03 Mart 1924 tarihinde Aziz Miletimizini yüzakı, ilim ve hikmet müessese’leri, Mederese’ler kapatılmış, her kademe’de din eğitimine son verilmişti.Tek Parti Mütegallibe, C.H.P.’nin i’dam sephalarına eşi benzeri görülmemiş mezâlimine rağmen, hertürlü tehlikeyi göze alarak canlarına rağmen, dinî tedrisatı devam ettiren elleri öpülesi hoca’larımız vardı.İstanbul’da, ağır ta’kibat, nice çile ve mihnetlere rağmen, Süleyman Hilmi Tunahan Efendi Hazret’leri(k.s.) Efendi Hazret’leri, yüksek İslâmî ilim’leri tedris ve tahsile devam buyurdular. Ders-iam’lardan Of’lu, Dursun Efendi, ( Dursun Güven) Çaykara Müftüsü, Hasan Efendi, Doğu ve Güneydoğu’da pekçok hoca efendi tedrisata devam ettiler.

1940’lı. Yılların ikinci yarısına gelindiğinde. Artık, Anadolu’nun pekçok yerinde, Cenaze’leri Teçhiz-ü Tekfin edecek, cenaze namazını kıldıracak, dinî kuralara göre defin işlerini yapacak kimse kalmamıştı. Bir köyde,kasabada, ölüm vuku’ bulduğunda cenaze namazını kıldırabilecek bir misafir, seyyah gelir, diye, bekletiliyordu. 1946 yılında, her sne kadar, açık rey gizli tasnifle bir seçim yapıldıysa da çok partili bir döneme geçilmişti.1946 seçimlerinde, Tek Parti Mütegallibe’de me’us tayin edilen başta, devrin Milî Eğitim Bakanı, Merhum, Tahsin Banguoğlu olmak üzere, genç meb’uslar durumun böyle devam edemeyeceğini anladılar, dünya devletleri ikinci cihan harbinden sonra, hızla demokratik sisteme geçiyordu.Türkiye Devleti’nin de bu cereyanın dışında kalması artık imkansızdı.Bir şeyler yapılmalıydı. 1947 yılında, Tek Parti Mütegallibe C.H.P. Grubunda, İmam- Hatip mekteplerinin açılması, Ankara Üniversitesine bağlı, bir İlâhiyat Fakültesi kurulması teklif edildi.

Tek Parti Mütegallibe, C.H.P. iktidarlarında, teklif ve tasarılar, parti grubunda arîz-amîk görüşülür, karara bağlanır, göstermelik olarak T.B.M.M.’ sine getirilir, burada parmaklar kaldırılır, kanunlaştrılırdı. İmam-Hatip Mektep’lerinin açılası ve Ankara Üniversitesine bağlı bir İlâhiyat Fakültesi kurulmasına dair, teklif de, C.H.P., Grubunda şiddetli tartışmalara sebep olmuştu.

Yaşlı, Avdetî( dönme) Sebatayist, meb’uslar,” Biz, 1924 yılında Medrese’leri kapattık, ta’kip eden yıllarda türbe, tekke ve zaviyelir,dini, dinî kurum ve kuralları yok ettik. Şimdi bu teklif nereden çıktı? dediler. Bunlardan ba’zıları, “ Doğrudur,bütün bunlara rağmen, toplumdan dini, dinî kurum ve kurallarıyla bütünüyle uzaklaştıramadık, bu teklif isabetlidir, bundan sonra, dini dinî kuralları minberden, mihrab’dan kürsüden yıkacağız,” dediler.

Bu çetin tartışmalardan sonra teklif önce, C.H.P., Grubunda, daha sonrada, T.B.M.M.’ sinde kabul edilerek kanunlaşmıştı.

Ankara Üniversitesine bağlı olarak kurulan İlâhiyat Fakültesi, düz liselerden ve Köy Enstitü me’zunlarından talebe kabul etmeye başladı. Ankara Üniversiutesi ve diğer üniversitelerde bulunan bütün masonlar bu Fakülte’ye öğretim üyesi olarak ta’yin edildier. Dolaysiyle, Yüzünden Kur’ân-ı Kerimi okuyamayan, ezbere, Fatiha suresini bile okumayanlar bu Fakülteden me7zun olup, müftü-vaiz olma hakkını elde ettiler, liselere din bilgisi ve ahlak dersleri öğretmeni olaerak ta’yin edildiler.Fakültedeki mason hoca’ların telkinleriyle, bu me’zunlardan herbiri, ehl-i Sünnet akidesinden saptı, başta ŞÎ’a, olmak üzere bir takım fırak-ı Dalle’nin görüşlerini benimsemeye başladılar, Mezhebsiz, reformist birer birey olarak Ümmet-i Muhammed’in evladını ifsad ve idlâl etmeye devam ettiler.

İmam-Hatip Mektep’lerinin açılmasına dair, kanun her ne kadar 1947 yılında çıkmış ise de, Bu Mektep’lerin açılması ve tedrisata başlamaları, 14 Mayıs 1950 tarihinde iktidar olan Demokrat Parti devrindedir.1950 yılından i’tibaren, İstanbul’da İlim Yayma Cemiyeti, Anadolu’nun diğer ba’zı illerinde, İlim Yayma Cemiyeti Şube’leri, dernekler kuruldu, MillÎ Eğitim Bakanlığı’na bağlı, bu Bakanlığın kontrolünde, İlkokul sonrası, üç yıl Orta, dört yıl Lise kısmı olmak üzere, yedi yıllık, Meslek Lisesi, İmam- Hatip Mektepleri açıldı.

