MEB, -büyük harfle yazalım, küçük harf kurtarmaz- yâni MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI, bir müddettir müfredat ve sistem değişikliğine gideceğini 21 pare top atışı ve davul-zurna eşliğinde ilân etmiş, bu memleketin talebleri asla kaale alınmayacak insanlarından da düşüncelerini makam-ı âlilerine ulaştırmalarını istemişti. Ne de olsa arada bir seçime gidilen bir yer Türkiye, vatandaşa kendisini değerli hissettirmek, küçük bir kurnazlık bile olsa, faydasız değildir!

Ne mi oldu? Beklenen müjde şöyle geldi, devletlü MEB yeni söze(!) şöyle başlamış:

“Türk milli eğitiminin genel amacı, Türk milletinin bütün fertlerini; Atatürk inkilap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı Türk milletinin milli ahlaki, insani…..bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek..”

Eee bu ne şimdi mirim! Bunları zaten yüz yıldır yapmıyor muydunuz? İçinde bulunduğumuz elîm hâl, içine düştüğümüz kirli çukur, bu hiç değişmeyen ve değiştirme iddiasında asla samimî olmadığınız yüz yıllık putperestliğinizin neticesi değil mi? Madem yüz yıl önce ölüp gitmiş bir askerin dondurulmuş düşünceleri ile bir milletin şuurunu felc etmeye devam edecektiniz, onca gürültüyü niye yaptınız? Her şeyin yıldırım hızı ile değişip geliştiği, yenilendiği bir dünyada, kendi milletini yüz yıl öncesinin basit, sığ ve karanlık düşüncesi ile mumyalamak muradınızı, nikâh tazeler gibi, yeniden kayıtlara geçirmekten maksadınız nedir? İntibah emareleri gösteren, homurdanmaya başlayan milleti bir Ali Cengiz oyunu ile bir yüz yıl daha uyutmak mı?

Belki bin sefer söyledim, bir daha söyleyeyim: MEB, neredeyse artık sıfır yaştan itibaren, milletin her ferdi ile tek tek şekillendirildiği, yontulduğu, budandığı tezgâhtır. MEB ne ise, millet o olmaya mahkûmdur ve MEB yüz yıldır bir düşman müessesesi gibi bu milleti Kamalistleştirme adı altında bütün değerlerinin münkiri, bütün inançlarının düşman ve tahrib edicisi olarak yetiştiriyor.

Madem aynı minval üzere devam edecektiniz, bunca gürültüyü niye yaptınız? Milletle dalga geçmek çok mu keyif verici?

Beyler! Kamal Atatürk milliyetçiliğinin de, düşüncelerinin de bu millete vereceği faydalı ve yeni hiçbir şey yok. Faydası ve zararlarıyla devrini kapatıp gitti, anlayınız artık... Bu vebal dünyada da, âhirette de azabınızın menşei olacaktır. Unutmayınız...

Millete gelince! Sonsuza dek uyumayacak, uyutamayacaksınız. Bir fecr-i sâdıkı yeniden olacak milletin. Ne zamandır intibah emareleri gösteriyor, gözlerini açacaktır.

QOSHE - MEB Kimi Kandırmanın Derdinde? - Hüseyin Yılmaz
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

MEB Kimi Kandırmanın Derdinde?

44 0
02.05.2024

MEB, -büyük harfle yazalım, küçük harf kurtarmaz- yâni MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI, bir müddettir müfredat ve sistem değişikliğine gideceğini 21 pare top atışı ve davul-zurna eşliğinde ilân etmiş, bu memleketin talebleri asla kaale alınmayacak insanlarından da düşüncelerini makam-ı âlilerine ulaştırmalarını istemişti. Ne de olsa arada bir seçime gidilen bir yer Türkiye, vatandaşa kendisini değerli hissettirmek, küçük bir kurnazlık bile olsa, faydasız değildir!

Ne mi oldu? Beklenen müjde şöyle geldi, devletlü MEB yeni söze(!) şöyle başlamış:

“Türk milli eğitiminin genel amacı, Türk milletinin bütün fertlerini; Atatürk inkilap ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı Türk milletinin milli ahlaki, insani…..bunları davranış haline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek..”

Eee bu ne........

© Risale Haber


Get it on Google Play