Yüksek Seçim Kurulu Kararı'na göre seçim takviminin başlangıç tarihi 1 Ocak 2024 olarak belirlenmişti.

Seçim takvimine göre; seçime katılacak siyasi partiler, 2 Ocak günü YSK tarafından ilan edilmişti.

Siyasi partilerin oy pusulasındaki yeri 27 Ocak tarihinde YSK tarafından yapılan kurayla belli olmuştu.

Siyasi partiler, il ve ilçe belediyeleri başkan adayları ile belediye meclis üyeliği ve il genel meclis üyelikleri listelerini (bağımsız aday olacak kişiler de başvurularını) 20 Şubat saat 17.00’ye kadar teslim edecektir.

Seçim propagandası ve yasakları 21 Mart tarihinde başlayacaktır.

Seçim propagandasının sonu 30 Mart saat 18.00, seçim yasaklarının sonu ise 31 Mart saat 23.59 olarak belirlenmiştir.

Yerel seçimlerde oy atma işlemi, okullarda kurulan sandıklarda, milletvekili seçimlerinde ve referandumlarda yapılıyor.

İşte 2024 belediye seçimlerinde oy atılacak kişiler şunlardır:

- Büyükşehir Belediye Başkanı

- İl Belediye Başkanı

- İlçe Belediye Başkanı

- Belde Belediye Başkanı

- Köy muhtarları ve ihtiyar heyeti üyeleri

- Mahalle muhtarları

- İl genel meclis ve belediye meclis üyeleri

Yerel seçimlerde oy kullanacak seçmenlerin Türkiye’mizi yeni yüzyıla hazırlayacak kişilere oy vermeleri ve sorumluluklarının ne olduğunu iyi bilmeleri gerekir.

Seçimi kazanacak Büyükşehir Belediye Başkanı , İl Belediye Başkanı, İlçe Belediye Başkanı,

Belde Belediye Başkanı. Köy muhtarları ve ihtiyar heyeti üyeleri. Mahalle muhtarları. İl genel meclis ve belediye meclis üyelerinin ülkemizi yeni Türkiye yüzyılına hazırlayacak kapasite ve kabiliyette olmaları en büyük temennimizdir.

Seçimi kazanan ve göreve gelenlerin de sorumluluklarının bilincinde olmaları gerekiyor…

Nedir sorumluluklar?

Muhteşem sırlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz.

Dünyadaki sırları çözme ve anlayabilme kabiliyeti taşlara, ağaçlara, dağlara değil, insanlara verilmiştir.

Yine dünyadaki canlılar içinde sadece insanlara düşünebilme kabiliyeti verilmiştir.

Okyanusların derinliklerinde yaşayan balıklar düşününüz; Ömürleri boyunca karanlık bir alemde dolanıp dururlar.

Bunlar için gece, gündüz, mevsim, güneş, ay ve yıldızlar yoktur. Dünyada sadece 2 şey vardır. Yenilecek ve yenilmeyecek şeyler..

Güneşin doğup batması, günlerin, mevsimlerin ve bir ömrün geçmesi onlar için bir mana ifade etmez.

Yeryüzünde 5 milyarın üstünde insan yaşamaktadır.

…Ve kendimizi de ihmal etmemek kaydıyla çevremizi bir laborant dikkatiyle incelediğimizde pek çok insanımızın denizin karanlıklarında yaşayan balıklardan farksız bir hayat sürdüğümüz gerçeği ortaya çıkar.

Görememekte, düşünememekte ve hissedememektedirler.

Bütün gün güneşin altında dolaşıp güneşten haberdar olmayan milyonlarca insan vardır.“Güneş niçin doğar-batar? Günler niçin gelir-geçer?.. O güneş asırlardır nasıl yanar?.. Biraz yaklaşsa bizi yakacak, biraz uzaklaşsa her şey donacak… Kimdir onu orada tutan?..” sorusunu hayatında bir defa olsun kendi kendine sormamış veya cevap bulamamış milyonlarca insan…

İnsan yaratılmışların en mükemmelidir,

Haber kanalları durumunda olan duyu organları tekniğin başarılarıyla kıyaslanamayacak kadar mükemmeldir.

Gözün hassasiyetine sahip bir optik cihaz yoktur.

Hiçbir ses kontrol cihazı kulağa erişememiştir.

İnsan her bakımdan en harika cihazlarla donatılmıştır.