Din Eğitimindeki 27 yıllık bir fetret döneminden sonra, Cumhuriyet İdaresi’nin Milletimize bir zoka idi. Israrla din Eğitimi, dinî Tedrisatı esas alan mektepler açılmasını talep ediyorsunuz, Alınız size, Mahmud Esa’d Bozkurt, Hasan Âlî Yücel, İsmail Hakkı Tonguç’ların dizayn ettiği, Yaratılışı, Yüce Yaratanı ve bütün ma’nevî değer’leri inkâr esasına dayanan,Darvinizm’i esas alan, Millî Eğitim Bakanlığına bağlı ve kontrolünde, güya imam-Hatip, Hademe-i Hayrat yetiştirecek Mektep...

İmam-Hatip Mektep’leri ilk açıldığı yıllarda, Millî Eğitim Bakanlığı, kasıdlı olarak bu okullara, Köy Enstitü’lerinden me’zun, ateist, müdür ve öğretmenler ta’yin ediuldi.Bu müdür ve öğretmenler, evveliyyetle, Bu Mektep’lere kayd’edilen umûmiyyetle, köylü çocuklarına, “Akıllı ve zeki olsaydınız, başka mekteplere verilirdiniz, geri zekalı ve ahmak olduğunuz için buradasınız,” diye hakaret ediyorlardı.

İmam-Hatip Mektepleri ilk açıldıklarında, yaş farkı aranmaksızın ilkokul mme’zunları kayğıd yapıtırabilirlerdi. İlkokulu yeni bitirmiş ilkokul me’zunları kayd’ediuldikleri gibi, 25-30 yaşlarında, ba’zıları, imam, müezzin-kayyım olanlar da kayıd yapıtırabiliyorlarlardı.Mesela, yaşı bir hayli ilerlemiş öğrencilerin ekseriyyette bulunduğu, Sakarya İmam-Hatip Mektebine, yeni me’zun, 20’li, yaşlarda genç bir bayan Fıkıh dersi öğretmeni olarak ta’yin edilir.Ders’lerde Merhum, Diyanet İşleri Reis’lerinden, Ahmed Hamdi Akseki’nin “ Din Ders’leri,” kitabından faydalanmaktadır. Gusul bahsi, “ Cünüplük halinde boy abdesti alınması gerektiğini ifade ettiğinde, dersleri ta’kip eden yaşı ilerlemiş, hınzır bir talebe, parmak kaldırır, “ Hocam,nasıl ve ne şekilde cünüb olunur, cenabet ne demektir? Diye sorar. Ortaya çıkan vazi’yyetin vehametine bir bakar mısınız?!..

QOSHE - CUM’A SOHBETİ (5 /46) - Mustafa Akkoca
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

CUM’A SOHBETİ (5 /46)

28 0
13.04.2024

03 Mart 1924 tarihinde Aziz Miletimizini yüzakı, ilim ve hikmet müessese’leri, Mederese’ler kapatılmış, her kademe’de din eğitimine son verilmişti.Tek Parti Mütegallibe, C.H.P.’nin i’dam sephalarına eşi benzeri görülmemiş mezâlimine rağmen, hertürlü tehlikeyi göze alarak canlarına rağmen, dinî tedrisatı devam ettiren elleri öpülesi hoca’larımız vardı.İstanbul’da, ağır ta’kibat, nice çile ve mihnetlere rağmen, Süleyman Hilmi Tunahan Efendi Hazret’leri(k.s.) Efendi Hazret’leri, yüksek İslâmî ilim’leri tedris ve tahsile devam buyurdular. Ders-iam’lardan Of’lu, Dursun Efendi, ( Dursun Güven) Çaykara Müftüsü, Hasan Efendi, Doğu ve Güneydoğu’da pekçok hoca efendi tedrisata devam ettiler.

1940’lı. Yılların ikinci yarısına gelindiğinde. Artık, Anadolu’nun pekçok yerinde, Cenaze’leri Teçhiz-ü Tekfin edecek, cenaze namazını kıldıracak, dinî kuralara göre defin işlerini yapacak kimse kalmamıştı. Bir köyde,kasabada, ölüm vuku’ bulduğunda cenaze namazını kıldırabilecek bir misafir, seyyah gelir, diye, bekletiliyordu. 1946 yılında, her sne kadar, açık rey gizli tasnifle bir seçim yapıldıysa da çok partili bir döneme geçilmişti.1946 seçimlerinde, Tek Parti Mütegallibe’de me’us tayin edilen başta, devrin Milî Eğitim Bakanı, Merhum, Tahsin Banguoğlu olmak üzere, genç meb’uslar durumun böyle devam edemeyeceğini anladılar, dünya devletleri ikinci cihan harbinden sonra, hızla demokratik sisteme geçiyordu.Türkiye Devleti’nin de bu cereyanın dışında kalması artık imkansızdı.Bir şeyler yapılmalıydı. 1947 yılında, Tek Parti Mütegallibe C.H.P. Grubunda, İmam- Hatip mekteplerinin açılması, Ankara Üniversitesine bağlı, bir İlâhiyat Fakültesi kurulması teklif edildi.

Tek Parti Mütegallibe, C.H.P. iktidarlarında, teklif ve tasarılar, parti grubunda arîz-amîk görüşülür, karara bağlanır, göstermelik olarak T.B.M.M.’ sine getirilir, burada parmaklar kaldırılır, kanunlaştrılırdı. İmam-Hatip Mektep’lerinin........

© Önce Vatan


Get it on Google Play