi’nde insanlar hayvan........

© Şalom


Get it on Google Play