Fakat buna rağmen günübirlik his, heyecan ve düşüncelerin itişiyle “ gözleri olduğu halde göremeyen ” ,“ kulakları olduğu halde işitemeyenler ” ve “ derinlemesine düşünemeyen ” lerin sayısı hesap edilemeyecek kadar büyüktür.

Fakat insan görmek ve düşünmek zorundadır.

Dünyada yaratılan varlıklar içerisinde en mükemmeli olan insanlar; Doğruyu bulmak, gerçek hak din olan İslam dinine inanmak zorundadır.

Bugün yüzde 98’i Müslüman olan bir ülkede yaşıyoruz…

Türk milleti olarak Müslümanlığı ve onun inanç esaslarını benimsediğimiz için de şanslı bir milletiz.

Bu şansımızı iyi kullanmak ve Müslümanlığın gerektirdiği şekilde yaşamak durumundayız.

Müslüman örnek insandır.

Özü sözüne, sözü özüne uygun olandır.

Söylediğini yapan, yaptığını söyleyendir.

“İnsanlardan iyilik yapmalarını istersiniz de, kendinizi nasıl unutursunuz?..” ilahi ikazını bilendir.

Sözü ve işi birbirine uymayanlar, ayet ve hadislerle şiddetle ikaz edilmişlerdir.

“Ey iman edenler; Yapmadığınız şeyi niçin söylersiniz. Yapmadığınız bir şeyi yapar görünmeniz, Allah katında büyük öfke ve gazaba sebep olur” ayeti bunun içindir.

Hz. Peygamber: “Başkalarına iyilik emreden, fakat kendisi yapmayan, başkasını kötülükten nehyeden, fakat kendisi yapan” insanın kıyamet gününde azap göreceğini buyurmuştur.

Bu konuda başka hadisler de vardır: “Geçmiş ümmetlerin helak olmalarının sebebi, kötülük yapanları bir yandan o kötülükten yasaklarken, diğer yandan onlara arka çıkmalarıdır.”

Devlet adamlarının, devleti idari eden yöneticilerin, yargı adamlarının, adalet dağıtması gereken hakimlerin, savcıların, ilim adamlarının, din adamlarının, devlet yöneticilerinin, yerel yönetimde görev yapan kişilerin halka söylediklerini yapmamaları uzak ve yakın tarihte acı olaylara sebep olmuştur.

Devleti idare edenler, devlet adamları vadettiğini yapmazsa, ilim adamı, bilim adamı, yazar ve çizer takımı yazdıklarına uymazlarsa, hukuk adamı, hakim ve adalet dağıtma durumunda olan kişiler başkalarına dağıttıkları adaleti kendileri için bağlayıcı saymazlarsa; amir, memuruna söylediklerinin aksini yaparsa: din adamı cemaatine yaptığı vaazı kendi nefsinde duymazsa, yerel yönetimler yapmayı vadettiklerini yapmazsa, cemiyette kıymet hükümleri, insanların birbirine güven hisleri ortadan kalkar.

Tarih; Bilim adamlarının, devlet adamlarının, bildiklerini söylemedikleri, başkalarına söylediklerini yapmamalarından doğan acı dramları sergiler…

İleri milletler, medeni milletler, yükselen cemiyetler, büyüklerinin tutarlılıklarıyla yükselmişler, kendilerini idare edenlerin tutarsızlıklarıyla da yok olup gitmişlerdir.

Toplum sözle değil, işle ayakta durur.

İmam-ı Şafî Hz.lerinin; “ Bir iş bin lafa bedeldir ” sözü bunu vurgular.

Ünlü bir bilgin bu konuda şöyle söylüyor; “ Sen başkalarına iyilik yapmalarını tavsiye ettiğin halde, kendin o kötülüğü yapıp duruyorsun. Bilsen bu senin için ne büyük kusurdur, ”

“ İlmi ile amil olmak ” ibadette ihlasın şartıdır.

İlmi ile amil olmayanlar Kur’ân-ı Kerim’de üzerinde değerli kitaplar yüklü hayvana benzetilmişlerdir.

Söylediğini yapmak ve yapabileceklerini söylemek eğitimin ilk şartıdır.

Anne-babalar, Öğretmenler, eğiticiler, çocuklarına ve öğrencilerine söylediklerini kendileri yapmıyorlarsa, eğittikleri üzerinde sözleri geçerli olmaz.

Eğittikleri karşısında gülünç duruma düşerler… Onların ruh ve karakter yapılarında zıtlıklar oluştururlar…

Söylediklerini yapmayan politikacı ve yerel yönetime talip olanlar halktan kopar…

Seçmenin seçtiklerine, tabanın tavana itimadı sarsılır…

Yakın tarihte bunun acılarını da çektik…

Müslüman’ın özü sözüne, sözü özüne uygun olmalıdır..

Müslümanım diyen idarecinin, politikacının, yöneticinin ve bizlere hizmet verme vadinde bulunanların da özü sözüne-sözü özüne uygun olması gerekir.

Dili ile söylediğine kalbini inandırmayanlar, ibadet ve davranışlarında riyada olanlardır, gösterişte olanlardır.

Gösteriş yapmak Allah yanında da kulu yanında da kötü ahlâk örneğidir.

Müslüman yaptığını söylemeli, söylediğini yapmalıdır.

31 Mart yerel seçimlerin yeni Türkiye yüzyılına yaraşır biçimde huzurlu bir şekilde yapılması dileklerimizle…

Hoşça kalınız.

QOSHE - YEREL SEÇİMLER VE SORUMLULUK DUYGUSU - Gazi Mert
menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

YEREL SEÇİMLER VE SORUMLULUK DUYGUSU

24 0
21.02.2024

Yüksek Seçim Kurulu Kararı'na göre seçim takviminin başlangıç tarihi 1 Ocak 2024 olarak belirlenmişti.

Seçim takvimine göre; seçime katılacak siyasi partiler, 2 Ocak günü YSK tarafından ilan edilmişti.

Siyasi partilerin oy pusulasındaki yeri 27 Ocak tarihinde YSK tarafından yapılan kurayla belli olmuştu.

Siyasi partiler, il ve ilçe belediyeleri başkan adayları ile belediye meclis üyeliği ve il genel meclis üyelikleri listelerini (bağımsız aday olacak kişiler de başvurularını) 20 Şubat saat 17.00’ye kadar teslim edecektir.

Seçim propagandası ve yasakları 21 Mart tarihinde başlayacaktır.

Seçim propagandasının sonu 30 Mart saat 18.00, seçim yasaklarının sonu ise 31 Mart saat 23.59 olarak belirlenmiştir.

Yerel seçimlerde oy atma işlemi, okullarda kurulan sandıklarda, milletvekili seçimlerinde ve referandumlarda yapılıyor.

İşte 2024 belediye seçimlerinde oy atılacak kişiler şunlardır:

- Büyükşehir Belediye Başkanı

- İl Belediye Başkanı

- İlçe Belediye Başkanı

- Belde Belediye Başkanı

- Köy muhtarları ve ihtiyar heyeti üyeleri

- Mahalle muhtarları

- İl genel meclis ve belediye meclis üyeleri

Yerel seçimlerde oy kullanacak seçmenlerin Türkiye’mizi yeni yüzyıla hazırlayacak kişilere oy vermeleri ve sorumluluklarının ne olduğunu iyi bilmeleri gerekir.

Seçimi kazanacak Büyükşehir Belediye Başkanı , İl Belediye Başkanı, İlçe Belediye Başkanı,

Belde Belediye Başkanı. Köy muhtarları ve ihtiyar heyeti üyeleri. Mahalle muhtarları. İl genel meclis ve belediye meclis üyelerinin ülkemizi yeni Türkiye yüzyılına hazırlayacak kapasite ve kabiliyette olmaları en büyük temennimizdir.

Seçimi kazanan ve göreve gelenlerin de sorumluluklarının bilincinde olmaları gerekiyor…

Nedir sorumluluklar?

Muhteşem sırlarla dolu bir dünyada yaşıyoruz.

Dünyadaki sırları çözme ve anlayabilme kabiliyeti taşlara, ağaçlara, dağlara değil, insanlara verilmiştir.

Yine dünyadaki canlılar içinde sadece insanlara düşünebilme kabiliyeti verilmiştir.

Okyanusların derinliklerinde yaşayan balıklar düşününüz; Ömürleri boyunca karanlık bir alemde dolanıp dururlar.

Bunlar için gece, gündüz, mevsim, güneş, ay ve yıldızlar yoktur. Dünyada sadece 2 şey vardır. Yenilecek ve yenilmeyecek şeyler..

Güneşin doğup batması, günlerin, mevsimlerin ve bir ömrün geçmesi onlar için bir mana ifade etmez.

Yeryüzünde 5 milyarın üstünde insan yaşamaktadır.

…Ve kendimizi de ihmal etmemek kaydıyla çevremizi bir laborant dikkatiyle incelediğimizde pek çok insanımızın denizin karanlıklarında yaşayan........

© Önce Vatan


Get it on Google Play